Köprü altına iki oda yapan 53 yaşındaki marangoz ustası Mustafa Karacan, yevmiye işlerinden kazandığı parayla memleketi Artvin'de üç çocuk okutuyor.
Antalya'da Boğaçayı Köprüsü, kalacak yerleri olmayan bir kişinin evi oldu. Köprünün ayakları altındaki boşluğu tahta parçalarıyla kapatan Karacan, iki odalı bir ev yaptı. Köprü altını bir yaşam alanına çeviren Mustafa Karacan, zaman zaman yükselen Boğaçayı nedeniyle korku dolu anlar yaşadığını söyledi. Karacan, yaptığı odanın önündeki boşluk alana kurulan sobada yemek pişirirken, bulaşıkları orada yıkıyor. Karacan, merdiven yardımı ile çıkılan odalardan birini mutfak diğerini yatak odası olarak kullanıyor.
Köprü altında etrafı sularla çevrili yarımada gibi yerde yaşayan Karacan, yevmiye işi ve sokaktan topladıkları hurdaları satarak geçimini sağlıyor. Karacan, herşeye rağmen hayattan yılmadığını, Liman bölgesinde günlük yevmiye ile marangoz işine gittiğini ve para biriktirdiğini kaydetti. Karacan, kazandığı para ile 1 lise, 2 üniversite öğrencisi çocuğunu okuttuğunu ifade ederek "Çalmıyorum, çırpmıyorum. Alnımın akı ile para kazanıyorum. Ev kirasına vereceğim parayı çocuklarıma gönderiyorum" dedi.
ZAMAN ZAMAN SULAR YÜKSELİYOR
Altı aydır köprü altında yaşadığını belirten Karacan, şöyle konuştu: "Artvin'den iş için önce Adana'ya ardından Antalya'ya geldim. Burada marangoz işlerinde çalıştım ama genç işçi istedikleri için ben işsiz kaldım. Çalışamadığım için param azaldı. Bir eve çıkmak istedim ama olmadı. Arkadaşların verdiği malzemeler ile kalacak bir yer yaptım. Yazın serin kışın soğuk oluyor. Şimdilerde çayın yükselmesinden korktum ama ona da zamanla alıştık. Ufak tefek marangoz işlerinden kazandığım parayla geçiniyorum."
İşi olmadığı zaman kitap okuduğunu anlatan Karacan, şunları söyledi: "Çaya balık tutmaya gelen balıkçılarla sohbet ediyorum. Huzur ve sağlığımın yanında devamlı bir marangoz işi istiyorum. Talaş kokusunu özledim. Kış olduğu için aileme az para gönderebiliyorum."
KÖPRÜ SULAR ALTINDA
Köprünün üstünden geçen araç seslerinden zaman zaman zor uyuduğunu anlatan Karacan, sözlerini şöyle tamamladı: "Odayı biraz içe doğru yaptım. Şimdi ses gelmiyor. Önümüzden su geçiyor. Merdiven yardımı ile köprüden inip çıkıyoruz. Kimseye zararımız yok yaşayıp gidiyoruz."
