MERSİN’DE “MERKEZİ YÖNETİM - YEREL YÖNETİM” İŞBİRLİĞİ … ve YENİ DÖNEM

Mersin15 yıl bir kara dönem yaşadı.

Bu dönemi hiçbir zaman unutmamalıyız ve ibretle hatırlamalıyız.

Mersin bu karanlık dönemde bir adım ileri gidemedi, hiçbir gelişme gösteremedi ve hiçbir projesi gerçekleşemedi.

Zayıf kent hafızamızı zorlayalım. O zamandan aklımızda kalanlar:

*35 milyon liraya mal olan ve sonra mahkeme kararı ile yıkılan bir Aquapark;

*Bitmek bilmeyen kalabalık yurtdışı fuar gezileri;

*Sayısız Kardeş Şehir antlaşmaları ve ziyaretleri;

*Kentle hiçbir irtibatı olamayan, kente katkı vermeyen bir Üniversite;

*Yanlış ve gereksiz yapılan Halil Paşa Köprüsü(!), burada meydana gelen kazalar, yıkım kararının uygulanamaması;

*Kamu arazileri üzerinde yıktırılamayan ve sürekli büyüyen kaçak işletmeler;

*Her projeye karşı çıkan ve kentin gelişmesini engelleyen, merkezi hükümetin yatırımlarını sahiplenmeyen ya da değersizleştiren kentin ekonomi dinamikleri;

*Mersin’in yer gösterememesi ve istememesi üzerine Mersin yerine Antalya’ya yapılan ihtisas hastanesi ve Kayseri’ye yapılan Anadolu liseleri;

*Politik faydacı zihniyetin, kentsel gelişmeye engel bir ideolojik tutuma dönüşmesi vb.

Bu dönemi tanımlayabileceğimiz özellikler ne idi?

*Büyükşehir Belediyesi’nin, Mersin Üniversitesi’nin ve MTSO’ nun başında değişmeyen kişiler;

*Devletin yapacağı her projeye, her yatırıma karşı çıkan, engellemeye çalışan, geciktiren kent dinamikleri;

*Çevrecilik maskesi altında istihdama, kentin ekonomisinin artmasına ve refah seviyesinin yükselmesine katkı verecek tüm projelere karşı çıkan ve bir mahalle baskısına dönüşen politik-militan kalkışmalar vb. 

Şimdi eski değişmeyen, değiştirilemeyen kent dinamikleri artık yok.

Mersin için yeni ve umut veren bir dönem başladı.

Kısaca hatırlayalım:

*15 yıl sonra Büyükşehir Belediyesi kent içinde kaldırılması gereken Halil Paşa Köprüsü(!)’nü yıktı; orada kördüğüme dönen trafiğe çözüm getiren bir battı çıktı yaptı.

*Ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı iki adet battı çıktı daha hizmete girdi.

*Devlet tarafından yapılan Mezarlık bölgesindeki Köprülü Kavşak bitmek üzere.

*Ayrıca Devlet tarafından 4 köprülü kavşak daha yapılacak.

*Yine Devlet tarafından yapılan Liman- Hal Kavşağı bitmek üzere.

*Akdeniz Sahil Yolu’nun neredeyse tamamı bitirildi.

*Mersin’e hızlı trenle 20 dakika mesafede hizmet verecek olan Havalimanı’nda nihayet sona gelindi ve önümüzdeki yıl açılacak.

 Yıllardır bekleyen engellenen başlatılamayan birçok projeye de başlandı, devam ediyor, birçokları da tamamlandı…

*                 *                 *

Mersin, tarihinde ilk kez yerel yönetimle merkezi yönetimin birlikte ve uyum içerisinde çalıştığı bir dönemi yaşıyor;  bu güç ve anlayış birliğinin Mersin için olumlu sonuçları açıklıkla görülmeye başlandı.

Öncelikli olan Mersin’in gelişmesidir.

Bunun için yıllardır hem kenti geliştirmeyenlere, onların küçük menfaatçi işbirlikçilerine, hem de kent yatırımlarına kör bir anlayışla karşı çıkan çevrecilere karşı mücadele verdim.

Bunun için birçok iftira ve saldırılara maruz kaldım; ancak artık Mersin’in önündeki engeller birer birer ortadan kalkıyor,  o karanlık kalabalık, bu kentin önünden yavaş yavaş çekilip kent tarihinin çöplüğüne gömülüyor.

Bunun için mutluyum.

*                 *                 *

Stratejik, doğal ve coğrafi konumu itibariyle, çalışkan ve dinamik insanlarıyla, farklı sektörlerdeki donanımı, tecrübesi ve başarılarıyla zengin bir hazine olan Mersin’imizden gereğince yararlanamayan hemşerilerimiz için artık her anlamda bir rönesans başlamıştır.

Siyasi hesaplarla bu ışığa kör bakanlara; insanımıza, kentimize ve ülkemize güvensiz kara düşüncelere itibar etmeyiniz.

Kendi insanını sevmeyen, saymayan ve kendi tarihine ve kültürüne yabancılaşmış, devletine nefretle bakan, yabancıların kirli hesaplarını sevinçle izleyen karanlık çevrelerin yalan dolanlarına kulak tıkayınız ve ülkemiz, kentimiz, devletimiz ve insanımız için her hizmeti alkışlayınız.

Politik ahlak, vicdan, millet ve tarih şuuru böylesi kırılma zamanlarında öne çıkar, çıkmalıdır.

Özetle ve özellikle geçtiğimiz 15 yıllık o kara dönemi hatırlayarak, buna yol açanlara tekrar fırsat vermemeliyiz.

Mersin’in önümüzde ki dönem ihtiyacı güçlü merkezi hükümet ve güçlü yerel yönetimdir. Politik irademizi ve seçme hakkımızı olağanüstü bir dikkatle, sorumlulukla kullanmalıyız.

Lütfen dikkatle inceleyelim: Bu kentin bu 15 yıllık kara tarihinde hem Büyükşehir Belediyesi’nde, hem Mersin Üniversitesi’nde hem de kentin ekonomisindeki olumsuzluklarda rol sahibi olanlar, hiç çekinmeden Milletvekilliği aday adaylığı başvurusunda bulundular.

Daha dün sayılacak zamanlarda olmadık kirli işlerde adı geçenler, kamu parasını boşa harcayarak hizmete ihanet edenler ya da başarısızlıklarıyla ün kazananlar yine sahnedeler ve aday adayı olarak başvurdular.

Sonuç olarak, bu seçimde de kentin projelerine karşı çıkıp, engellemeye çalışan milletvekillerine değil, birlik içerisinde bu projeleri destekleyecek milletvekillerine ihtiyaç vardır.

Siyaset ve demokrasi bunun için değerlidir.

Akla, vicdana ve bilgiye dayalı bir seçmen iradesinin bundan sonra Mersin için en doğru kararı vereceği şüphesizdir; çünkü tek tek insanlar gibi toplumlar da uzun vadede hak ettikleri bir hayatı yaşarlar.

Mersin ve Mersinliler hiç hak etmedikleri bir kara dönemden sonra, hak ettikleri ekonomik, sosyal, sanatsal ve kentsel gelişmeye kavuşacaktır.

Bunun kararını da yine bizzat biz vereceğiz.

YORUM EKLE