Mersin’de düzenlenen Türk-Arap Ekonomi, Ticaret ve Yatırım Bakanları Zirvesi’nde, Türkiye’den dünyaya barış için, kardeşlik için, refah için, gelişme için; ticareti, ekonomiyi önemli bir araç olarak kullanmaya kararlılık mesajı verildi. Türk-Arap Ekonomi, Ticaret ve Yatırım Bakanları Zirvesi, Ekonomi Bakanı ve Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan’ın ev sahipliğinde Mersin’de yapılıyor. Bakan Çağlayan’ın girişimleriyle HiltonSA Oteli’nde dün başlayan ve Bahreyn, Cezayir, Cibuti, Fas, Filistin, Irak, Katar, Kuveyt, Libya, Moritanya, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Umman, Ürdün ve Türkiye’den 14 bakanın katıldığı zirvenin ikinci gününde Mersin’den dünyaya önemli mesajlar verildi. Toplam 18 ülkeden temsilcilerin yer aldığı zirvenin ikinci gün açılışını Bakan Çağlayan ile Arap Devletleri Ligi Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Mohamed Twaijri ve 92. Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı ve Arap Delegasyonları Başkanı sıfatıyla Fas Krallığı Ticaret, Sanayi ve Yeni Teknolojiler Bakanı Abdelkader Aamara yaptı.
Bakan Çağlayan açılış konuşmasında, bugün bölgenin ve dünyanın tarihinin yeniden yazıldığına işaret ederek, bu noktada düzenlenen zirvenin bölgedeki ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere yön vermek ve yeni işbirliği alanları tespit etmek için son derece önemli ve tarihi olduğunu kaydetti. Zirvenin bugüne kadar Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik alanda yapılmış en kapsamlı ve en geniş katılımlı toplantı olduğunu vurgulayan Çağlayan, “21 üyeli Arap Ligi’nden 14 bakan olarak bugün bir masanın etrafında toplandık. Diğer temsilcilerle birlikte 18 ülke olarak buradayız ve dünyaya bir mesaj vermek istiyoruz. Bu mesaj; barış için, kardeşlik için, refah için, gelişme için, ticareti, ekonomiyi önemli bir araç olarak kullanmaya kararlıyız. Çünkü biliyoruz ki, bölgelerimizdeki kalıcı barış, kardeşlik, refah ve gelişme ancak, daha güçlü ekonomilere sahip olmamızdan, aramızda daha adil ve sürdürülebilir bir ticaret yapmamızdan geçiyor. Amacımız ilkini düzenlediğimiz bu zirvenin kalıcı olması ve her yıl bir ülkede düzenlenmesi” dedi.
“TÜRKİYE-ARAP ÜLKELERİ İŞBİRLİĞİ KARARLILIĞINI TÜM DÜNYAYA DUYURUYORUZ”
Türk ve Arap dünyasının birbirini çok iyi bilen, kardeşlik hukuku yüzlerce yıl öncesine dayanan insanlar olduğunu belirten Çağlayan, “Bizim özümüz bir, sözümüz bir. Ekonomik, ticari ve yatırım ilişkilerimizde daha ileri seviyelere gelebilmek için bugün burada büyük bir katılım ve güçlü bir irade ile bir araya gelmemiz hem bölgemiz hem de dünya için çok güçlü bir mesaj. Biz burada Türkiye ile Arap ülkelerinin işbirliğine yönelik kararlılığını tüm dünyaya duyuruyoruz. Aramıza nifak sokmak isteyenlere inat biz kardeşlik yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu bölgenin halkları yüzlerce yıl barış içinde, huzur içinde ve refah içinde yaşadılar. Tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumluluk çerçevesinde bizlerin de ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirerek bölge halklarının refahına katkıda bulunmamız gerekiyor” diye konuştu.
