"Onlar tecavüze uğradığında ölür çünkü...
İşte aklınızdan bile geçirmediğiniz tüyler ürperten gerçek!
Hayvanlara tecavüz vakaları giderek artıyor. İstatistiklere göre hayvana tecavüz edenler, bir süre sonra çocuk ve kadınlara tecavüz etme eğilimi gösteriyor. Peki yeni yasa tasarısında belirtilen 2 yıllık hapis cezasından sonra ne olacak? Hayvana tecavüz eden kişi zoofilik olarak kabul edilip tedavi görecek mi? İşte hayvana tecavüz tartışmasına yeni bir boyut getirecek görüşler ve ortaya çıkan ürkütücü tablo!
MİMAR ve FATİH BELEDİYESİ YEDİKULE HAYVAN BARINAĞI YÖNETİCİSİ MERAL OLCAY
13 senelik barınak yöneticiliğim sırasında yaklaşık on tane tecavüz vakasıyla karşılaştım. En son yaşadığımız vakada mağdur olan köpeğimize "Fatmagül" adını koyduk. Madde bağımlısı kişiler tarafından metruk bir eve kapatılarak uzun bir süre tecavüz ve işkenceye maruz kalmıştı. Yapılan bir ihbar sonucu hayvanseverler ve barınak görevlileriyle birlikte kurtardık. Üstelik yapılan muayene sonucu, kurtarıldığı gün bile tecavüze uğradığı tespit edildi. Sadece tecavüz değil, işkence de görmüştü. Kurtarıldığı gün bile tecavüze uğramıştı. Sevgi ve ilgiyle hayata döndürdüğümüz Fatmagül, bir süre sonra çok iyi bir aile tarafından sahiplenildi.
"İŞKENCE VE TECAVÜZ EDENLER DE İNSANDI, ONU KURTARANLAR DA..."
Fatmagül, kendisine asla dokundurtmak istemedi, yemek yemedi, su içmedi, tedaviyi kabul etmedi, müşaade bölümündeki kafesinde korkmuş ve şok vaziyette öylece durdu. İşkence ve tecavüz edenler de insandı, onu o evden alıp buraya getirenler de insandı. 'Acaba burada da aynı işkence ve tecavüzlere maruz kalacak mıyım?' korkusunu uzun süre yaşadı ve bize güvenemedi. Onu kendine getirmek tam bir haftamızı aldı.
TECAVÜZE UĞRAYAN HAYVANLARIN ÇOĞU ÖLÜYOR ÇÜNKÜ...
Eğer ileri boyutta bir tecavüzden bahsediyorsak, bağırsakları deşilip, iç kanamadan ölebiliyorlar. Bir de sadece cinsel yolla olmuyor... Demir çubuk başta üzere her türlü yabancı cisimle de yapıyorlar bu tecavüzleri. Zavallı hayvanların iç organları parçalanıyor.
TECAVÜZ EDİLEN BİR HAYVAN GÖRÜLDÜĞÜNDE NE YAPILMALI?
Tecavüze uğrayan bir hayvanla karşılaşıldığında yapılması gereken ilk şey polisi aramak. Daha sonra o anda bulunduğunuz ilçenin belediyesini arayarak destek isteyebilirsiniz. Devlete de iş düşüyor; yasada bu tür suçları işleyen kişilere verilen cezaların kabahat kanunundan çıkarılıp TCK kapsamına alınması, hatta hapis cezası ile cezalandırılması gerekiyor. Para cezasıyla bunun önüne geçemeyiz.
FATİH BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA DEMİR
"GÖNÜLLÜLERLE ORTAK ÇALIŞMAK LAZIM, GÖNÜLLÜLER OLMADAN OLMAZ!"
Şimdiki tasarıyı baştan sona incelediğinizde bir önceki tasarıdan daha iyi olduğunu göreceksiniz. Hükümet bu konuda kalıcı bir şeyler yapmak istiyor ve gayet iyi niyetle yapılmış bir tasarı fakat eksikler var. Biz de bu günlere gönüllülerle ortak çalışarak geldik. Yeni tasarının eksikleri var evet, bu konuda da hayvanseverlerin makul bir dille bu eksikleri hükümete açıklamaları ve uzlaşma yoluna gitmeleri gerektiğini düşünüyorum. Gönüllüler olmadan olmaz. Sahipsiz hayvanlar problemini çözmek için kamu ve kaynakları yetmez. Hayvana şiddet ve işkence konusunda insanları bilinçlendirmenin yolunun da çocuklara hayvan sevgisini sağlam temellerle aşılamaktan geçtiğini düşünüyorum. Çocukların hayvanlarla temas etmesi lazım. Her evde bir hayvan olmasına gerek yok ama o temas o kadar önemli ki!
