Bu testi çözün ve dayanıklılığınızı arttırmanın yollarını öğrenin.
MATTHEW HUTSON
Çoğumuz hayatımızda iflas ile şiddet arasında değişen en az bir travmatik olay yaşıyoruz. En şanslı olanlarımız bile, kalplerinin kırılması ya da sevdikleri birinin kaybı gibi zor zamanlardan geçeceklerdir. Yine de insanlar, büküldüğü zaman parçalanmayan yumuşak bir metal gibi, esnektirler (dayanıklıdırlar). Başımıza gelen şanssızlıklardan sonra kısa bir süre hafif düzeyde endişe veya depresyon yaşayabiliriz; ancak genellikle acımız azaldıktan sonra, bazen eskisinden de bilgili ve çevik bir şekilde, yolumuza devam ederiz.
Daha hızlı iyileşmenin yollarını öğrenmek için çalkantılı zamanlar gelmeden önce ne kadar dayanıklı olduğunuzu bilmek iyi olacaktır. Size yardımcı olması için bilimsel olarak desteklenmiş ancak tanısal olmayan bir test hazırladık. Zorluklara rağmen hayata devam eden insanların sahip olduğu özelliklerin nasıl geliştirileceği ve artırılacağına dair ipuçları için testin sonundaki bölümü okuyun.
1. Kara mizah:
(0) Uygunsuzdur.
(1) Bir yeri ve zamanı vardır.
(2) En iyisidir. Mizahımı da kahvem gibi koyu (sert) severim.
2. Günlük tutmak:
(0) Düzenli olarak yaptığım bir şeydir.
(1) Arada bir yaptığım bir şeydir.
(2) Sadece öylesine yaptığım karalamalar sayılırsa, yaptığım bir şeydir.
3. İlişkiler hakkında zor bir karar vermem gerekirse:
(0) Arkadaşlarım ve ailem bana tavsiye ve desteklerini sunar ve yaptığım seçim ne olursa olsun yanımda olurlar.
(1) Akıl almak için birkaç kişiye ulaşabilirim.
(2) Doğru seçimi yapmak için kendime güvenirim.
4. Tanrı ile olan ilişkim:
(0) Çok yakındır. Her gün onunla konuşacağım kadar iyidir.
(1) İyidir ama daha güçlü olabilir.
(2) Hiç iyi değildir.
5. Güçlü duygularımı ifade etmeye çalıştığımda:
(0) Zorlanabilirim çünkü duygularımın altında ezilirim.
(1) Duygumu genel bir şekilde tarif ederim.
(2) Eksiksiz bir şekilde tarif edebilirim.
6. Partnerim beni terk ettiğinde:
(0) Çok olumsuz bir durum olduğu için pek sözünü etmedim.
(1) Ayrılığımız hakkında yalnızca arkadaşlarım ya da akrabalarım sorduğunda konuştum.
(2) Ayrılığımızın hikayesi anlatmayı en çok sevdiğim hikayelerden biri haline geldi.
7. Hayatım üzerine düşündüğümde:
(0) Başarılı biri olduğumu düşünürüm.
(1) Endişeli hissederim çünkü başarmak istediğim daha pek çok şey var.
(2) İşlerin beklediğim gibi gitmemesine ilişkin düşüncelere dalıp giderim.
8. Hata yaparım:
(0) Nadiren.
(1) Bazen.
(2) Genellikle.
9. Yaşamımı değiştiren bir deneyimi açıklarken:
(0) Geçmiş hakkında bilgi verir; olayları ayrıntılı olarak anlatırım ve bir sonuç ile konuyu toparlarım.
(1) Olayları sırayla anlatırım, ama bağlamdan çok fazla bahsetmem.
(2) Hemen harekete geçer; hikayeyi az ve öz tutarım.
10. Ben varım:
(0) Ona hizmet etmem için Tanrı'nın yarattığı bir kul olarak.
(1) Diğer canlılarla manevi bir bağı paylaşan, bütüncül bir düzenin bir parçası olarak.
(2) Evrim ve üreme içgüdüsü sayesinde.
11. Neşe, menfaat ve memnuniyet:
(0) Hepsi aynı anda yaşanabilir.
(1) Birbirlerinden farklı ama benzer anlama gelen şeylerdir.
(2) Hepsinin pozitif olması haricinde oldukça farklı şeylerdir.
12. Bir netice karşısında hayal kırıklığına uğradığımda:
(0) Hayal kırıklığımı ortadan kaldırmak için spor salonuna giderim.
(1) Buna tahammül ederim ve bu deneyimden bir şeyler öğrenmeye çalışırım.
(2) Şerrin içindeki hayrı bulurum ve olayın göründüğü kadar kötü olmayabileceğini idrak ederim.
13. Hayır işleri yapanlar:
(0) İyi niyetlerinden faydalanılmaması için dikkatli olmalılar.
(1) Genellikle karşılığını alırlar. Ne ekersen onu biçersin.
(2) Her zaman kazançlı çıkmazlar ama kendileri ile gurur duymalılar.
Puanlama:
• Test sorularında verdiğiniz cevapların yanında yazan puanları toplayın.
Eğer 17-26 arasında puan aldıysanız: Tebrikler, fazlasıyla dayanıklısınız. Sadece olumsuz deneyimlerden sonra iyileşmekle kalmıyorsunuz, aynı zamanda bu deneyimler sizi sıklıkla daha da güçlendiriyorlar.
Eğer 7-16 arasında puan aldıysanız: Oldukça dayanıklısınız. Çok yıpratıcı olmayan birçok aksiliğin üstesinden geliyorsunuz. İyileşme becerilerinizi geliştirmek için aşağıdaki açıklamayı okuyun.
