Doğanın Kanunu

Doğanın Kanunu

İlâhî nizam ve intizam. 

Kâinattaki mükemmel ahengi sağlayan ölçü ve dengeyi koydu. (Rahmân:7)

Akıl :

Doğanın insanlara en adilce dağıttığı nimet akıldır derler. Çünkü hiç kimse akıl payından şikayetçi değildir. Nasıl olsun? Aklını beğenmemesi için aklından ötesini görebilmesi, başka aklı tartması, kabul etmesi gerekir. Herkes kuyuya aklını atmış, gitmiş kendi aklını beğenmiş. 

Büyük akıl'ı bilmeyen herkes kendi aklını beğenir. Akıl insanlara Allah'ın verdiği bir nimettir. Akılsız olan oyun dışı olduğu için İslâm bunlara yük yüklemez. Çocuk, Yaşlı, Bunak, Deli, Reşit olmayan akıl sahibi islamdan / ibadetten yükümlü değildir. 

Büyük akıl nasıl okuyabiliriz? 

"İnsan hafızası bizim teknolojimizi aşan bir durum. Ancak bilgisayara benzeterek bir tahminde bulunabiliniyor. Yaklaşık 20 milyar civarındaki korteksimizde hücre var. Bunlar arasında trilyon kere bağlantı olursa yaklaşık 2,5 milyon GB hafızamız var." 

İnsanoğlu şimdiye kadar olan şeyleri bir birine benzeterek keşfetmiştir. Hiç olmayan bir şeyi nasıl düşünüp, tasarlayıp, hangi ekonomik güçle harekete geçirebilir. İnsanın dışında/dışarıda çok büyük bir zengin, ilim, tasarım, estetik, ektin güç var. 

"İdrâk-i maali bu küçük akla gerekmez

Zîrâ bu terâzi bu kadar sikleti çekmez" 

Ziyâ Paşa

Uzaya giden akıl ile karısını öldüren insanın aklı aynı akıl olduğu hiç bir zaman söylenemez. Demek ki akıl dağılmamıştır. Bazı olayları "Akıl ile karar vermek" büyük aklı inkar etmektir. Doğanın adil olduğunu anlamak için aynı zamanda akıllı olduğunu idrak etmemiz gerekiyor. 

Doğa;

İnsan kendini akıllı sandığı için doğadan daha fazla verim almak, böcek ve kurtçukların zararı olmasın diye ilaçlarla düzgün meyveler üretti, daha sonra daha ucuza mal etmek için ortaya çıkan böceklerle kimyasallarla zirai mücadele başlattı. Gübre ve ilaç kimyasal olunca ucuza mal edip çok büyük para kazandılar. 

Doğa akıllı olduğu için kimyasal ilaçlara tepki olarak kendini kilitledi, artık vitamin, tad, koku doğallığını yitirdi sadece şekil kaldı. Şimdi doğa kendini insandan korumaya aldı. Ekolojik kıyamet alarmı verdi, kapıya dayandı. Milyarlarca arı sebepsiz yere ölmeye başladı. Böcek çeşitleri azalması dengeyi bozdu. Böcekler doğada hem polen taşıyıcı hem de diğer hayvanlar için besin kaynağı özellikleri ile kritik bir role sahipti, insan böcekleri yok etmeye başlayınca ekolojik denge bozuldu. Gelecek nesiller için bir şeyler kalsın diye suni/yapay olana doğa kendi istediği gibi tepki verdi, kendini sınırladı. 

"Bilim İnsanlarını şaşırtan rapor, uçan böceklerin sayısının son 25 yılda %75 oranında azalmış olduğunu ortaya çıkardı." 

Doğanın gelecek nesli korumak, dengeyi bozmamak için verdiği tepki "hem akıllı hem adil" olduğunu gösterir. Şimdilerde biyoçeşitlilik, böcekler, doğaya adil, organik tarım, pestisit, yaban hayatı projeleri ile eskisi hayal ediliyor. Dedemin yedi çocuğu vardı, babamın üç, benim iki, çocuğumun bir...

Organik ürünler organik pazarlar kuruluyor. Hem kendi neslimiz için hem doğanın düzeni bozulmasın istiyoruz. Bizim istememiz değil Allah’ın istemesi önemli, bizler bir yerde yanlış yaptık, şimdi doğa bizden intikam alıyor. 

Selam ve Dua ile hayırlı cumalar 

Veysel Bozkurt 

YORUM EKLE