Türkiye'de neredeyse her gün 'şu kadar kaçak göçmen yakalandı' başlıklı haberleri görmemek mümkün değil. Tabi bu kaçak geçişlerde yaşanan faciaları da sık sık duyuyoruz. Türkiye'nin özellikle kıyı bölgelerindeki illerini kullanan kaçakçılar artık tüm illeri kullanmaya başladı. Türkiye ise coğrafi konumu gereği kaçak göçmen trafiğinin en yoğun yaşandığı ülke. Peki en çok kullanılan yasadışı göç yollarının başında gelen Türkiye üzerinden nasıl bir pazar sağlanıyor?
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan derlediğimiz bilgiler ışığında konuyu Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi Göç Enstitüsü Başkanı Dr. Can Ünver ile konuştuk. Haber7.com'a Türkiye'deki kaçak trafiğini anlatan Ünver, kaçak göçmen sayısının 10 yıl önceki gibi sürekli olarak artmadığı görüşünde. Bunu da sınır kapılarındaki denetimin artması ile açıklıyor.
YILLIK 300 MİLYON DOLARLIK BİR PAZAR
Türkiye umuda kaçışta köprü vazifesi gördüğü için hem hedef, hem kaynak hem de transit ülke konumunda. Türkiye'yi kaçakçılar vurduğu gibi bu işten en çok kaçakçılar kazanıyor. Her yıl dünyada 800 bin kişinin para kazanmak ve daha iyi bir hayat yaşamak için tercih ettiği bir yol yasa dışı göç... Türkiye'den geçen bu yasadışı göç yolunu daha çok Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Irak, Myanmar, İran, Filistin, Suriye ve Kafkas ülkelerinden gelenler kullanıyor. Kaçak göçmenlerin kaçakçılara kazandırdığı para yıllık olarak Avrupa'ya göçte 300 milyon dolar, Amerika'ya göçte ise 7 milyar dolar!
TÜRKİYE'DE KAÇAKÇILIĞIN MERKEZİ: İSTANBUL
Zaman zaman profesyoneller zaman zamansa amatör kaçakçılar tarafından gerçekleşen insan ticaretinde Türkiye önemli bir köprü. Ülkemizde insan kaçakçılığının merkezi ise İstanbul. Avrupa'ya her yıl 500 bin kaçak girdiği tahmin edilirken, bu sayı Amerika için 1 milyon... Türkiye'de kaçaklık trafiğinde en çok kara yolu kullanılırken, ikinci tercih ise deniz yolu oluyor. İnsanlar kaçırılırken en çok kara veya deniz taşıtlarının gizli bölmelerine saklama yöntemi kullanılıyor. Bunun yanında son yıllarda pasaport ve vize sahteciliği de kullanılıyor.
YAKALANMAYANLARI DA DÜŞÜNÜRSEK SAYI BÜYÜK
90'lı yıllardan bu güne ülkemizde yakalanan kaçak göçmen sayısını veren Dr. Can Ünver, "1995 yılında 11.362, 1996 yılında 18.804, 1997 yılında 28.439, 1998 yılında 29.426, 1999 yılında 47.529, 2000 yılında 94.514, 2001 yılında 92.365, 2002 yılında 82.825, 2003 yılında 56.219 ve 2004 yılında 61.228, 2005 yılında 57.428, 2006 yılında 51.983, 2007 yılında 64.290, 2008 yılında 65.737, 2009 yılında 34.345, 2010 yılında 32.667 olmak üzere toplam 829.161 yasa dışı göçmen yakalandı. Bunlar yakalananlar. Yakalanmayanların da en iyimser bir tahminle bu ölçüde olabileceğini düşünürsek işin vahameti anlaşılıyor. Tabii yakalanmadan geçip gidenlerin tam sayısını bilmek mümkün değil. Bunun için gidilen ülkelerin istatistiklerine bakmak gerekir. Ama ne denli inanılır ve politik istismardan uzak veriler açıkladıklarını bilmek zordur. Sınır kapılarındaki denetimin artması ile muhtemelen kaçak göçmen sayısı on sene önceki gibi artmamakta. Bir de bu artış ve azalışlar kaçakların geldikleri ülkelerdeki durumla falan da ilgili. Yani siyasal çalkantı, harp vs. oldu mu sayılar tabiatıyla artıyor. Örneğin Suriye'de siyasi çalkantı mevcut ve iç karışıklık sürüyor. Ülkemizde Suriyeli mülteci sayısı 150 bini aştı. Son dönemde Arap Baharı'nın etkisiyle yasadışı göçte bir artış yaşandı. Türkiye, ayaklanmaların öncesinde bu ülkelerin vatandaşlarına yönelik vizesiz seyahat uygulaması başlatmıştı" dedi.