Eğer 0-6 arasında puan aldıysanız: Talihsiz yaşam olayları ile başa çıkmak için yeni stratejiler kullanabilirsiniz. Karşılaştığınız sarsıntılar, travma sonrası stres bozukluğu gibi uzun süreli hasara neden olabilir. Ve bu hasarlar bazı insanları öfke veya madde bağımlılığı gibi sorunlu başa çıkma stratejilerine iter. Çalışmalar, bireylerin koruyucu niteliklerini zamanla geliştirilebileceğini göstermektedir. Nasıl yapılacağını öğrenmek için açıklamayı okuyun.
Açıklama:
Kontrol duygusu, dayanıklılık için önemlidir. Hayatınızı değiştirmek için güçsüz olduğunuzu düşünüyorsanız, gerekli çabayı göstermeyeceksiniz. Özgüvenli hisseden insanlar, beklenmedik darbeleri tehditlerden ziyade üstesinden gelinmesi gereken zorluklar olarak görürler. Bu durum bir anlamda, dayanıklı insanların yaşamlarını düşündüklerinde sahip oldukları başarıları görmelerinden kaynaklanır (7. Soru).
Dayanıklılığın ikinci anahtarı ise anlam duygusudur. Eğer karşılaştığınız çıkmazlarda anlam bulamazsanız, onlarda bir ders aramazsınız. Bu, olumlu bir anlam bulmak için, durumları olabileceğinden daha iyi görmeye yardımcı olur (12. soru).
Maneviyat (4. ve 10. sorular) hem kontrol hem de anlam duygusu sağlamaya yardımcı olur. Araştırmalar, dini inançları olan kişilerin strese diğerlerinden daha iyi dayandığını göstermektedir. Her şeyin bir sebepten ötürü gerçekleştiği fikri, karşılaşılan badirelerin önceden belirlenmiş ve bu nedenle de kontrol edilmiş olarak görülmesini sağlar. Maneviyat, her şeyin yoluna gireceğine dair rahatlatıcı bir his ve travmatik bir deneyimde dahi aranacak dersler olduğuna dair bir inanç verir. Dini ibadetlere katılmak da sosyal desteği beraberinde getirir.
Maneviyat ve büyülü düşünmenin ortak bir unsuru evrenin adil olduğu, iyi insanların başına iyi şeylerin kötü insanların başına ise kötü şeylerin geldiği hissidir (13. soru). Adil bir dünyaya olan inanç aynı zamanda düzen ve kontrol duyguları da sağlar.
Sıkıntılarda anlam bulmanın bir başka yolu da hayatınızla ilgili hikayeler anlatmaktır (6. ve 9. sorular). Hikaye anlatımı sizi yaşanan bir felaketi anlamaya çalışmaya zorlar. Aynı zamanda sizi deneyiminiz hakkında yeni bakış açılarına yöneltebilir ve başkalarına anlatıldığında bir bağ kurmaya teşvik eder. Günlük tutarken deneyimleriniz üzerine düşündüğünüzde de kendi kendinize hikaye etmiş olursunuz (2. soru). Hikayeler, yeni bir iç görüyü ortaya çıkarmanın yanı sıra yansıtma, farklı duyguları tanıma ve yönetme yeteneği olan duygusal zekayı da arttırır (5. soru). Duygusal zekanın bir işareti, farklı duyguları ayrıntılı olarak tanımlama yeteneğidir (soru 11).
Özellikle olumlu duygular dayanıklılığı mümkün kılar. Olumlu duygular, stresli durumlardan sonra kalp atış hızı ve kan basıncında daha hızlı bir düşüş ile ilişkilidir. Kuzey Carolina Üniversitesi'nden bir psikolog olan Barbara Fredrickson, olumlu bakış açısının kişinin perspektifini genişlettiğini; soyut ve yaratıcı düşünceyi arttırdığını savunmaktadır. Zamanla, bu tür bir düşünme biçimi, kişinin var olan yeteneklere yenilerini eklemesini mümkün kılar. Bu da, kişinin sıkıntıya yanıt vermek için yeni araçlar edinebileceği anlamına gelir.
Olumlu duygular elbette bir mizah duygusu ile artırılır ve işaret edilir (1. soru). Vietnam'daki Amerikan savaş esirleri üzerine yapılan bir araştırma, bu kişilerin, duyguları ve içinde bulundukları durum üzerinde bir kontrol duygusu kazanmak için mizaha başvurduklarını ve aynı zamanda yaşadıkları zorluklarla ilgili birlikte gülerek, aralarında bir bağ kurduklarını gösterdi. Sizi destekleyecek insanlar varsa, aldığınız yaralarla sağlıklı bir şekilde başa çıkma olasılığınız daha yüksektir (3. soru). Aile ve arkadaşlar korku ve stresi azaltır, duyguların düzenlenmesine yardımcı olur ve kişinin yaşamı üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmasını sağlar.
Son olarak, Columbia Üniversitesi'nde dayanıklılık konusunda uzman olan George Bonanno, kendine güveni neredeyse kibirle eşdeğer olan insanların New York'taki 11 Eylül terör saldırılarından kurtulduktan sonra daha az travma sonrası stres bozukluğu semptomu gösterdiklerini buldu (8. soru). Bonanno, özellikle kendileri hakkında çok düşünen insanların daha az sosyal sınırlama hissettiklerini öne sürüyor. Bu bireylerin, diğerlerini gerçekte olduğundan daha destekleyici algıladıklarından, kişisel duygularını diğer insanlara açma olasılıkları daha yüksektir.
Çeviren: Uzman Klinik Psikolog Hanife Merve Çatan
Kaynak: Kemal Sayar https://nautil.us/issue/15/Turbulence/are-you-resilient
Güncelleme Tarihi: 18 Haziran 2021, 12:26