Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen 14. Perakende Zirvesi'ne katılan Bakan Çağlayan, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çağlayan, Suriye'nin sınır kapılarına ilişkin soru üzerine, "Suriye bizim iyi bir partnerimiz. Suriye'nin Türkiye açısından önemi sadece ticaret değil, Türkiye'nin en uzun komşuluk sınırının olduğu bir ülke. Birçok vatandaşımızın içinde bulunduğu, yaşadığı, yatırım yaptığı bir ülke. Şu ana kadar 1 milyar dolara yakın hizmet sektöründe, turizmde, sanayinin birçok
sektöründe Türk firmaları yatırım yaptı. Yapılan her bir yatırım, Suriye'nin dünya ekonomisindeki yerini daha fazla sağlamlaştıracak bir seviyeye getirmek açısından önemliydi" dedi.
Suriye yönetiminin bu konuda kendi halkının taleplerine gereken cevabı veremediğini, bu süreci iyi yönetemediğini belirten Çağlayan, "Bizim Suriye halkıyla bırakın sorunu, bizzat onların sorunlarının çözümü noktasında tüm çabalarımız yoğunlaşmıştır. Mevcut yönetim halk üzerinde her türlü baskıyı her geçen gün arttırıyor. Biz ilgili bakan arkadaşlar hepimiz bir araya geldik. Her birimiz kendi açımızdan bu süreci beraber değerlendirdik. Alacağımız her türlü kararda, Suriye halkının ve işadamlarının zarar
görmemesi noktasında tüm çalışmalarımızı bugüne kadar yaptık ve böyle olmaya devam edecektir. Arap Liginin de almış olduğu kararlar açıklanmıştı. Buna rağmen mevcut yönetimde bırakın bir gevşemeyi, halkın üzerindeki baskının giderek attığını, ekonomiyi tıkayacak ve kendi ekonomilerini de ciddi kaosa sokacak yanlış kararlar almaya başladığını gördük" diye konuştu.
Bakan Çağlayan, Suriye'nin Türkiye'den yaklaşık yılda 1 milyar 800 milyon dolarlık mal ithalatı yaptığına dikkat çekerek, "Suriye şu anda ekonomik noktada ciddi sıkıntıya girmiştir. Şu anda petrol ihracatı yapamadığı için ekonomik konularda nakit sıkıntısına girmiş bulunmaktadır. Nakit sıkıntısına girmiş bir ülkenin yapacağı davranışlar değil bunlar. Şu anda kendi halkını, kendi sanayisini cezalandırır noktaya gelmiştir. Bizim ikili, transit araçlarımıza engeller koymuşlardır" açıklamasında bulundu.
Çağlayan, şunları söyledi:
"Biz Türkiye olarak, her bir bakanlık olarak Suriye halkına zarar verebilecek her türlü davranışın karşısında olduk. Suriye yönetiminin karşısında olmamızın nedeni budur. Sınırda TIR'larımızın geçişine yönelik fiyatları yükselttiler, çeşitli sıkıntılar getirdiler. Türkiye gibi büyük bir devlet, Ortadoğu'ya körfeze ihracat yapmak için Suriye'den geçmek zorunda değil. Bizim planlarımız hazırdı. Üç alternatif yolumuz var. Bunları devreye sokmaya başladık. Birincisi Habur'dan Ürdün'e, Ürdün'den tüm Körfez
ülkelerine gitmek üzere dün akşam bunu başlattık. Mersin-İskenderiye arasında RO-RO seferleri başlatıyoruz. Üçüncü formülümüz de Mersin'den Ürdün'e yapılabilecek seferleri devreye koymaya başladık. Haftada 4 RO-RO seferi yapılacak. Mersin'den yapılacak RO-RO seferleri direkt Beyrut'a gidecek. Ürdün, İskenderiye, Beyrut gibi üç alternatifimiz daha var."
Uğraşılması durumunda dördüncü alternatifin de kolaylıkla ortaya çıkarılabileceğine dikkat çeken Bakan Çağlayan, "Biz bu tedbirleri uygulamaya başlar başlamaz. Dün akşam Suriye hükümeti kapıları açtı. Kendi bildikleri dalı kesiyorlar. Bugün Suriye yönetiminin yapmış olduğu bu uygulamanın ne kadar anlamsız olduğunu ifade ediyorum. Her bir TIR'ın geçişinden para alıyorlar. Paraya bu kadar ihtiyacı olan bir ülkenin yapacağı davranış biçimi değil bu. Bizim ticaret yapmak için her türlü yolu
kullanabileceğimizi net bir biçimde ortaya koyduk. Bizim Suriye'yi by-pass etmemiz bizim için çok kolaydı ama tercih etmek istemedik. Suriye üzerinden transitimizi yapalım, Suriye ekonomisi para kazansın istedik. Yaptıkları neyse fazlasını görürler. Ümit ediyoruz ki, bu yönetim bir an önce halkın isteklerine cevap verir. Türkiye, Suriye için bir can damarıdır. Biz de tedbir almaya kalkarsak, bizim alacağımız tedbirler çok daha fazla can yakabilir" dedi.