" 'Bizleri unutma abi' dediler"

Serbest bırakılan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, “Bu eylemi yapan arkadaşlar, bu ülkenin genç arkadaşları. Ölen bütün çocukların bu ülkenin çocukları olduğunu, savaşın gereksiz olduğunu söylediler” dedi.

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, "Önümüzdeki haftalarda da Cumhuriyet Halk Partisi Kürt sorununa dair daha ayrıntılı bir program açıklayacak, Genel Başkanı izlemenizi öneririm” dedi.

Serbest bırakılan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, basın açıklaması yaptı. Aygün, “İki günlük dağdaki saatler boyunca son derece saygılı bir tavır gördüm. Bu eylemi yapan genç arkadaşlar, bu ülkenin çocukları ve bu eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Benden parlamentoda Kürt sorununun çözümü, ateşkesin sağlanması için daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular. CHP'nin izlediği politikaların, Kürt sorununun çözümü yönünde de olumlu olduğunu, dikkatle izlediklerini ve beğendiklerini ama bütün partilerin daha fazla çaba harcaması gerektiğini bildirdiler.

Asker olsun, dağdaki genç olsun ölen bütün çocukların bu ülkenin çocuğu olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını söylediler. 'İstediğimiz demokratik özerklik planı, hiç de silahlı mücadeleyi gerektirmeyen demokratik bir taleptir ve Avrupa'da pek çok ülkede vardır. Bu bakımdan biz de yürüdüğümüz mücadelenin artık çok anlamsız olduğunu biliyoruz' dediler” diye konuştu.

"BAĞIMSIZ BİR KİMLİKLE SİYASET YAPMAMIN KENDİLERİNİ MEMNUN EDECEĞİNİ SÖYLEDİLER"

Grubun CHP'nin yeni Kürt politikasından memnun olduğunu söylediğini belirten Aygün, yine de kendisinden bağımsız siyaset yapmasının istendiğini kaydederek, “Sohbet sırasında bana bağımsız bir kimlikle siyaset yapmamın kendilerini memnun edeceğini söylediler. Ben de silahların gölgesinde bu konuda herhangi bir karar verilemeyeceğini, özgür iradem dışında verilecek hiçbir kararın da doğru olmayacağını söyledim. Yeni CHP'nin Dersim milletvekili olduğum için gurur duyduğumu, yeni CHP'nin benim gibi insanları partiye kabul ederek dönüşümün işaretlerini çoktan verdiğini belirttim” ifadelerini kullandı.

"GENEL BAŞKANI İZLEMENİZİ ÖNERİRİM"

Kendisini kaçıran grup hakkında bilgi veren ve partisinin yakın bir zamanda Kürt sorununa dair ayrıntılı bir program açıklayacağını duyuran Aygün, “İki gündür Torunoba bölgesi yoğun olarak bombalanıyordu. Biz izliyorduk bombardımanı. Bu ülkenin çocukları, bu bombalar patlasaydı onlar veya biz ölseydik, eminim barış umutları daha fazla ertelenmiş olurdu. Bu bakımdan askeri çözümü asla, başından beri onaylamadığımızı, barışçıl ve siyasi çözümü istediğimizi bizzat sayın Genel Başkanımızın Akil İnsanlar Komitesi önerisiyle göstermiş olduk. Önümüzdeki haftalarda da Cumhuriyet Halk Partisi Kürt sorununa dair daha ayrıntılı bir program açıklayacak, Genel Başkanı izlemenizi öneririm” dedi.

"ÖZELLİKLE CHP'DEN VE ÖZELDE DE BENDEN…"

Teröristlerle yaptığı sohbette seçim sonuçlarından memnun olmadıklarını gördüğünü kaydeden Aygün, “Demokrasilerin de seçmen odaklı rejimler olduğunu, seçmen iradesine herkesin saygı duyacağını, dağdaki eli silahlı kadroların da buna saygı duymak zorunda olduğunu söyledim. Kendileri de saygısızlık ifade eden herhangi bir şey söylemediler ama akan kanın durması için özellikle CHP'den ve özelde de benden Dersim milletvekili olarak daha çok emek ve çaba beklediklerini ifade ettiler” diye konuştu.

"NORMALDE DİRENEBİLİRDİM"

Kendisine kötü davranılmadığını kaydeden CHP Milletvekili Aygün, “Bana yönelik herhangi bir tehdit yok. Son derece saygılı ve anlayışlı bir muamele vardı...Bana karşı zor kullanılmadı. Bana silah bile doğrultmayacaklarını söylediler. Normalde direnebilirdim. Silah kullanacaklarını sanmıyorum ancak arkadan gelen araçlar çoğalınca olası bir çatışmada herkesin can güvenliği tehlikeye girer diye endişelendim ve gönüllü gitmeyi kabul ettim. Çünkü hiçbir insanın ölümü benim iki gün dağda kalmamdan daha hafif değil. Ölüm çok korkunç bir şey” dedi.

"KILINA ZARAR GELMESİN" TALİMATI

Kaçırmasına ilişkin talimatın kimden geldiğini bilip bilmediğinin sorulması üzerine Aygün, “Bahoz Erdal bulunduğumuz bölgeyi aradı, olayın doğru olup olmadığını sordu. Beni götüren arkadaşlar doğruladılar. Bunun üzerine 'güvenlik en üst seviyeye çıkarılsın ve kılına zarar gelmesin' diye talimat aldıklarını ilettiler” ifadelerini kullandı.
Ankara'da oluşan tepkilerin, Meclis Başkanı'nın, Başbakan'ın, CHP Genel Başkanının, İHD'nin, Alevi örgütlerinin, yürüyüş yapan insanların ve Tunceli halkının tepkilerinin serbest kalmasında etkili olduğunu söyleyen Aygün, “Acelece bugün serbest bırakıldığımı düşünüyorum. Çünkü normalde Dersim üst düzey sorumlularıyla görüştürüp bazı isteklerde bulunacaklardı, oluşan yoğun tepkiler üzerine 48 saat içinde serbest bırakıldım” diye konuştu.

"‘BURADA BULUNAN KARDEŞLERİNİ UNUTMA ABİ’ DEDİLER"

Kendisini kaçıranların genç bir grup olduğunu, hepsinin evlerine geri dönmek istediğini gördüğünü söyleyen Aygün, "6-7 kişilik genç kişilerdi. Keşke bu toplumun içinde yer alsalar da üniversite okusalar…Giderken sarıldılar, öptüler. ‘Burada bulunan kardeşlerini unutma abi’ dediler. 'Senden destek istiyoruz' dediler. Ben de onlara destek vereceğime, barışın sağlanması için mücadele edeceğime söz verdim” ifadelerini kaydetti.

AYGÜN AİLESİNDEN AÇIKLAMALAR

Hüseyin Aygün’ün eşi Emine Aygün ise, çok sevinçli olduğunu ve kendisine destek veren herkese teşekkür ettiğini belirterek, “Umarım bundan sonra bu ülkede barış olur ve hiç kimsenin burnu bile kanamaz. Çok mutluyum” dedi.
Hüseyin Aygün’ün kızı İdil Deniz Aygün de, mutlu olduğunu belirterek, “Bir daha kimsenin dağa kaldırılmamasını ve terörün burada bitmesini istiyorum. Bir daha hiç kimse mutsuz olmasın istiyorum” dedi.
Baba Aygün de, kızını öperek konuşmasını sonlandırdı.


 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER