Dijital Tanrılar
Her şeyin sahibi Allah olduğuna göre insan O'nu bulduğunda, yani O'na bütün gönlüyle inandığında her şey emrine âmâde ve onun olur, ihtiyaçlarına cevap bulur. O'nu bulamadığında -O'nun olmayan hiçbir şey olmadığı için- hiçbir şeyi bulamaz. Bulsa da başına belâ bulur.
Esaretin bedelini; ne olduğu değil, ne bedel ödediğimiz belli eder.
Beş yaşındaki çocuk elinden alınan telefon ile krize giriyor. Hayat onun için bitiyor. Artık nefes alamıyor, bağımlılığı sadece uyuşturucu veya alkol değil, dijitalin yaşamda etkisini gösteriyor. Bu çocuk kimin? Diye sorma zamanı geliyor. Çünkü sizin değil dijitalin kanını taşıyıcısı olmuş.
Dünyada yarım saat internetin gitmesi, youtube, insagram, Facebook bakım için ara vermesi olay oluyor, başka yerlerde çok yüksek sesler çıkıyor. En masum görünen WhatsApp'ın bile çılgın fanatikleri var.
Ödemesi peşin yapılmış olan hayatta başlayan insan, bir bedel ödemeden zamanı satın alan insan can sıkıntısı adı altında teknolojiye bir ömür satıyor, bundan kimse rahatsız/farkında değil.
Dijital uygarlık insanlığı çarmıha germiş, gençlerin hiçbir şey umrunda değil. Bu kadar imkân hazırlananlar sanal tanrı peşinden koşuyor. Daha iyisi daha yenisi derken sınırsız tanrıya yaklaşma isteği doğuyor.
Telefonlar tabletler tapınağı, müzikler ilâhîsi, oyunlar ibadeti olmuş vaziyette dijital sarhoşluk hali yaşanıyor. İnsanlar ilk çağlarda kendi yaptıklarına taparmış denince, komik geliyordu, ya şimdi durum aynı değilmi? Çok daha bağımlı haldeyiz. Bundan sonra hiç ayıkta olamayacağız.
Eğer kendimi kontrol altına almam lazım diyor, çok vakit geçirdiğini düşünüyorsan bağımlısın, Dijital tanrının kontrolündesin demektir. Sizi daha fazla bağımlı, daha fazla saat mecrada tutmak için çok fazla insan yarış yapıyor. Sizin mecradan dışarı çıkmanızı hiç istemiyorlar. Ne kadar uzun süre kalırsanız o kadar çok para demektir. İki trilyon dolarlık bir pastadan bahsediyorum. Bu işin parasal yönü asıl önemli olan seni düşündürmeden istedikleri ürünü sana aldırıyor olmaları, seninde paranın nereden geldiğini nasıl ödeyeceğini düşünmeden satın alıyor olman sıkıntının büyüğü. Hocanın her dediğini yapıyorsun diyenler, insanları aptal yerine koyanlar şimdi düştükleri duruma bakın.
Dijital oyunlarla çıkan savaşların farkında değil misiniz? Parası kadar canı olduğunu sanıyorlar.
İnsanlık dramı gelecek karanlık.
Dijital tanrılardan bahsediyorum. Bugün put değil ama daha güçlü olan insanları köle gibi kendisinden ayırmayan Tanrılar var çok daha etkili. Kuantum bilgisayarlar ile gelecek sanal ile gerçek arasında kalacak, kararları senin adına verecekler. Dijital olmayan lider olamayacak, dünya sanal yönetimle idare edilecek. Dünya tek bir yönetime gidiyor.
Teknoloji nimet mi? Tanrı mı?
4 tür insandan söz edilir.
“Düşünen İnsan” (homo sapiens)
“Düşündüğünü düşünen insan” (homo sapiens sapiens)
“Gören İnsan” (homo videns)
“Oynayan insan” (homo ludens)
Gençler için ilk üçü iptal olmuş durumda, sadece oyun, seyir, hız, haz peşinde koşuyorlar. Teknolojiyi kullanmak lazım ama teknoloji bizi kullanıyorsa oyun ve eğlence ile bizi tutuyorsa, dijital kulluk başlamıştır.
Bu günün Anne babaları evladım var demeyin sizlerde aynı tanrının kölesi olduğunuz için çok da farkında değilsiniz.
Türkiye Oyun Sektörü Raporu'na göre ülkemizde;
- 35 milyon mobil oyuncu
- 22 milyon bilgisayar oyuncusu
- 17 milyon konsol oyuncusu bulunuyor. İşin vahametinin farkındamıyız?
Bugün dijital bakanlığı kurulup, tüm sosyal medya belli bir zaman ve içerik kısıtlaması getirilmesinin düşünme zamanı gelmedimi? Okullarda teknoloji nasıl kullanılacak diye dersler yapma zamanı değil mi? Dijital koruma kalkanı ne zaman devreye girecek. Siber savaşlar ders olarak okutulması gerekir. Hayalde değil çağı yakalamamız ancak gerçeklerle yüzleşerek olur.
Tüm dünya dinlerini güç ve para için sattı; Papa, Suudi Arabistan'a, Amerika Çine boşa sermaye aktarmadı. Rusya Sessiz pusuda bekliyor. Yeni doğan bebekler şimdiden instagram sayfalarında boy gösterirken fişlendiğinin farkındamıyız. Gelecek olan 5G teknoloji bu işi daha sınırlarını aşacak. Daha fazla etkiyi daha fazla kontrol demektir. Dünyayı kendimiz yok ediyoruz.
Rabbim gelecek nesli korusun.
Veysel Bozkurt