Suriye, Türkiye’nin kendi başına ördüğü çoraptır...

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Türkiye’nin dış politikada ‘kardeşlik’ ilkesini esas alması halinde Suriye’de yaşanan sıkıntının yaşanmayabileceğini söyledi. İktidara, Türkiye’yi Suriye bataklığına sokmama uyarısında bulunan Kamalak, “Başbakan’a kalsaydı bundan tam 2 önce Suriye’ye müdahale edecekti. Suriye’ye 15 dakikada girersin ama 15 yılda çıkamazsın dedik. Umarım etkili olmuştur” dedi.

Suriye, Türkiye’nin kendi başına ördüğü çoraptır...

 Saadet Partisi Genişletilmiş İl Divan Toplantısı Mersin büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi. Genel başkan Mustafa Kamalak’ın da katıldığı toplantı, Parti üyesi Hacı Genç’in okuduğu Kur’anı Kerim ile başladı. Toplantı da konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Suriye’de yaşanan iç çatışmalara değindi. İktidarı Suriye konusunda ‘kardeşlik’ esaslı bir politika yürütmeye davet eden Kamalak, Suriye’nin içersinde bulunduğu durumdan Ak Parti iktidarını sorumlu tuttu. Suriye krizinin, Türkiye’nin kendi elleriyle kendi başına ördüğü bir çorap olduğunu ifade eden Kamalak, “Eğer Türkiye kardeşlik görevini hakkıyla yerine getirmiş olsaydı, şuan komşu ülkeden komşu devletlere sığınmış olan 1,5 milyon civarında ki insanımız sürgün hayatı yaşamaya mecbur kalmayacaktı. Şuan devlet bakanının verdiği rakamlara göre Türkiye’de 300 bin civarında ama bu gayri resmi rakamlara göre 400 bine ulaşmıştır. Bu kardeşlerimiz evlerinden, yurtlarından ayrılmayacak; Suriye yerle bir edilemeyecek; kardeş kardeşi vurmayacaktı. Dolayısıyla Reyhanlı’da ki o menfur saldırı olmayacak, vatandaşlarımız hayatını kaybetmeyecek esnafımız perişan duruma düşmeyecekti” dşye konuştu. Saadet partisi olarak geçmişten bu yana kardeşler arasında ki ihtilaflar görüşme yoluyla çözümlenmeli ilkesini benimsediklerini ifade eden Kamalak, “Biz bu nedenle ta 1997 yılında yıllar öncesinden İ 8’ler birliğini kurduk. İstanbul’da tüm İslam Ülkelerinin katıldığı bir toplantı düzenledik. Saadet Partisi’nin ambleminde 6 yıldız vardır ve bunlardan birisi de en evrensel mesaj olan savaş değil barıştır. Bir diğeri çatışma değil diyalog. Eğer Türkiye bu iki prensibe sahip olsaydı hem Ortadoğu’nun hem İslam Aleminin yıldızı olurdu. Aradan 2,5 yıl geçtikten yüz bin insan öldükten sonra maalesef sayın başbakanımız ancak bizim dediğimiz noktaya gelebildi. Ancak inisiyatifi kaybetti. Bu durum dış politikamızın yanlış olduğunun en büyük delilidir. Türkiye bundan ders çıkarmalıdır. Çıkarır mı diye sorarsanız oda şimdilik zor gözüküyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin politikasının krizin daha ilk başlarında Suriye’ye müdahale şeklinde olduğuna değinen Prof. Dr. Kamalak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “Başbakan’a kalsaydı bundan tam 2 önce Suriye’ye müdahale edecekti. Biz sürekli uyarılarda bulunduk. Suriye’ye 15 dakikada girersin ama 15 yılda çıkamazsın dedik. Çıkarsan bile kolun kanadın kırık, kafan gözün yarık olarak çakarsın, ülkemizi bölmüş ve büyük İsrail devletinin kurulduğunu görmüş olarak çıkarsın dedik. Kanaatimizce uyarılarımız etkili oldu ki Reyhanlı ziyareti sonrası ‘biz bu bataklığa düşmeyeceğiz’ demiştir. Bu bir bakıma aklıselimin geldiği noktadır diye düşünüyorum” Kamalak’ın konuşmasının ardından İl Başkanı Soner Contar, İl Seçim İşleri Başkanı Mehmet Tokay, Tanıtma Başkanı Bekir Aydın, Kadın Kolları Başkanı Mehmet Çelik, Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Çakmak ve İlçe başkanları Nisan Ayı içersinde yaptıkları parti çalışmaları hakkında bilgiler verdiler. Genel İdare İl Sorumlu Süleyman Çalışkan yaptığı konuşmada Ak parti iktidarını bölgesel çatışmalarda Amerika’nın yanında olmakla suçladı. Amerika’nın kendisine bölge ülkelerine ‘demokrasi getirmek’ gibi bir misyon yüklediğini ifade eden Çalışkan, “İktidara gelirken Erbakan ‘Hoca’nın öğrencileriyiz’ diyerek göreve geldiler ama yaptıkları uygulamalar gösteriyor ki hiçbir şey öğrenememişler. Çünkü Erbakan Hocamız hiçbir şekilde şiddete bulamaz izin vermezdi. 1980 öncesi aynı silahla sabah o taraftan öğleden sonra bu taraftan insanın burulduğu karışık ortama teşkilatı bulaştırmamayı başarmıştır. Yine kendisi iktidardayken, belediyelerin 2/3’ü kendi partisindeyken partisi kapatıldı. Çok ses getirecek eylemler yapabilecekken o ‘şimdi daha çok sükunete ihtiyacımız var’ diyebilmiştir. 1991 yılında Amerika ‘demokrasi getireceğiz’ diyerek Irak’a saldırdı ama, o zaman ki Özal’dan, Erbakan’a, Süleyman Demirel’den Bülent Ecevit’e kadar iktidarlar izin vermediği için muvaffak olamadı. Ne zaman Ak parti iktidara geldi ve Amerika’ya bağlılık sözü verdi. Irak’ta 1,5 milyon insanın katline yol açtı. Aynı Amerika şimdi Suriye üzerinde aynı oyunu tezgahlıyor. Amerika’nın maksadı demokrasi değil İsrail’in etrafını boşaltma çabasıdır. Erbakan Hoca’mız iktidar ortağı iken hiçbir Filistinlinin burnu dahi kanamamıştır. Ak Parti’nin desteği ile 200 bin Suriyelinin ölümüne yol açıldı. Siz bu oyunu anlamazsanız Suriye’de ki ateş Türkiye’ye de sıçrar” diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 27 Mayıs 2013, 08:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER