“KAMU MALI” İŞGALLERİNDE GERİ ADIM ATILMAMALI !

On yıldır Mersin’de bisiklet yolları yapılması ve bisiklete binmenin yaygınlaştırılması ile ilgili sayısız yazı yazdım. Herhalde dünyada Mersin’in coğrafi konum ve iklimine sahip başka bir kentte, herkes bisiklete biner ve her tarafta bisiklet yolları olurdu ve bisiklete binme özendirilirdi. Bu kentin de trafik sorunu büyük ölçüde çözülürdü.
Maalesef on yıllık çabamız hiçbir sonuç getirmedi.
 
Sevindiricidir ki, yeni Büyükşehir Belediyesi yönetimi bu konunun önemini anlayarak sahil parkı üzerinde bir bisiklet yolu planladı.
 
Şimdi kamu malını işgal etmiş çay bahçelerinin itirazlarının neticelenip çay bahçelerinin kaldırılmasını ve sahil parkının yeni çevre düzenlenmesinin başlamasını bekliyoruz.
Yani tüm kent, üç dört tane usulsüzce genişlemiş çay bahçesinin kamuya ait yerleri terk etmesini bekliyor.
 
50 metrekare izinli bir çay bahçesi 1500 metrekare yer işgal etmiş!
12 tane palmiye ağacını, yaptığı ek binaların içerisine hapsetmiş.
Bu da yetmiyormuş gibi, işgal alanı dışında kuzeyindeki kaldırımı otopark olarak kullanıp kapatmış, güneyindeki yürüyüş yolunu da insanların çay bahçesine yakın geçmemeleri için sulayıp çamur hale sokmuş.
Yani hırsın ne boyutlara geldiği ibretle izlenecek bir yer.
 
( Bunca rezilliği içine sindiren, kamuya ait geniş alanları ticari kaygıyla işgal edenlere karşı en küçük tepkiyi akıl edemeyen direnişçi çevreciler neredesiniz? 15 yıllık yönetiminde bu yasa dışı işgalleri görmezden gelen (!) belediyeye  hadi tek laf söylemediniz; bari şimdi sahili bu rezillikten arındırmak üzere bütün gücünü kullanan yeni yönetime destek için bir adım atmak hiç mi aklınıza gelmiyor ? Elbette işin ucunda siyasal hesap yoksa çevreden kime ne; ağaçtan kime ne ! Muhteşem Gezi Parkı direnişini (!)biraz da bu açıdan ve bir daha tartışmaya var mısınız !)
 
Şimdi Büyükşehir Belediyesi geri adım atmayarak yasal sorunu çözülen kamuya ait işgal edilen yerleri geri alıyor.
Bugüne kadar bu tür işgallere hep göz yumulmuş ya da herhangi bir müdahale durumunda araya hatırlı kişiler koyularak sorun çözülmüş.
 
Artık geri adım atmayan ve bu kente alışık olmadığımız şekilde cesurca haksızlıkların üzerine giden bir yönetim anlayışını biz kentliler olarak desteklemeliyiz.
Özellikle gıllı- gışlı işlerden uzak, gerçek çevre duyarlılığı olanlar en çok burada desteklerini göstermelidir.
 
Tabii bu durum bu kentte bir başlangıç olmalı ve yalnızca Büyükşehir Belediyesi değil, diğer Belediyeler ve resmi oluşumlar da işgaldeki tüm kamu arazilerinin boşaltılmasını sağlamalılar.
Çünkü bu yerler tüm bu kentte yaşayan insanların malıdır.
 
15 yıl bu kentte katlandığımız olumsuzluklar artık son bulmalı ve bizim yaşam kalitemizi eksilten benzer kamu malları işgalcisi bir avuç kişiye karşı bu kez karşı durulabilmelidir.
İçi boş nutuklarla, anlamsız ideolojik bağrışmalarla yurt ve kent sevilmez; somut bir durum var ortada: Bu kentte yaşayan herkesin ortak malına karşı bir tecavüz var ve Büyükşehir Belediyesi bu tecavüzü önlemeye çalışıyor.
Nerede o aslanlar gibi meydanları dolduran hak ve adalet militanları ?
Nerede her fırsatta medyada boy gösteren konsey, platform, demokratik sivil toplum cengaverleri ?
Nerede o öfkeden titreyerek televizyonlarda boy gösteren politikacı esnafı ?
 
YORUM EKLE