OYUNCU VE HAYVANSEVER TUNA ARMAN
"ONLARA ZARAR VERMEK, KAPALI YERDE SİGARA İÇMEKLE EŞDEĞER"
Hayvana şiddet ve tecavüzün TCK kapmasına alınması için emek veren biriyim çünkü anne olarak, kadın olarak, insan olarak bu konudan utanç duyuyorum. Allah'ın yarattığı sessiz canlara insanoğlunun yaptıkları korkunç! En zayıf halka olan hayvan, korunmaya muhtaç bir candır! Ve maalesef gözünü oymak, tecavüz etmek, öldürmek, ülkemizde "suç" değil, "kabahat" olarak görülüyor. Onlara zarar vermek kanunda "cansız eşya" kapsamına giriyor yani bir anlamda kapalı yerde sigara içmekle eşdeğer... 3 ülke ve 38 ilden topladığımız 250 bin imzayı Adalet Komisyonu'na teslim ederek "Hayvan sevin ya da sevmeyin ama bu ahlaksızlığa göz yummayın" dedik. Çünkü dünya istatistiklerinde hayvana yapılan her suçun bir sonraki adımı çocuğa tecavüz!
HAYVANSEVER GAZETESİ-ÜNER MUSLUKÇU
"ÇEVRENİZDE BİR "HAYVAN TECAVÜZCÜSÜ" VARSA, KADINLAR VE ÇOCUKLAR TEHLİKEDE DEMEKTİR!"
Hayvanlara tecavüz edenler ileride potansiyel bir tecavüzcü ve katil olma olasılığından yola çıkılarak yasalarda bu kirli ve ahlaksız davranışı yapanların hapisle cezalandırılmaları ve hayvanlara tecavüzün sicillerine işlenmesi yasalarla sağlanmalıdır. Bu yapılmazsa aramızda gezen potansiyel katilleri ve tecavüzcüleri bilemeyecek ve her zaman tehlike altında olacağız. Mahallenizde işyerinizde bir hayvan tecavüzcüsü varsa çocuklar ve kadınlar tehlike altındalar demektir. Hayvana tecavüz, yasalarda sadece "kabahat" olarak yer aldığı için sicile işlenmemekte ve potansiyel katil ve tecavüzcüler aramızda, yanımızda dolaşmaktadırlar. Hayvan tecavüzü ve hayvana kötü muamele TCK kapsamına alınarak bir suç olarak görülmeli ve hapis cezaları verilmelidir. Yoksa hepimiz hatta yasa yapıcıların aileleri de dahil hepimiz, tehlike altındayız demektir.
HAYSEV (Hayvan Severler Derneği)
"PSİKOLOJİK ETKİLERİ ÇOK AĞIR"
Tecavüze uğrayan hayvanlar prezervatif kalıntılarıyla acılar ve kanlar içinde bazen terk ediliyor, bazen tecavüz edildikten sonra öldürülüyor. Canını kurtaran ve bizlere ulaşan hayvanların, en az aynı saldırıya maruz kalmış bir insan gibi ağır bir depresyona girdiğini gözlemliyoruz. Psikolojik etkiler o kadar ağır oluyor ki, her ne kadar yardımcı olmaya çalışsak da bir daha kendisini insanlara açmayacak şekilde dış dünyaya kapatıyor. Bunun yanı sıra uzun süre yürüme zorlukları ve normal hayatınına dönememe zorlukları yaşıyor.
YENİ KANUN TASLAĞI DA YETERSİZ!
Yeni kanun taslağında hayvanlara tecavüz eden, eziyet çektirenlere 2 yıl hapis öngörülmekte ancak bu yetersizdir, dahası asla para cezasına çevrilmemelidir. Unutmayın ki, yapılan bilimsel araştırmalar, her türlü kötü muamelenin önce hayvanlar üzerinde denenerek başladığını göstermiştir.