KAÇAK SAYISI 500 BİNİ BULUYOR
Türkiye'de yaklaşık 250 bin yasal göçmen olduğu gibi ülkemize her yıl yaklaşık 300 bin kaçak göçmen giriyor ve geçiş yapıyor. Bunların bir kısmı hedefledikleri ülkeye ulaşmadan belli bir süre Türkiye'de yasadışı çalışıyor. Türkiye'de yasal göçmen sayısının yaz aylarında 500 bini bulduğunu belirten TÜRKSAM Göç Enstitüsü Başkanı Dr. Can Ünver, "Türkiye'de yasal olarak ikamet eden yabancı uyruklu sayısı 250 bini buldu. Buna karşılık mevsimsel etkilerle azalan ve çoğalan bir kaçak sayısı ancak tahmin ediliyor. Yaz aylarında özellikle turistik yörelerimizde kaçak çalışan yabancı sayısı artmakta. Bunların çoğu, yasal vize süresi içerisinde çalışanlar ve Emniyet'in denetimi söz konusu değil. Ancak İş Müfettişleri'nin ki o da fevkalade yetersiz, tespit edilmeleri söz konusu olabiliyor. Ayrıca İstanbul'da merdiven altı işletmelerde, kuzey doğu illerimizde çay bahçelerinde, Trakya'da tarımda ve sanayide ve nihayet maalesef eğlence sektöründe kaçak çalışanların sayısı ancak tahminle yaz aylarında 500 bini buluyor" diye konuştu.
BİZİM UTANACAĞIMIZ BİR TARAF YOK
Amerika geçtiğimiz Haziran ayında İnsan Ticareti Raporu hazırladı. Raporda, 'Türkiye dünya insan ticaretinin kilit ülkesi' denildi. Öte yandan Türkiye'nin birde coğrafi suçu var. O da Fakir Asya ve Afrika ülkeleri ile zengin Avrupa ve de onun uzantısı Amerika'nın arasında bulunmak, köprü vazifesi görmek.
"Bunda bizim yerineceğimiz ve utanacağımız bir taraf yok" diyen Ünver, "Tarih boyunca bu coğrafya insan mobilitesine sahne olmuştur. Uzun kara ve deniz sınırları, coğrafi konumu ve sorunlarla bezenmiş bir bölgede bulunması ülkemizi tabiatıyla transit geçişler için gözde ülke haline getiriyor. Yani siz bir Afgan, Irak, Suriye, İran, Gürcü, Bangladeş vatandaşı olsanız hangi yolu tercih edersiniz ki Avrupa'ya ulaşmak için? Bunda bizim yerineceğimiz veya utanacağımız bir taraf yok. Hatta bazı Afrika ülkeleri yurttaşları bile Avrupa'ya geçiş için Türkiye'yi tercih ediyor. Bunda biraz da 1990'lardan sonra uygulanan ve benim de memnuniyetle karşıladığım liberal vize politikamızın etkisi yok değil. Fakat bu tabii ki kontrollerin sıkı biçimde sürdürülmesine engel teşkil etmemekte ve bu da bence son yıllarda bihakkın yapılmaya çalışılıyor. Ancak sorun büyük, ülke büyük, sayılar büyük. Dolayısıyla Ege kıyılarımıza ulaşıp transit geçeceğim derken denizde boğulan insanlar veya kapalı kamyon kasalarında havasızlıktan ölüp açık araziye cesetleri saçılan zavallı yoksul insanlar var" diye konuştu.
