Sonra “Çarşı ve Çamlıbel’i Güzelleştirme” amaçlı bir derneğin kurulduğunu duydum; onlar da bazı düzenleyici önerilere karşı, diğer oluşumlar gibi kayıtsız kaldılar.
Artık Mersin’de çok fazla hizmetle ve kente katkı ile uğraşmayıp bir yerde bir yer kapmak ve formalite icabı bir şeyler yapar gibi görünme gayretlerine alıştığımız için, artık bu tür oluşumlardan ve yetkililerden(!) çok fazla bir şey beklememeyi öğrendik, öğrettiler.
Geçtiğimiz hafta Çamlıbel’de ilk kez düzenlenen “Cadde Şenlikleri” konusunda yine benzer düşünceler içindeydim; ancak yapılan çalışmaları görünce bu kez yanıldığımı sevinerek gördüm.
İlk kez yapılmasına rağmen muhteşem bir etkinlik olmuştu. Kalabalıktı, ilgi vardı, insanlar eğleniyordu, alışveriş yapıyordu, mutluydu.
Bu ölçüde başarılı olacağı beklenmeyen bir etkinlik, kendiliğinden, adeta bir kentin ihtiyacı olarak ortaya çıkmış ve belki de tahminlerin ötesinde başarılı olmuştu.
Çamlıbel’de doğmuş, Çamlıbel’de yaşamış ve Çamlıbel’i çok iyi tanıyan bir kişi olarak dört yıl önceki Çamlıbel yazılarımda bu tür etkinlikleri ve bunun dışında daha neler yapılabileceğini uzun uzun yazmıştım.
O yazılarımda sözünü ettiğim birkaç konuyu tekrar gündeme getirmek istiyorum:
Bugün, hangi mantık ve kent estetiği ölçüsüyle ile yapıldığını anlayamadığımız bir şekilde ortasından yol geçirilip yok edilen ve Çamlıbel ile özdeşleşmiş, kentin tarihinde, anılarında çok önemli yer alan bir park vardı: ”Aşıklar Parkı”…
Maalesef bu park bir Belediye Başkanımızın şahsi isteği ile yok edildi.
Bu parkı tekrar eski haline getirmek hiç de zor değil. Yol parkın dışından, eski yerinden geçirilir ve park eski haline getirilebilir. Cadde Şenlikleri de merkez olarak bu parkın içerisinde yapılabilir; çok daha etkili olur.
Bir konu da otopark sorunudur. Cadde Şenlikleri’ne araçları ile gelmek isteyenler için en önemli sorunlardan biri de park sorunu olmuştur.
Büyükşehir Belediyesi’nin çok katlı otopark yapma planları var; ancak o zamana kadar bir çözüm bulunması gerekir. Bunun için de geçici olarak Atatürk Parkı içerisi, ağaçlara zarar vermemek kaydı ile otopark olarak kullanılabilir. Atatürk Parkı’nın bir bölümü zaten önceleri otopark olarak kullanılıyordu ve yeşil dokuya zarar vermeden çok geniş bir şerit otopark hizmetlerine ayrılabilmişti.
Ayrıca balıkçı barınağı çevresi de geçici otopark alanı olarak düzenlenebilir ,genişletilebilir.
Bir önemli sorun da, Atatürk Caddesi ile Çamlıbel’in birbirinden kopuk olmasıdır. Bu bağlantı sağlanmalıdır. Buna da önce aradaki bazı duvarların, yapıların , imarsız yerlerin kaldırılması ve öncelikle Silifke Caddesi ile Atatürk Caddesi’nin birleştirilmesi ile başlanabilir.
Bugün Avrupa’nın birçok kentinde bu tür cadde etkinlikleri yapılıyor.
Burada eski eşya ve antika pazarlayan eski giysi stantları ve çeşitli yiyecekler satan seyyarlar farklı bir renk ve değişik kokularıyla ortamı zenginleştiriyorlar.
“İçel Sanat Kulübü”de sergiledikleri resimlerle ve ebru gösterisiyle Cadde şenliğine bir sanat ve kültür kimliği kazandırmıştır.
Kent orkestrası ve müzik yapan gençler bir şenlik havası yaratmışlardır.
Birçok öneri yapılabilir ki bunların içerisinde bence en önemlisi gelecek sefer daha fazla aydınlatma yapılması gerekliliğidir.
Gözlenen sınırlı aksaklıkları gidermede öncelikle yerel aktörler, esnaf ve sivil yapılanmalar görev almalıdır. Artık kentle ilgili her sorun için devleti, belediyeleri ve diğer “ yetkili” ve “etkili” kişileri beklemenin çoğu kez zaman kaybına yol açtığı görülmelidir. Bir kentsel sorun öncelikle ilgili kent aktörlerince sahiplenilmelidir. Çözüm için gerekli örgütlenme sağlandıktan sonra gerekiyorsa mesele ilgili kurum ve kuruluşlara taşınabilir; ama çağdaş demokratik kültürün yerleşip kökleşmesi, öncelikle bir yerel eylemlilik sorunudur.
Bu etkinliği de bu yönüyle önemsiyorum ve değerli buluyorum. Öneriler ve çalışmalar bu doğrultuda gelişecektir ve bu kez Çamlıbel sancısını giderici etkili projeler mutlaka karşılık bulacaktır.
İlk kez yapılmasına rağmen çok başarılı olan ve 27 Aralık’ta ikincisi yapılacak Cadde Şenliklerine mutlaka katılmalıyız, desteklemeliyiz, yapıcı önerilerimizle sürdürülmesine çalışmalıyız.
HARUN ARSLAN