Soner Yalçın, "Aydını Türk halkına güvenilmez olarak gösteriyorlar. Biz buna karşı çıkıyoruz. Karakol bizim karakolumuz. Haftada bir gün değil hergünde geliriz. Ama mesele bu değil" diye konuştu.
Gazeteci Yazar Soner Yalçın, bugün saat 14.00'de avukatları ve kız arkadaşı Halide Didem Kurt ile birlikte Levent Polis Merkezi'ne gitti. İçeride yaklaşık 20 dakika kalan Soner Yalçın, imza sonrası çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Soner Yalçın, şunları söyledi:
"Burada olmamazın sebebi her hafta buraya gelip, imza atmam gerekiyor ve yurtdışına da çıkış yasağım var. Burada olmamızın sebebi, bu kalabalığın burada olmasının sebebi Soner Yalçın'ın fiziki zorluklar nedeniyle buraya gelip her hafta imza atmasına karşı çıkmak değildir. Biz burada bu nedenle değiliz. Burada ceberrut devlet anlayışı her daimi aydının üzerinde bir şüphe yaratıyor. Aydını halka güvenilmez olarak tanıtıyor. Biz buna karşı çıkıyoruz. Bu ülkenin gazetecisi, yazarı, sanatçısı, aydını bu toprağına bağlıdır. Bu topraktan kazıyarak ta çıkaramazsınız. Ama amaçlar her daim, bu dün de böyleydi ve bu gün de ne yazık ki 21. Yüzyılda hala devam ediyor."
"BİZ İZİN ALARAK DÜŞÜNMEYİZ"
"Aydını Türk halkına güvenilmez olarak gösteriyorlar" diyen Yalçın, şöyle konuştu:
"Biz buna karşı çıkıyoruz. Karakol bizim karakolumuz. Haftada bir gün değil hergün de geliriz. Ama mesele bu değil. Mesele bu aydın kıyımına son vermektir artık. Nasıl millletvekilliğinin bir kürsü dokunulmazlığı varsa artık aydınımızın, gazetecimizin, sanatçımızın söz söylemesine bir dokunulmazlık istiyoruz. Gerçeği yazana, gerçeği söyleyene mutlaka eziyet ediliyor. Ya hapse atılıyor ya işsiz bırakılıyor ya da katlediliyor. Sonuç itibariyle ya da getiriliyor karakolda bakın 'güvenilmez bir adam imajı doğurmak' isteniyor. Biz bunu kabul edemeyiz. Burada olmamızın sebebi bu. Aydınımıza güveneceğiz. Aydınımızın herşeyi yazıp, her şeyi söylemesini artık kabul edeceğiz. Biz düşünsel baharı bu ülkede böyle yaratırız. Yoksa gördüğünüz gibi çölleşiyoruz. Bir kez daha karakolun önünden de söylüyorum. Biz izin alarak düşünmeyiz. İzin alarak yazmayız. Gerçek neyse ve bedeli ne olursa olsun biz o gerçeğin yanında dururuz. Durmaya da devam edeceğiz."
"ONU MAHKEMEYE SORMANIZI RİCA EDİYORUM"
Bir gazetecinin, "Odatv'nin diğer sanıklarına böyle bir adli kontol tedbiri yok. Niçin size böyle bir şey konuldu sizce?" sorusu üzerine Yalçın,"Onu mahkemeye sormanızı rica ediyorum. Bu dava bir Soner Yalçın bir Odatv Davası değildir. Bu dava bir düşünce davasıdır. Bu dava bir gazetecilik davasıdır. Bu hepimizin davası. Kesinlikle ilk günden itibaren bir Soner Yalçın davası olarak görmedim. Hala da öyle görüyorum. Burada olmamın nedeni kesinlikle kişisel değildir" dedi.
Soner Yalçın, gazetecilerin diğer sorulara ise cevap vermedi. Yalçın daha sonra bir kafeye gelerek kitaplarını okuyucuları için imzaladı.
SONER YALÇIN 27 ARALIK 2012'DE TAHLİYE EDİLMİŞTİ
Odatv Davası'na bakan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Aralık 2012 tarhinde görülen duruşmada Soner Yalçın'ın tahliyesine karar vermişti. Mahkeme Heyeti, ayrıca Soner Yalçın'ın yurtdışına çıkışına yasaklamış, Yalçın'ın her çarşamba ikamet adresine en yakın polis merkezine giderek imza atmasına karar vermişti