Arap ülkelerinin, yaklaşık 2,7 trilyon doları bulan milli gelirleri, 2 trilyon doları aşan dış ticaretleri ve 400 milyona yaklaşan nüfusları ile dünyanın en önemli ekonomi merkezlerinden birini oluşturduğuna dikkat çeken Çağlayan, Türkiye’nin özellikle son 10 yılda Arap ülkelerinin ekonomik potansiyel ve önemini yeniden keşfederek ekonomik ilişkilerini derinleştirmek ve çeşitlendirmek üzere büyük çaba gösterdiğini dile getirdi. Çağlayan, “Bu işbirliği sonucunda 2002 yılında Türkiye ve Arap ülkeleri arasında 5 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2012 yılında 11 katına yani 55 milyar dolara yükseldi. Dünya üzerinde bu oranda ticaretimizin arttığı başka bir ülke grubu yok. 2012 yılında Türkiye’nin gerçekleştirdiği 152 buçuk milyar dolarlık ihracatın 36,2 milyar dolarını Arap ülkelerine yaptık. Arap ülkelerinden ithalatımız ise 19 milyar dolar ile 2012 yılı toplam ithalatımızın yaklaşık yüzde 8’ine karşılık geldi. Ülkemiz müteahhitlerinin yurtdışında 2012 yılında üstlendikleri 26,6 milyar dolar tutarındaki projenin 12,7 milyar dolarlık kısmı Arap ülkelerinde gerçekleştirildi. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 milyon dolar gibi çok küçük bir değerde Arap yatırımı varken, 10 yılda ülkemize gelen Arap yatırımı 9 milyar dolara yaklaştı. Türk firmalarının Irak, Libya ve Mısır başta olmak üzere tüm Arap Ligi ülkelerine yayılan yatırımları 6 milyar dolar” şeklinde konuştu.
Avrupa’da yaşanan kriz sonrasında Arap ülkelerinin fonlarının tüm dünyada en önemli yatırımcı oyuncular haline geldiğinin altını çizen Çağlayan, Arap ülkeleri piyasasının, ihracatçı ülkelerin de rekabet alanına dönüşmeye başladığını, Arap ülkelerindeki yatırım ve müteahhitlik projelerinin durgunlaşan dünya ekonomisi içerisinde en önemli fırsatlar haline geldiğini söyledi.
ARAPLARA ‘KENDİ İÇİNİZDE DAHA ÇOK TİCARET YAPIN’ MESAJI
Türkiye’nin 15 çeyrektir kesintisiz büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu ve 2023 hedeflerine ulaşmasında en önemli ticaret ortağının Arap ülkeleri olacağını belirten Çağlayan, Arapların da kendi içlerinde daha çok ticaret yapmalarını istedi. Çağlayan, “Şunu gerçekten üzülerek söylüyorum ki, Arap ülkelerinin kendi aralarında olan petrol dışı ticareti çok düşük seviyelerde. Örneğin, AB ülkelerinin birbirleriyle ticareti yüzde 60 seviyelerinde iken Arap Ligi ülkelerinin birbirleriyle olan ticareti sadece yüzde 11 düzeyinde. Aynı tablo, İslam ülkeleri arasındaki ticaretle ilgili de bu seviyelerde. Büyük Arap Serbest Ticaret Alanı (GAFTA) ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) gibi iki önemli platformla aralarındaki ticareti serbestleştirmiş Arap ülkelerinin kendi içlerindeki ticareti daha yüksek seviyelere çıkaracağına inanıyorum. Bu işbirliğini daha yukarılara çıkarmak bizlerin elinde” ifadelerini kullandı.
“Eğer istersek her türlü sorunu rahatlıkla çözebilir, yeni hedefler çerçevesinde bir araya gelebiliriz” diyen Çağlayan, ticari ilişkilerde son dönemde yaşanan olağanüstü başarıların temelinde, Türk ve Arap halkları arasındaki samimi ilişkiler ve güven duygusunun yattığını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu coğrafyada bu samimiyet ve güven dilini, bu kadar iyi konuşabilecek, bu ahengi tutturabilecek Türkler ve Araplardan başka hiçbir millet yok. Bu anlamda, Türk-Arap Ekonomi Bakanları 1. Toplantısı ülkemiz için önemli bir fırsatı barındırıyor. Bu masanın etrafında oturan tüm ülkeler, güçlü birer dünya devleti. Bu güçlerimizin farkında olarak, vatandaşlarımıza daha fazla refah üretmenin yollarını arayacağız. Artık sadece bir tarafın kazandığı ticari ilişkilerden hepimizin kazançlı olacağı bir yola girmemiz gerekiyor.”
