Kürt sorununun neden bir türlü çözülmediğinin kodlarını deşifre eden belgeye Milat Gazetesi ulaştı. 28 Şubat sürecinin en kritik belgelerini deşifre ederek, başlayan soruşturmayı derinleştiren gazete, post-modern darbe sürecine ait yeni bir belgeye ulaştı. Belge incelendiğinde yıllardır devam eden Kürt sorunun neden çözülmediği açıkça görülüyor.
Cunta tarafından başta yargı olmak üzere; medya, kurum ve kişilere verilen 5. Brifing dosyasına göre, terör sorununa ümmetçi bir anlayışla yaklaşmak ülke bütünlüğüne tehdit olarak görülüp katılımcılara anlatılmış.
Kürt bir de İslamcıysan bölücüsün
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde açılan İslami Vakıfların da tehlike olduğu brifing dosyasında yerini alırken, yöneticilerinin Kürt olduğu dernekler ile İslami kuruluşların temasları sakıncalı ilan edilmiş. Bölgede bulunan İslami vakıf ve derneklerin yöneticilerin terör sorununu bitirmek için ateşkes çağrılarına da yer verilen dosyada, sağduyulu medya tarafından sorunun sıklıkla gündeme getirilmesi bölücülük olarak görülmüş.
Siyasi temas işbirliği olarak yorumlanmış
Aynı şekilde brifing dosyasında; irticacı olarak ilan ettikleri siyasi parti (Refah Partisi) temsilcilerinin bölgedeki yükselişi tehlike olarak yansıtılmış, Kuzey Irak ve İran temaslarından duyulan rahatsızlık açıkça belirtilmiş. Söz konusu siyasi parti temsilcilerinin HADEP ile görüşmelerine de yer verilen dosyada, katılımcılara "Bunlar işbirliği yapacaklar" yalanı atılmış.
Uydurma bilgiler
Bölgede kapatılan Medrese ve Külliye'lerin yeniden açılması yönünde dile getirilen talepleri de 'tehdit' kapsamına alan cunta, örgüt ile ilişkisi olmadığı halde Kuzey Irak'ta bulunan Kanaat önderleri hakkında yalan yanlış bilgileri brifing dosyasına eklemiş.
Milli Görüş'e ağır suçlama
Yıllardır PKK'ya karşı sergilediği sert tutumu ve arasına çektiği set ile bilinen ve "İnsanların en hayırlısı insanlığa faydalı olandır" inancı ile çalışmalarını yürüten Milli Görüş Teşkilatı da açıkça brifing ile hedef alınmış. Dahası Milli Görüş Teşkilatı ile PKK'nın Avrupa'da birlik hareket ettiği iddia edilmiş. Konu hakkında brifing dosyasına şöyle yazılmış: "Avrupa'daki bölücü örgüt büroları ile Avrupa Milli Görüş Teşkilatının, Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde yapılan eylemleri, birlikte organize ettikleri, yurt içinde de Milli Gençlik Vakfı ile HADEP'in Cumhuriyet rejimine karşı ortak mücadele başlattıkları hakkında önemli tespitler yapılmıştır."
Yalan ötesi!
Bölgede yaşanan İslami dirilişi 'bölücülük' olarak değerlendiren cunta, iddialarını bir adım daha öteye götürerek katılımcılara şunları anlatmış: "Radikal İslami tehdit, laik cumhuriyeti yıkmaya yönelik faaliyetlerini siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olaylarla entegreli olarak arttırmıştır. Toplumun huzur ve güvenini sarsmış, böylece, Türk ulusu ümmet kavramı içinde bölünmeye yüz tutmuştur. İç ayaklanmaya doğru ivme kazanan bu irticai faaliyetler, maalesef "suni gündem" söylemleriyle kamufle edilmeye çalışılmıştır."