Tehdit edildiği ya da para aldığı iddialarını reddederek, Kumpas kurmadığına dair yemin eden Koca, “Hiç kimse Burhanettin Bey'e kumpas yapmak için benim yanıma gelemez, gelmedi; hiç de para teklifi almadım, teklif de edemezler. Ne tehdit aldık ne bir kuruş para geçti boğazımızdan” dedi.
31 Mart Seçimlerinde İYİ Parti İl Başkanı olan Servet Koca, Burhanettin Kocamaz'ın evrakı il seçim kuruluna geç verildiği için aday olamamasından sorumlu tutulmasına ve kumpas kurduğu iddialarına, düzenlediği basın toplantısında yanıt verdi.
Koca'nın Forum Suit Otelde gerçekleştirdiği toplantıya, eski İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Orhan Galip ile bazı belediye başkan adayları da katıldı.
“Evraklar saat 17.00'den sonra bizim tarafımızdan değil, bizzat Kocamaz'ın talimatı ile teslim edilmiştir”
Türkiye gündemine oturan olayın odak noktası haline gelen ve ‘Kocamaz'a kumpas kurdu' iddialarının hedefi olan Koca, Kocamaz'ın, hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ve 28 Haziran'da yargı önünde aklanmasının ardından ilk kez konuştuğunu söyledi. Basın toplantısında, seçim öncesi ve adaylık başvurusunun son gününde yaşananları detaylarıyla anlatan Koca, kendisine yüklenen tüm iddiaları reddetti. 19 Şubat'ta, Kocamaz'ın evrakının verilmediğini saat 17.01'de öğrendiğini belirten Koca, İl Sekreteri Üzeyir Güleç'in kendilerine Kocamaz'ın başvurusunun Genel Merkez tarafından yapılacağını söylediği için yanlış yönlendirildiğini iddia etti.
Kocamaz'ın, dosyasını bizzat Ankara'ya kendisinin götürdüğünü İYİ Parti Genel Merkezi'ne verdiğini söyleyen Koca, genel merkezden de eksik evrak istenerek ‘Biz işlemleri tamamlıyoruz' denmesi üzerine, müracaatın oradan yapılacağını düşündüklerini dile getirdi. “Burhanettin Kocamaz'ın müracaat evrakları saat 17.00'den sonra bizim tarafımızdan değil, bizzat kendisinin talimatı ile avukatı Hüdaverdi Aydoğdu nezaretinde teslim edilmiştir” dedi.
“Bunun adı kumpas ise ben kumpas yaptım”
19 Şubat akşamı olaydan sonra Kocamaz ile evinde yaklaşık 1,5 saat görüştüğünü kaydeden Koca, Kocamaz'ın kendisine belgelerinin neden teslim edilmediğini sorduğunu aktararak, “Ben de ‘Sizin müracaatınızın genel merkez tarafından yapılacağı yönünde bir talimat olduğu için evrakı bizim teslim edeceğimizi bilmiyorduk' dedim. Sizi şerefimle temin ediyorum; kutsal bildiğim her şeyin üzerine yemin ediyorum; 59 yaşındayım, Mersinliyim, bugüne kadar beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, hayatımda asla yalan söylemem, dostlarıma asla ihanet etmem, kapı arkasından dolanmak neymiş bilmem. Bir iş başarılacaksa çalışarak, sebat edilerek yapılacağından yanayım.
Ben Mersin İl Başkanı olarak, İl Sekreterimiz Üzeyir Güleç Bey'in bizi bu şekilde yönlendirmesi sebebiyle evrakı götürüp Mersin İl Seçim Kuruluna teslim etmedim. Çünkü kafamda böyle bir yönlendirme vardı ve genel merkezin büyükşehir belediye başkan adaylarının müracaatlarını kabul edeceğini bildirmesi, Burhanettin Bey'in evrakını Ankara'ya götürüp vermesi, genel merkezin evrakların il seçim kuruluna verilmesinden bir hafta önce beni arayarak ‘Eksik evrak tespitinde bulunduk. Gönderirseniz işlem tamamlayacağız' demesi sebebiyle ve Üzeyir Bey'in ‘Gördünüz mü başkanım, olaylar böyle' demesiyle evrakı ben vermedim. Bunun adı kumpas ise ben kumpas yaptım” diye konuştu.
Konuşmasında, il başkanı olarak başvuruyu kendilerinin yapması gerektiğini bilmesi gerektiğini belirten Koca, “Tek hatam, Mersin İYİ Parti İl Başkanı olarak bunu bilmek zorundaydım. 80 ilde olmamış, bir tek benim ilimde olmuş. Bunun vebali var. Genel Başkanım ve İYİ Parti'ye gönül vermiş herkes ve Mersin'deki herkes benden bunu bekler. Ben de kendimden bunu beklerdim. Bu işlem tamamlansaydı biz bu konuşmaları yapmayacaktık. Ama bir ekipsiniz, siz her yere yetişemiyorsunuz ve çeşitli konularla ilgili size, gelen evrakları okuyup, yorumlayıp size yol gösterecek arkadaşlarınız var. Ben, İl Sekreterim Üzeyir Güleç ağabeyime sonsuz güvenim sebebiyle bu duruma düştüm. Üzeyir Bey, 20 Şubat'ta gazetelere verdiği demeçte, ‘Bu, her ne kadar Genel Başkanımızın kumpas olarak nitelendirdiği bir olay gibi görülüyorsa da gelen bir talimatın yanlış yorumlanmasıdır' diyor. Bu olayın özeti budur. Hatam, kusurum, eksiğim, kumpasım varsa budur” ifadelerini kullandı.
