Bin Aydan Hayırlı Gece
6) RAMAZANI ŞERİF
Ramazân-ı Şerif'in en müstesnâ gecesi, fazilet bakımından bin aydan daha üstün olan Kadir Gecesi'dir. Bu mübârek gece, Cenâb-ı Hakk'ın Habib'ine ve O'nun vesilesiyle ümmet-i Muhammed'e duyduğu muhabbetin büyüklüğüne bir işarettir. Zira diğer Peygamberlere ve onların ümmetlerine böyle bir gecenin lûtfedilmiş olduğuna dâir, herhangi bir kayda rastlamıyoruz.
Biz de bu müstesnâ lûtfu sebebiyle Cenâb-ı Hakk'a şükrümüzü artırmalı, o mübârek geceyi ibadet ve tâat ile ihyâ etmeliyiz. Ayrıca, ümmeti olmakla şereflendiğimiz Rasûlullah S.A.V Efendimiz'e minnettarlığımızı da artırmalıyız. Kişi sevdiğiyle beraberdir. hadis-i şerifinin muhtevasına girebilmek için; Efendimiz'le hâl beraberliği, fiil beraberliği, his ve fikir beraberliği içinde olmaya gayret etmeliyiz.
Son Ramazan şuuruyla...
Ramazân-ı Şerif, ömür takvimi üzerinde derin bir tefekkür vesilesidir. Düşünmeliyiz ki; Geçen Ramazan ayında aramızda olan nice eş-dost ve akraba; bu Ramazan aramızda değiller. Geçen Ramazan, onların son Ramazan'ıydı. Biz de önümüzdeki senenin Ramazan'ında olacak mıyız, meçhul!
Dolayısıyla bu Ramazan'ı son Ramazan'ımız olabileceği şuuruyla büyük bir teyakkuz içinde değerlendirelim ki, Cenâb-ı Hakk'ın lûtfuyla ebedi bir bayram huzuruna nâil olalım.
Cenâb-ı Hak, Ramazân-ı Şerif'i ebedi kurtuluşumuza medâr olacak sâlih amellerle ihyâ edebilmeyi nasib eylesin. Ramazan rûhâniyeti içinde bir ömür yaşayıp son nefesimizi de ebedi bir bayram sabahı huzuruyla verebilmeyi, cümlemize lûtf u keremiyle ihsan buyursun. AMİN..
TARİHİMİZDEN BİR İFTAR H TIRASI
Ramazân-ı Şerif'in güzelliği de diş kirası adı verilen bir ikramdı. Misafirlere; Soframızda dişlerinizi yorduk; bunun kirası mukabili olarak, şu hediyemizi kabul ediniz." meâlinde çok ince bir zarâfet sergilenirdi.
Diş kirası an'anesinin güzel bir misâli de muhterem pederim Mûsâ Efendi'den dinlediğim şu kıssadır:
Hayırseverlikleriyle meşhur Yusuf Kâmil Paşa ve eşi Zeynep Hanım'ın konaklarının kapısı Ramazân-ı Şerif boyunca herkese açık olurdu. Ramazan'ın birinci gününden itibâren konağın kapısı açılır Ramazan'ın sonuna kadar kapanmazdı. Kim gelir geçerse, iftar vakti gelir, kimseye sormadan istediğini yer, kimseye ayırım yapılmazdı.
Sultan Abdülaziz de bir gün, Yusuf Kâmil Paşa'nın ve Zeynep Hanım'ın konağına iftara gelir. İzzet-ikramdan sonra sıra diş kirası"na gelir.
Sadrâzam Yusuf Kâmil Paşa, o muhteşem konağın tapusunu ve diğer birtakım evrakını gümüş bir tepsiye koyar, diş kirası olarak Sultan Abdülaziz'e takdim eder. Padişah alır, bu nezâket, zarâfet ve incelik karşısında;
Çok mütehassis ve memnun oldum; ben de size hediye ettim. der ve aldıklarını iade eder.
Zeynep Hanım da Şeyh Hamdullah hattı ve altın suyuyla yazılmış tezhibli bir Kur'ân-ı Kerim mushâfını; padişaha lâyık bir diş kirası olarak, gümüş bir tepside sunar. Padişah bu kıymetli eseri alır, üç defa öpüp başına götürür ve kabul eder.
Hayırseverliğiyle meşhur bu ailenin bir çok hayrıyla beraber, isimleriyle yâd olunan Zeynep Kâmil Hastahânesi de; bugün ayaktadır ve bir Sadaka-i Câriye olarak senelerdir amel defterlerine hasenat yazdırmaya devam etmektedir.
Ne mutlu gök kubbede hoş bir hâtıra bırakanlara!
Rabbim! Ramazanı en güzel şekilde geçirmek, bayrama kavuşmayı nasip etsin inşallah!
Veysel Bozkurt