Medical Park Samsun Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Yüksel Oltulu “güneş lekeleri” hakkında bilgi verdi. Yüzdeki güneş lekelerinin genellikle üst dudak, yanaklar ve alın gibi güneşe açık bölgelerde gözlendiğini söyleyen Dr. Oltulu, “Güneş lekeleri deride koyu renkli, düzensiz, deriden kabarık olmayan lekeler şeklinde kendini gösterir. Derin tip güneş lekesi mavi-gri, karışık tip güneş lekesi kahve-gri refle verebilir. Güneş lekesi genellikle yaz aylarında ve solaryum sonrasında koyulaşma eğilimi gösterir. Tedavisi lekenin büyüklüğüne göre planlanır. Hafif lekelerde kimyasal peelingle soyma işlemi yapılarak sonuç alınıyor. Daha derin ve büyük lekelerde ise lazerle soyma işlemi yapılmaktadır. Güneşe karşı hassas olan insanların yaz aylarında güneşlenmemeleri, solaryuma girmemeleri özellikle cilt kanserleri açısından çok önemlidir” diye konuştu.
Uzm. Dr. Yüksel Oltulu, “Açık tenli ve güneşe hassas ciltlerin de önlem almaları özellikle sağlık açısından çok önemlidir. Vücudunda deriden kabarık, kenarı düzensiz görünümde koyu renkli beni olanların da bu bölgeyi güneşten korumaya özen göstermeleri gerekiyor. Güneşten korumak için seçeceğiniz ürünün hem UVA hem de UVB ye karşı koruyucu olmasına dikkat edin ve özellikle ilk günlerde daha yüksek koruma faktörü olanları tercih edin” şeklinde konuştu.
Güneş koruyucularının, tedavinin en önemli basamağı olduğunu vurgulayan dermatolog Dr. Oltulu, “Kişiler ciltlerini tahriş edici ürün kullanımından kaçınmalıdırlar. Lekeye neden olabilecek dahili hastalıktan şüpheleniliyorsa onun araştırması yapılmalıdır. Leke tedavisinde kullanılan renk açıcı kremler; hidrokinon, retinoik asit, azeleik asit, kojik asit, arbutin ve glikolik asit gibi maddeler içerir. Tedavinin mutlaka dermatolog kontrolünde yapılması gerekir. Tedavide alınacak cevap iki ay sonra kendini belli etmeye başlar. Mutlaka güneş koruyucuyla birlikte kullanılmaları gerekir” açıklamasında bulundu.
Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Yüksel Oltulu şu bilgileri verdi: “Leke tedavisinde meyve asitli peelingler ve TCA peeling tedavide kullanılabilir. 1-4 hafta aralıklarla ortalama 5 seans tedavi gerekmektedir. Kimyasal peeling cildi yenileyerek ve kullanılan leke ilaçlarının emilimini arttırarak etkili olabilmektedir. Kimyasal peeling koyu tenli kişilerde dikkatli uygulanmalıdır. Derine kaçan kimyasal peeling işlemlerinde lekelerde artış olabilir. Bu yüzden kimyasal peeling çok dikkatli uygulanmalı, cildi soymak adına agresif davranılmamalıdır. Plazma yani PRP yöntemi leke giderilmesinde lazer ile kombine edildiğinde leke tedavisinde başarılı olabiliyor. Genel olarak cildin lekeli kısımları, güneşten daha fazla hasar görmüş cilt alanlarıdır. PRP yöntemi leke tedavisinde 2 ila 4 haftalık aralarla 3-4 seans yapılması gerekir. Cildi yoğun şekilde onaran PRP yöntemi ve leke lazerlerinin birlikte kullanılması lekelerin kaybolmasını veya azalmasını sağlayabiliyor. Aynı zamanda cildin gençleşmesine de katkıda bulunuyor.”
Güncelleme Tarihi: 10 Haziran 2013, 19:39