Toroslar’ın yeni Belediye Başkanı Atsız Afşin Yılmaz.

Kendisi ile henüz tanışma fırsatım olmadı; fakat bende yarattığı izlenim son derece iyi niyetli olması ve gayretle başarılı olmaya çalışmasıdır.

Önceki dönemi hatırlamaya çalışalım:

On yıldır yazılarımda en fazla eleştirdiğim ve öneride bulunduğum Belediye Toroslar Belediyesidir.

Tüm Belediyelerde fikirlerimin ve kent yararına eleştirilerimin dikkate alınmasına ve kendileri ile diyalogda olmama rağmen, maalesef Toroslar Belediyesi’nde eleştiri ve önerilerimin hiç bir etkisi olmamıştır. Ben de son bir kaç yıldır yararı olamayacağı için Toroslar Belediyesi ile ilgilenmedim ve yazmadım. Hiç bir etkinliklerine, toplantılarına ve de davetlerine  katılmadım.

10 yıl kentin girişine konan ve adeta “Mersin’de görecek bir şey yok, Kapadokya’ya gidin!” mesajı veren saçma sapan Peri Bacası’nın kaldırılması için uğraştım.

5 yıl kentin en büyük tarih hazinelerinden Yumuktepe’ye konan komik Truva Atı maketinin anlamsızlığını anlatmaya çalıştım. Turizm Müdürlüğü tarafından bilgilenilmesini sağladım. Bakanlıktan kaldırılması için yazı yazdırdım.

Ama İtalya’da bile gülünç duruma düşen bu durumu engelleyemedim.

Buraya alakasız Truva Atı maketini koyma nasıl bir anlayıştır? Nasıl bir vizyonsuzluktur? Nasıl bir tarihi zenginliği aşağılamaktır? anlayabilmek ve kabullenmek mümkün değil… Adeta Yumuktepe’yi değersizleştirip, alakasız bir Truva Atı maketiyle bu zenginlik gölgelendi.

“Meşrubat şişelerine ekilen ve direklere asılan çiçek” saçmalığını yazdım ve bir yıl sonra bunların hiç birinin ortada kalmayacağını söyledim.

Öyle de oldu.

Oto lastikleri kullanılarak yapılan süsleri; dinozor, zürafa gibi hayvan maketlerini; bulvarlarda bitkiler, kedi, köpek, keçi figürleri saçmalığını yazdım.

Savaş parkının yanına yapılan çocuk parkının sakıncalarını anlattım.

Toroslarda açılan Türkiye’nin en büyük Cumhuriyet Meydanının bu kadar sürede yalnızca bir kaç parti yemeğinde kullanılmasından dolayı gereksizliğini söyledim.

Neredeyse haftada birkaç kez Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna’nın hizmetlerini basında görürdük.

Açılan parklar, yapılan heykeller, çeşitli hayvan şekilleri verilen bitkiler, atıklardan yapılan dinozor maketleri, meşrubat şişelerine ve eski lastiklere ekilen çiçekler, doldurulan çukurlar, asfaltlanan kıytırık caddeler, temizlenen sokaklar, yıkanan Camiler.

Bir kişi de sormaz ki, bunlar Toroslar’a ne kazandırıyor, istihdam mı,

üretim mi, refah mı, canlılık mı?

Büyük Köy Toroslarda artık köy belediyeciliğinin sonunun ve sorgulanmasının zamanı gelmeli diye düşünürdüm.

Aslında yeni Belediye Başkanı ile ümitlenmiştim.

Brüksel’de Türkiye Belediyeler Birliği heyetiyle birlikte bulunması, burada yaptığı görüşmeler ve AB fonlarından faydalanmak için uğraşması olumluydu.

Yine Mersin ve Çevresi Turizm Alanı Altyapı Hizmet Birliği (METAB) Başkanı olması bu konudaki çabaları ve özellikle Tarsus kanalları ile ilgili fikri değerliydi.

Tekstil Kent Projesi önemliydi.

Bunlar bana biraz ümit verse de bir önceki dönemdeki gerekli, gereksiz, önemli, önemsiz, anlamlı, anlamsız haberlerin adeta rahatsız edercesine arka arkaya konması maalesef olumlu düşüncelerimizi gölgeliyor.

Haberlere bakıyoruz.

Bayat ekmek kutuları konuyor.

Bunlar da önceki dönem gibi bir süre sonra ortada kalmayacaktır.

“Mersin’in en mutlu aileleri Toroslarda...”  haberi.

Burada kıyılan nikahlar…

“Başkan Yılmaz mikrofon tuttu, Kıymet teyze türküler söyledi...” haberi.

Ev duvarlarının boyanması haberi. Bu da bana eski Akbaba dergisinde çok kullanılan yalnızca kravattı olan çıplak adam karikatürünü hatırlatıyor.

Klasik ve ucuz taşra gazeteciliğinin sesi:

“Toroslarda hizmet çıtası yükseliyor,”

“Toroslar’da dolu dolu mahalle şenliği,”

“Başkan Yılmaz: El birliğiyle çalışacağız,”

“Toroslar Geleceğe Hazırlanıyor,”

“Yeşilçamın en güzel aileleri Toroslarda...” gibi klasik reklamcı haber başlıkları.

Umarım ve dilerim, sayın Başkan bu ucuz ve hizmette hiçbir anlamlı karşılığı olmayan taşra haberciliğini elinin tersiyle iter ve daha ciddi, kalıcı, köklü ve çağdaş Mersin’e yakışır bir vizyonla yol alır.

Yeni bir ümitle,  Toroslar Belediyesi’nin başarılı olmasını diliyorum.

Meselâ, ilk iş olarak Truva Atını kaldırır, hatta yok ederler.

Yapılan haberlerde de abartıyı, basitliği kaldırarak ciddi bir basın çalışması başlatırlar; kalıcı, köklü yatırımlarla hayatı iyileştirirler.

Çağımıza, Mersinimize ve Toroslarda yaşayan hemşerilerimize lâyık olan da budur.