KAÇAK GÖÇMENE ALTI AY İKAMET İZNİ
"İçişleri Bakanlığı, Türkiye'ye kaçak yollardan giren ya da oturma izni bitmiş göçmenlere bir defaya mahsus 6 aylık ikamet izni verdi" diyen Ünver, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ev hizmetlerinde çalışanların yasallaştırılması maksadıyla Çalışma Bakanlığı'nın aldığı bir tedbir var. Şubat 2012 itibari ile yabancı işçilere daha kolaylıkla çalışma izni verilmeye başlandı. Emniyet te çıkardığı bir tamimle kaçak ikamet edenlerin 15 Ağustos 2012'ye kadar başvurup cezalarını ödemeleri halinde 6 aylık yasal ikamet izni almalarını mümkün kıldı. Şimdi geçen yıl bu yabancılara verilen çalışma ve ikamet izinlerinde ciddi artış var. Fakat yine de istenen düzeyde değil. Çalışma Bakanlığı tüm yabancı işçiler olarak geçen yıl 30 bin izin verdi. Bir önceki yıl bu sayı 18 bin'di. Bu artışta ev hizmetlilerinin etkisi var muhakkak ki. Ama oran ne, henüz bu belli değil."
TEK "TRANSİT ÜLKE" TÜRKİYE DEĞİL
Türkiye'ye yasal giren ancak vize bitiminden sonra kaçak yaşayanlar olduğu gibi Türkiye'yi gideceği Avrupa ülkesi için geçiş olarak kullanan transit göçmenler var. Tabi Türkiye tek transit ülke değil.
Türkiye'ye yasal olarak giren ve vize bitiminden sonra kaçak olarak yaşamaya başlayan göçmenler olduğu gibi ülkeyi transit geçiş olarak da kullananların olduğunu söyleyen Ünver, "Asya ve Doğu Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye yasal olarak giren göçmenler vizelerinin bitiminde yenilemiyor ve kaçak olarak yaşıyor. Bir de Türkiye'yi sadece geçiş olarak kullanan yasa dışı göçmenler var. Ülkemizi her ne kadar kaçakçılığa çanak tutuyor diye gösterilse de yasadışı göçmenler, Türkiye dışında; Kafkasya, Afrika, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Güneydoğu Akdeniz, Balkan ülkeleri, Bosna-Hersek gibi farklı birçok güzergahı kullanıyor. Göçmen kaçakçılarının geçiş yollarının güney rotasını ise Irak-Suriye-Lübnan; kuzey rotasını İran- Kafkaslar-Ukrayna oluşturuyor" diye konuştu.
TÜRKİYE'YE YILLIK MALİYETİ 90 MİLYON
Kaçakçılar, kaçak göçmenler üzerinden ciddi para kazanırken aynı zamanda geçiş için kullandıkları ülkeye de maddi zarar veriyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bilgileri kapsamında konuşan Dr. Ünver, bugüne kadar 829 bin yasadışı göçmenin yakalandığını söyledi.
Ünver, "Tabi uluslararası yasalar kapsamında yakalanan her kaçağın bir bedeli var. Bu en çok Türkiye'de büyükelçiliği olmayan kaçak göçmenler üzerinde yaşanıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün araştırmalarına göre bir kaçak için 50 lira muayene, 15 lira iaşe bedeli, araç yakıtı için 5 lira ve 50 lira da sınır dışı edilirken harcanıyor. Kaçak göçmenlere refakat eden polis memurlarının da masrafını düşünürsek rakam yüksek. Bunlar kişi başı rakamlar. Yıllık olarak hesaplandığında yasadışı göçmenlerin Türkiye'ye doğrudan maliyeti yaklaşık 15 milyon lirayı buluyor. Kaçakları yakalamak için kullanılan eleman ve malzeme hesaplanırsa Türkiye'ye yıllık faturası 90 milyon lirayı aşıyor" dedi.