“Ne tehdit aldık ne bir kuruş para geçti boğazımızdan”
Kocamaz'ın, “Bu kumpas ya hayatları tehlikeye atılacak bir tehdit karşılığı yapılır ya da hayatlarını kurtaracak bir bedel karşılığında yapılır” sözlerine de yanıt veren Koca, şunları söyledi:
“yani öyle bir tespit yapıyor ki, belediye başkanımız, biz kumpası yapmışız, yaptığımız bir gerçek var, iki de sebebi var; ya şantaj ya da para. Allah'a çok şükür, hiç kimse bu konuyu konuşmak için benim yanıma gelemez, gelmedi Burhanettin Bey'e kumpas yapmak için; hiç de para teklifi almadım, teklif de edemezler. Ne tehdit aldık ne bir kuruş para geçti boğazımızdan. Biz böyle insanlar değiliz. Bunun böyle olmadığını anlatmak için üç gün sonra bütün Türkiye'de ‘kumpasçı, hain, içeriden vurulduk' laflarının muhatabı olarak Ankara'ya gittik ve kendimizi ifade ettik.”
“Bir kurban aradınız, beni mi buldunuz?”
Kocamaz'ın evrakının ve başvuruya dair yetki belgesinin geldiğini söylemeyen il sekreteri hakkında niçin suç duyurusunda bulunmadığını soran Koca, “bir evrakın aslını dosyaya koyup evrakları yok etmesi, Burhanettin Bey'in önünde evrakı gönderen Genel Başkan Yardımcısının sorgulamasıyla ortaya çıkıyor, Üzeyir Güleç halen il binasında Burhanettin Bey ile pozlar veriyor, yemeklere gidiyor. Soruyorum şimdi; genel merkez adına buraya gelip soruşturma yapan ve bizim olayın kara kutusu olan Üzeyir Bey'i tespit eden Hasan Seymen, genel merkez adına Üzeyir Güleç hakkında da niçin suç duyurusunda bulunmazsınız? Soruyorum Burhanettin Kocamaz'a; kendisinin belediye başkanlığı müracaatını yapacak kişinin adına gelen bir yetki belgesi varken, yetki belgesinin arkasında da kendi evrakları varken, bunları ilgilisine vermeyen, il başkanına vermeyen, herhangi bir kişiye sorup doğruyu öğrenmeyen, evrakı dosyaya takıp kendi evraklarını yok eden bir Üzeyir Güleç'i niçin mahkemeye verip de hakkında suç duyurusunda bulunmazsınız? Hamit Tuna'yı vermediniz mahkemeye, Üzeyir Güleç'i vermediniz mahkemeye bir kurban aradınız, beni mi buldunuz?” dedi.
“Niçin ‘Benim evrakımı verelim' demediniz?”
Kocamaz'ın 25 yıllık bir belediye başkanı olduğuna dikkat çeken Koca, “20 yıl Tarsus belediye başkanlığı yapmış, 5 yıl Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış, siyasi hayatı 50 yıla ulaşmış bir insan, her sene kurbanlar keserek götürüp kendi müracaatını il seçim kuruluna veren bir insan, neden bu sefer 24 saat yanında gezen il başkanına sormadı. Televizyonlarda, ‘Birkaç kez sordum, merak etmeyin başkanım dedi' diyor. Ben hayatta yemin etmem. Kutsal bildiğim he şeyin, iki evladım var üzerine yemin ederim ki, bir günden bir güne Burhanettin Kocamaz bana, ‘Benim evrakımı verelim başkanım' dese, olay ortaya çıkacak. Ben ‘Sizin evrakınızı Ankara verecek' diyeceğim. Bir telefonla da öğreneceğiz ve yanlışımızı düzelteceğiz. Yemin ediyorum size, yalnız kaldığımız ve aylarca gezdiğimiz ortamların hiç birisinde Burhanettin Kocamaz, ‘Benim evrakı ne zaman vereceğiz başkanım? Görüyorsun Hamut Tuna böyle söylüyor, Orhan Galip hakkında iddialar var. Gidelim şu evrakımı verelim' dese, biz bütün ilçeleri toplayıp davul zurna eşliğinde vermezsek namerdim. Bu benim şerefim, bu benim onurum. Niçin, saat 17.00'ye kadar aylarca beraber gezen il başkanınıza ‘Benim evrakımı verelim' demediniz? Niçin saat 5'ten sonra kendi evraklarınızı gönderdiniz ve saat 17.26'da verdirdiniz? Bir il sekreteri hayatında bir hata yapıyor, belediye başkanımız saat 17.00'ye kadar bana ‘evrakımızı verelim' demiyor, saat 17.00'den sonra evraklarını toparlayıp il seçim kuruluna gönderiyor, kendi avukatının talimatıyla evrak veriyoruz ve kumpas yaptığımın özeti budur” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 27 Temmuz 2019, 16:23