Cemiyet Başkanlığına Fatih Şahin Adayım Dedi.

Günlük yayın yapan İMECE gazetesi genel yayın yönetmeni Fatih Şahin 5 Mayıs'ta yapılacak olan gazeteciler cemiyetine adaylığını Mersin Gazeteciler Cemiyeti Toplantı salonunda açıkladı.

Cemiyet Başkanlığına Fatih Şahin Adayım Dedi.

Mersin gazeteciler cemiyeti başkanlığı seçimleri 5 mayısta yapılacak, 3 dönemdir cemiyet başkanlığı yapan Ahmet ünal seçimlere girmeme kararı almasından sonra, adaylar adaylıklarını açıklamaya başladı.

Cemiyet toplantı salonunda adaylığını açıklayan Gazeteci Fatih Şahin basıntoplantısında yaptığı açıklamada,

“Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nin 5 Mayıs'ta yapılacak olan genel kurulda başkanlığa aday olduğumu açıklamak için buradayım...
Amacımız; itibar kaybına son vermek ve 25 yıldır üyesi olmaktan gurur duyduğum cemiyetimin hak ettiği konuma tekrar getirmektir...
Bugün burada sorunları anlatmaya gerek duymuyorum...sorunlarımız o kadar çok ki; mesleğe en son giren genç bir arkadaşıma sorsam tane tane sayacağından eminim... 
O yüzden hepimiz sektörün ve çalışanların yaşadıkları zorlukları biliyoruz. 
Gerek Türkiye gerekse Mersin'de basın bir "buhran" dönemi geçiriyor. Biz Mersin olarak bu buhranın faturasını en ağır ödeyen illerin başında geliyoruz. 
Buradaki en büyük sorun ise kurumsal kimlik olarak karşımıza çıkıyor.. 
8 günlük, yüze yakın haftalık, 16 radyo, 1'i uyduda olmak üzere 6 televizyon ile sektör temsil ediliyor... Bunun yanında yasası henüz çıkmasa da hiç kimsenin göz ardı edemeyeceği ve bu işi hakkı ile yapan internet haberciliği var.. 
Ama; maalesef sokakta karşılığımız yok...
Burada sektörü tetikleyecek güç ise çatısı altında toplandığımız Mersin Gazeteciler Cemiyeti. 
Ama bakıyoruz özellikle bu dönem cemiyetimizin faaliyetleri neredeyse sıfıra indi. 
Yönetim ve organlar işlevselliğini kaybetti. 
Sektörü temsil eden MGC kendi kendine yetemez bir hale geldi. 
Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nin yaşadığı bu buhran; ellerini ovuşturarak bekleyenler için bulunmaz bir fırsat oldu. 
Mersin Gazeteciler Cemiyeti tarihi boyunca hiçbir siyasi parti ve siyasi görüşün arka bahçesi olmadı. 
Irkçılık, mezhepçilik gibi ayıplar bu cemiyette asla vücut bulmadı...
Fakat üzülerek görüyoruz ki cemiyetimiz son günlerde
Bu kirli oyunlara alet edilmeye çalışılıyor.
Gazetecilik mesleği ve gazeteciler bunca sorunla mücadele ederken, mesleği ve meslektaşı değil, kişisel itibar ve çıkarlarının derdine düşenler, demokratik oylarla kurum ve kuruluşların başında kentimize hizmet eden isimleri bu sürece dahil etme çabası içine girmişlerdir. Bir emek, özveri makamı olan MGC başkanlığını bir sıçrama tahtası, bir yerlerin gözüne girme aracı olarak görenler
cemiyetimizle beraber bu isimlere de leke düşürmeye çalışmaktadır.
MERSİN'DEKİ TÜM KURUM-KURULUŞ, STK ve SİYASİ PARTİLER BİLMELİDİR Kİ MERSİN GAZETECİLER CEMİYETİ HERKESE EŞİT MESAFEDEDİR. CEMİYETİMİZİN TEK AMACI KENT DİNAMİKLERİ İLE BİRLİKTE KENTE HİZMET ETMEK İÇİN ORTAK PAYDADA BULUŞMAKTIR.
O halde hep birlikte mesleğimize kara leke düşürmek isteyenlere dur demeliyiz...
İşte bizim de çıkış noktamız tam da burası...
“Biz” diyorum çünkü, Mersin Gazeteciler Cemiyeti'ni işler hale getirecek olan; bu mesleğe gönlünü vermiş, yüreğini koymuş, bu meslekten ekmeğini kazanmış meslektaşlarım olacaktır...
Hepimiz biliyoruz ki bütçesi ve geliri olmayan bir cemiyete sahibiz. 
Bu durum karşısında sizlere şaşaalı bir gelecek vaat etmemiz mümkün değil.. 
Ancak hangi meslektaşımız sorun yaşarsa bilecek ki Mersin Gazeteciler Cemiyeti ve onun değerli üyeleri onun yanında olacak.. 
Baskılara, tacizlere hep birlikte “dur” diyeceğiz. 
Mağduriyetlerde el ele vereceğiz... 
Bizler ülkemizde demokrasinin oturması ve gelişmesi için mücadele veren kişileriz. 
Gazeteler ve gazeteciler bulundukları bölgelerde kalkınmışlığın, gelişmişliğin ve demokrasinin göstergesi olmuştur. 
Basını güçlü olmayan şehirlerde haklının değil, güçlünün dediği olur. 
Halkı doğru bilgilendirmede başarılı olamaz isek bu büyük gemide hep birlikte batarız. 
Mersin’de mesleğimizin yeniden itibar kazanabilmesi için örgütlü mücadeleye ve güçlü bir meslek örgütüne ihtiyaç kaçınılmazdır... 
Mesleğimizin ve meslek örgütümüzün zayıflamasında topyekün hatalarımız var. 
Yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla; yeni gazetecilerin yetişmediği, yetişemediği bir kent oluşturduk. 
Yani biz her gün şehrimizin sorunlarını gazetelerimize, TV’lerimize, radyolarımıza taşıyıp; haber ve yorumlarımızla toplumu bilgilendirip, demokrasinin güçlenmesine katkıda bulunurken, kendimizi unuttuk, kendi sorunlarımızı çözemedik. 
Kendi söküğünü dikemeyen terzilere benzedik…
Ve gördük ki güzel günler gelmez bize.. 
Biz güzel günlere yürümedikçe ... ” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER