Reyhanlı'da Yaşananlar Gizli Savaşın Sonucudur

Meydana gelen terör saldırısının ve yaşanan ölümlerin gerçek faili ABD ve Büyük Ortadoğu Projesinde eş başkanlığını yaparak, tüm komşularımıza karşı savaşçı bir politika izleyen, bu şekilde davranarak da emperyalizmin taşeronluğunu yapan siyasi iktidarın bizatihi kendisidir.

Reyhanlı'da Yaşananlar Gizli Savaşın Sonucudur
         Hatay ilimize bağlı, Reyhanlı ilçesinde 10.05.2013 tarihinde gerçekleştirilen hain ve onursuz terör saldırısı sonucunda resmi rakamlara göre 46, gayri resmi rakamlara göre iki yüze yakın yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi de yaralanmıştır. Öncelikle patlamada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar, halkımıza metanet diliyoruz.
 
       
 
            Türkiye Cumhuriyeti hiç bir zaman emperyalistlerin ve emperyalizmin ne uşaklığını ne de bayraktarlığını yapmamıştır, yapmamalıdır.
 
         Suriye'deki iç savaşı çıkaran, huzur ve barış ortamını bozan çetelere para ve silah yardımı yaparak savaşı kışkırtan, her fırsatta emperyalist güçlere askeri müdahale çağrısı yapan siyasi iktidar, ülkemizi bu kirli savaşın bir parçası haline getirmiş ve maalesef şimdiden sivil kayıplarımıza yol açmıştır.
 
       Reyhanlı'da yaşananlar, Suriye ile örtülü ve dolaylı olarak sürdürülen kirli savaşın bir sonucudur.
 
Bu güne kadar, ülkemizin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini vazgeçilmez bir şiar haline getirmiş olan ülkemizin, bu ilkeden her geçen gün uzaklaştırılmaya çalışılması üzücü ve bir o kadar da düşündürücüdür.
 
       Gelinen noktada 'stratejik derinlik' adı altında, ülkemizi emperyalist oyunun derin ve kirli operasyon merkezi haline getiren siyasi iktidarın bu yöndeki politikalarının doğru olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır.
 
        Siyasi İktidar, emperyalizmin güdümünde olan cihadist çetelerle ittifak içerisinde bulunarak ülkemizi de hızla bir felakete ve savaşa doğru sürüklemektedir. Bu nedenle siyasi iktidar derhal bu kirli savaşın ve emperyalist işbirlikçiliğin tarafı olmaktan vazgeçmelidir.
 
      Suriye‘de olduğu gibi ülkemizde de mezhepsel ve etnik bir ayrışmayı körükleyen emperyalist işbirlikçi cihadist güçlerin, halka zulüm eden politikalarına destek veren bu anlayış, ülkemizi de hızla bedelini halkların ödeyeceği kanlı bir savaşın içerisine doğru sürüklemektedir. Hatay‘dan başlayarak bölgenin özel bir savaş üssü ve operasyon merkezi haline getirilmesi, bölge halkının can güvenliğini ortadan kaldırmıştır.
 
         Hatay’da yaşayan halka, tehdit ve saldırılarda bulunarak Suriye’de yaşayan iç savaşı ülkemize taşımaya çalışan cihadist çeteci güçler, bütün kamp ve üsleriyle ülkemizden derhal çıkarılmalı, bu güçlere yapılan silah ile para yardımına ve lojistik desteğe derhal son verilmelidir. Suriye'ye dönük her tür müdahaleye son verilerek, Suriye'nin geleceğini belirleme hakkı, Suriye halkına bırakılmalıdır.
 
        Daha fazla para, petrol ve güç için yoksul halkların üzerine ölüm yağdıran, ülkelerin tarihini ve geleceğini yok eden emperyalistlere karşı mücadele etmek, ülkemizin bağımsızlığı ve Ortadoğu halklarının özgürlüğü için büyük önem taşımaktadır.
 
            Bu arada, sıkıyönetim dönemlerini aratmayan bir biçimde basına sansür uygulanmasını da kabul etme olanağı bulunmamaktadır. Basın özgürlüğü ve halkın bilgi edinme hakkı önüne engeller konulmamalıdır.
 
           Bu itibarla Reyhanlı’da yaşanan alçak, hain ve onursuz terör saldırısını nefretle kınıyor; Önce ülkemizde, sonra komşularımızda ve tüm dünyada, YURTTA SULH, CİHANDA SULH diyoruz…
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER