KORONA GÜNLERİ’NDE BELEDİYE BÜTÇESİ

Korona Günlerinde  Kontrollü Sosyal Hayat evresine girdik; umarım Devletimizin başarılı süreç yönetimi ve halkımızın büyük ölçüde kurallara uyumu sayesinde yıl sonuna doğru eski hayatımıza döneceğiz.

Bundan sonra da, özellikle maske ve sosyal mesafe kuralına dikkat ederek yaşamak bir sosyal sorumluluk gereğidir. Buna uymamak, özellikle başkalarının sağlığına karşı tehdit demektir. Lütfen her koşulda ve toplu olarak bu tür sorumsuzları uyaralım.  

Günlük hayat alışkanlıklarımıza bir şekilde yavaş yavaş da olsa dönmeye başlıyoruz, başladık; ama bundan sonra daha farklı bir sorun karşımıza çıkacak: “Ekonomik sorunlar.”

Bu dönemde mutlaka herkes gelirinden bir şeyler kaybetti.

Bir kısım ise tamamen çalışamadığı, işyerlerini açamadığı için çok daha zor durumda kaldı.

Bazılarımız belki de süreç sonunda yiyecek dahi bulmakta zorlanacaktır.

Asıl toplumsal dayanışma, yardımlaşma, kurumlar ve kuruluşlar aracılığıyla ihtiyaçlıların yanında olma bu dönemde zirve yapmalıdır.

Bu zor durumdan,  yardımlaşma ve dayanışma ile birlik ve beraberlik içerisinde düzlüğe çıkacağız.

Bu dönemde herkesin olabildiğince tasarruflu yaşaması,  yapması, fuzuli masraflardan kaçınması gerekir.

Gücü olanlar tasarruf yapacak ve ihtiyaçlı olanlara yardım edecek…

Özellikle barış, hoşgörü, birlik, beraberlik ve dayanışma duygularının ağır bastığı kentimiz Mersin’de bunu daha da önemsememiz gerekir.

*                     *                     *

Bizler kişisel düzeyde yardımlaşmayı ve tasarrufu düşünürken, kurumsal anlamda asıl sorumluluk yerel  yönetimlerdedir.

Korona tehlikesinin başladığı günden beri özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin tasarruf içeren yeni bir bütçe düzenlemesi yapması gerektiğini ve en başta da festival ve çeşitli kültür, sanat ve spor etkinliklerini bu yıl için iptal edip bunun için ayrılan bütçe ile halka destek verileceğini açıklayarak insanlarımıza bir güvence vermesi gerektiğini ısrarla yazmıştım.

Dünya ölçeğinde büyük etkinlikler iptal ediliyor; eldeki bütçe imkânları ekonomik krize çare olabilecek alanlara kaydırılıyor. Toplumsal, vicdanî ve ahlâkî bir yükümlülük olarak insanlar, zaten salgın tedbirleri kapsamında bu yıl yapılması düşünülemeyecek her türlü toplantı, gösteri, festival ve fuar gibi hayatî olmayan etkinlik bütçelerini ekonomik krize çare olarak kullanacaklar.

Peki halen Mersin’de Belediyelerimizde durum nedir?

Üzülerek ve acı duyarak hatırlıyorum: Bundan önceki bir meclis toplantısında bir festivale Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri ile birlikte harcanacak 1.5 milyon liraya yakın bir para onaylanıyor.

Yalnızca bir meclis üyesi buna karşı çıkıyor; kente faydasının, bütçesinin, işlevinin sorgulanmasını istiyor.

Başka bir meclis üyesi de bunun iptal edilmemesini ve bu yıl içerisinde yapılmasını öneriyor!

Son meclis toplantısında Büyükşehir Belediyesi’ne borçlanma yetkisi verilmedi.

Bu durum Belediyemizi daha çok tasarruf etmeye ve fuzuli masraflardan kaçınmaya itmelidir.

Kaldı ki hemen her harcama kalemi için bütçe imkânlarının dar oluşundan yakınan Büyükşehir başta olmak üzere diğer belediyelerimiz değil midir?

Şimdi zaman eğlence zamanı değildir, birçok hemşerimizin bir yaşam savaşı vereceği bir döneme giriyoruz! Tek kuruşun bile düşünülerek harcanması gerekli çok ağır bir dönemdeyiz.

Belediyeler ayrıca bugüne kadar yeterince tahsil edemedikleri alacaklarında ve ödenmesi gereken harç ve vergilerde daha titiz davranmalıdır.

Her yere asılan çeşitli reklam afişlerini, artezyen kuyuları, halden çıkan sebze ve meyvelerin faturalandırılması, Belediyeye ait mülklerin düşük kiraları  vs. gibi Belediye gelirlerini arttıracak bir çok maddeyi söyleyebiliriz.

Yıllardır her dönem ortaya çıkan Belediyelerden menfaat sağlamaya ve  geçinmeye çalışan insanlara da artık fırsat verilmemelidir; bu kapkaç dönemin bittiği bilinmelidir.

Bu hassas dönemde görevlerini başarılı bir şekilde yapan, hiç bir hizmetin aksamamasını sağlayan özellikle Büyükşehir ve  İlçe Belediyeleri bu çok hassas dönemde gerekli tasarruf önlemlerini alarak, en azından halkımızın gıda ihtiyacını karşılamalıdırlar. Şu sıkıntılı zamanlar, zaten çok kötü olan belediye bütçesini festival benzeri eğlencelere savurmanın zamanı değildir! Bu ve benzer önlemlerle, gelir ve gider kalemleriyle eldeki bütçe en akıllı şekilde yönetilmelidir.  

Tüm önlemleri, çabalara ve tasarruflara rağmen yeterli olunmazsa,   o zaman borçlanma yetkisi istenir ve herkes de buna vicdan rahatlığı ile destek olur.

Ama önce kendi vicdanımız, sonra toplumsal vicdan karşısında utanç duymamak gerekir.

YORUM EKLE