MTSO geçtiğimiz hafta basına bir tanıtım toplantısı düzenledi; maalesef bu toplantıya yalnızca birkaç basın mensubu davet edildi. Özellikle konu ile ilgilenen ve yazı yazanlar çağrılmadı. Keşke bunu gizli bir toplantı şeklinde yaparak daha fazla gölgelemeden, açıkça herkese anlatsaydınız ve eğer faydalı bir organizasyonsa karşı olanları ikna etseydiniz…
MTSO Başkanı’nın bir radyo konuşmasından ancak biraz bilgi alabildim.
Mersin’in tanıtımı açısından önemli olduğu söyleniyor.
Bu saçma tezi biz 15 yıldır dinliyoruz.
Bugüne kadar yapılan tüm etkinliklerde Mersin ne tanıtılmış, ne de Mersin’e bir kişi bu yüzden gelmiştir.
Yalnızca kendimizi kandırırız.
MTSO nun üyesi olduğu ASCAME, bugüne kadar Mersin’de iki uluslararası organizasyon daha yapmıştı. Biri endüstri diğeri liman konusunda.
Acaba hanginiz bu iki organizasyonu hatırlar ve bunlar Mersin’e ne katkı vermiştir?
Daha birkaç ay önce MTSO’ nun organize ettiği Kardeş Şehirler Zirvesi’ni üzülerek hatırlıyorum. Büyükşehir Belediyesi’ni de aldatarak bu saçma organizasyonla, kentin kaynaklarını boşa harcatmışlardı. Belediye Başkanını aldatanlar şimdi o görevlerde değiller. Hesap sorulacak kimse de ortada yok.
Sonunda Avrupa’dan kimse gelmemiş, birkaç Türkî Cumhuriyeti ile bir aldatmaca etkinlik yapılmıştır.
MEDİTOUR 2016 etkinliğinde ASCAME üyesi Türkiye’den 15 il ve bazı Akdeniz ülkeleri gelip Mersin’de kendi kentlerinin ve ülkelerinin tanıtımını yapacaklar. Bunun Mersin turizmine bir katkısı olacağını mantığınız alıyor mu?
Şimdi MTSO’ ya ve MTSO Turizm Platformu’na aylardır sorduğum bir soruyu tekrarlayacağım:
Geçtiğimiz yıl Mersin’e gelen yabancı turist sayısı;
MTSO’ ya göre 536.000.
Turizm Müdürlüğü’ne göre 43.000.
Benim hesabıma göre 19.000.
Önce kendi kendimizi kandırmayıp doğru rakamı bulmalıyız.
Gerçek rakamı ortaya koyabilirsek, o zaman bu etkinliğin gerekli ya da gereksiz olduğu gerçeğini görebiliriz.
MTSO Başkanı Türkiye’nin 15 Temmuzdan sonraki algısının önemli olduğunu ve haftaya da İran’a gidip Türkiye’de değişik bir durumun olmadığını anlatacaklarını söylüyor.
Darbe girişiminde Türkiye’yi destekleyen ve ilk tepkisini koyan birkaç ülkenin başında İran geliyor. Eğer Türkiye’nin imajı için bir şeyler yapmak istiyorsanız, önce Türkiye’ye gidilmemesini öneren Avusturya’ya daha sonra da paralel örgüte kucak açan Güney Afrika’ya gitmelisiniz!
Yıllardır edindiğimiz tecrübe ile bu tür organizasyonların yalnızca birkaç kişiye kazanç ve prestij sağladığını, kentimize ve ülkemize hiçbir katkı sağlamadığını biliriz.
Tüm bunlara rağmen doğru bir yazı yazmak için konuya hakim, Türkiye çapında bir turizmci dostumdan MEDİTOUR2016 konusunda fikrini sordum.
Bana aynen şunları söyledi;
“Bu tür organizasyonlar genellikle amacına ulaşamaz. Yalnızca 2000- 6000 geceleme ile lokal katkısı olan genellikle organizasyon şirketleri ile yerel transfer işleri yapanlara katkı sağlar.
2007 den bu yana yeni açılan zincir oteller zaten kendi sitelerinden ve Berlin vs. gibi fuarlarda TURSAB, TUROB ve Bakanlık olarak tanıtım yapılıyor. Sonuçsuz kalacağı bilinen bu çaba niye?
Bunun yerine basılı işlevsel 5- 10 seneyi kapsayan matbuat üreterek ve dağıtmak çok daha yararlı olacaktır.
Bunca işin, sıkıntının arasında yerel kamu ve otoriteye onca saat iş kaybına , lüzumsuz iltifatlara vs. gerek olmadığı kanaatindeyim.
Yenilik yarat sonra çağır gelsinler…”
Artık Mersin’de kente faydasız işlere itiraz eden, sorgulayan, karşı çıkan insanlar var.
Mersin’den adeta gizli saklı yapılan ve sorduğumuz soruların hiçbirine cevap verilmeyen bu etkinliği takip edeceğiz; davet edilmesek de katılacağız, özellikle TURSAB Başkanına ve diğer yetkililere Mersin gerçeklerini anlatacağız.
Harcanan bütçeyi araştıracağız ve bu etkinliği hem şimdi hem de sonra sorgulayacağız.
Turizmi yok edilmiş, denizsiz komşu il ve ilçelerden dahi daha az turistin geldiği bu kentte böyle bir etkinliğe harcanan -duyumlarımıza göre 500 bin tl- bütçenin daha önce önerdiğimiz gibi demokrasi şehitlerine ve zor durumdaki kentin takımına harcanması daha doğru olmaz mı? diye de sorup duracağız…
Bakalım kimse işitecek mi?