“ARAP ÜLKELERİNDE SON 5 YILDA BİR UYANIŞ OLDU”
Arap Ligi Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Twaijri de zirvenin Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi açısından çok önemli olduğunu kaydetti. Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin derinlere dayandığını ve din bağı olduğunu ifade eden Twaijri, bu toplantıda ele alacakları ticaret ve yatırım olanaklarının ilişkilerin geliştirilmesinde motor görevi göreceğini söyledi. Ticaret ve yatırımın olduğu yerde gelişme ve iyi yaşamın olacağını dile getiren Twaijri, birlikte hareket etmenin üzerinde durdu. Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki yatırımların arttırılması gerektiğinin altını çizen Twaijri, “Bunu bir kurumsallaşma içinde yaparsak başarabiliriz. Türk-Arap İş Konseyi kurarak işbirliğini daha da pekiştirmeye çalışacağız” dedi.
Arap ülkelerinde artık ekonomik anlamda bir hareketlenme olduğunu ve harekete geçtiğini belirten Twaijri, şunları söyledi:
“Arap aleminde ekonomik entegrasyon içinde olmak için son 5 yılda bir uyanış oldu. 2015’te Gümrük Birliği, 2020’de de Ortak Pazar’a geçeceğiz. Çalışmalarımızın ticari alanda ve herkesin çıkarına olması lazım. Bu anlamda politikalar üreteceğiz. Amacımız, Arap ülkeleri arasında da Türkiye ile de ticareti, işbirliğini artırmaktır. Dünyaya şunu göstermeliyiz; ‘biz artık gelişiyoruz, artık beraber çalışıyoruz, halklarımızın çıkarı için bir araya geliyoruz, ekonomiyi güçlendireceğiz’.”
92. Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı ve Arap Delegasyonları Başkanı Aamara ise bölgede çok hızlı bir değişiklik olduğuna ve Arap ekonomisinin bundan doğrudan etkilendiğine dikkat çekti. Dünyada ekonomik durgunluk olduğunu dile getiren Aamara, şunları kaydetti: “İşbirliğimizi geliştirmemiz lazım ve bu yeni duruma ayak uydurmak için birlikte olmamız gerekmektedir. Hedefleri birlikte yapmamız gerekmektedir. Arap-Türk işbirliğinin öncelikleri; Türkiye’nin de bizimle birlikte sürdürülebilir bir ortaklıkla bir bölgesel güç oluşturmak. Arap-Türk işbirliği ve dayanışması özellikle bu dönemde çok önemli.”
Açılış konuşmalarının ardından zirveye katılan 18 ülkenin bakan ve temsilcileri aile fotoğrafı çektirdi.
Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2013, 15:53
“Bu Toplantı Dünyaya Mesajdır”
Türk-Arap Ekonomi, Ticaret Ve Yatırım Bakanları Zirvesi 14 Bakanın Katılımıyla Mersin’de Yapılıyor
YORUM EKLE
1
Mersin’de Su Ürünleri Kontrol Ekiplerine Saldırı...
2
SURİYELİ ÖĞRENCİLER İÇİN 'TÜRKÇE' KURSLAR...
3
KAÇAK SİGARA OPERASYONU
4
Hamilelik Öncesi Hemoroide Dikkat
5
Twitter hesabından yaptığı açıklama
6
Hava Yastığında Öldüren Hile
7
Akdeniz Rotary Kulübü’nden Tegv’li Çocuklara...
8
Mersinde 97 Orman, 452'de Kırsal Alanda Yangın
9
Suriyelilere Çözüm Aranıyor
10
Dünya Turizm Günü
SON DAKİKA HABERLERİ
NAMAZ VAKİTLERİ
İMSAK
GÜNEŞ
ÖĞLE
İKİNDİ
AKŞAM
YATSI