DOÇ. DR. ERCAN ÖZMEN
"DÜRTÜLERİNİ HENÜZ EYLEME GEÇİRMEMİŞ ZOOFİLİKLER DE VAR"
Hayvana tecavüz, tıp dilindeki adıyla zoofili, hayvanlarla ilişkili tekrarlayıcı cinsel eylem , yoğun fantazi ve dürtüleri içeren bir cinsel sapma olarak tanımlanıyor.
EN AZ 6 AY SÜREN BİR SAPKINLIK!
Zoofili (veya bestialite) tanısında çok önemli iki noktadan biri en az altı aylık süre devam etmesi; diğeri de cinsel eylem olmasa bile hayvanlarla cinsel ilişkiyi yoğun fantazi ve dürtülerin varlığıdır. Diğer taraftan, partneri olsa bile cinsel uyarılma ve doyumunu yalnızca hayvanlarla ilişkili cinsel imge ve fantazilerle sağlayabilen bir kişi bu dürtüsünü eyleme geçirmemiş olsa bile zoofilik olarak tanımlanır. Zoofili, kişilik bozuklukları, dürtü kontrol sorunları, özellikle karşı cinsle iletişim becerilerindeki eksiklikler , özgüven yetersizliği ve beyindeki yapısal bozukluklardan kaynaklanabilir.
KADINLARDA YÜZDE 8, ERKEKLERDE YÜZDE 4!
Diğer cinsel sapmalarla olduğu gibi zoofiliyle ilgili gündeme gelen olgular buzdağının yalnızca görünen kısmıdır; esas grubun çok küçük bir oranını temsil eder. Dünyada yapılan çalışmalarda erkeklerde yüzde 8, kadınlarda ise yüzde 4 civarında bildirilen zoofili yaygınlığının ülkemizde benzer oranlarda hatta daha fazla olabileceği rahatlıkla söylenebilir.
VETERİNER HEKİM ALPER AKIN
"TECAVÜZ VE ŞİDDETE UĞRAYAN KÖPEK İNSANLA TÜM BAĞLANTISINI KOPARIYOR"
Tecavüz vakalarında sadece tecavüzle yetinilmediği, fiziksel travma oluşturacak şiddet ve işkence uygulandığı yapılan ilk muayenede ortaya çıkıyor. Fiziksel travma her ne kadar kısa sürede tedavi edilse de, psikolojik travmanın tedavisi çok zor. Tecavüze uğrayan hayvan, mayor depresyon belirtilerinin tamamını gösterirken, insan ile duygusal bağlantısını tamamen kaybediyor. Bu noktadan sonraki süreçte insan tarafından yemek ve suyunun verilmesi bile onun için çok korkutucu bir seremoniye dönüşüyor. Bu durum, çoğu zaman hayvanı ölüme kadar götürüyor. Hayvanlara yapılan tecavüz ve şiddet, onların acı verici şekilde, yavaşça ölüme gitmeleri demek. Şunu unutmayalım ki dostlarımızın hayatta kalması ya da ölmesi bizim elimizde.
HAYVANSEVER DERYA KÜÇÜK
"BENİM ÇOCUĞUM O İNSANLA BELKİ DE AYNI SOKAKTA YÜRÜYECEK VE TEHLİKEDE OLACAK!"
Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet bunların hepsinin mantığı aynı; cevap veremeyecek, karşı koyamayacak olana saldırmak. Sapkınlık önce masumdan başlıyor. Bunları yapan kişi yakalanabilirse çok komik bir ceza ödüyor ama yakalanmazsa, sıra hayvandan çocuğa sonra da kadına geçiyor. Hayvana tecavüz edenler hapis ve toplumdan dışlanma cezasına çarptırılmalı. Benim çocuğum büyüdüğü zaman bu insanı tanımayacak. O insanla yolda yan yana yürüyecek, aynı sokakta aynı havayı teneffüs edecek ve bu kişi yine bir tecavüz vakasıyla karşımıza çıkacak.
YORUM EKLE
SON DAKİKA HABERLERİ
NAMAZ VAKİTLERİ
İMSAK
GÜNEŞ
ÖĞLE
İKİNDİ
AKŞAM
YATSI