Mersin, 3 Bakanın ziyareti nedeniyle yoğun bir gün yaşadı.

Kalkınma Bakanı, Milli Eğitim Bakanı , Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı bir tüm günü Mersin’de geçirdiler; birçok etkinliğe katıldılar, bölgemizle ilgili konuşmalar yaptılar, bazı müjdeler verdiler.

Tümünü anlatmak çok uzun sürer.

Ben, önemli gördüğüm birkaç konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum:

*Mersin yenilikçi tarım ürünleri yetiştirilmesinde pilot bölge ilan ediliyor.

*Tarsus’a üniversite kuruluyor.

*Yetersiz kalan Teknoparka ilave yeni bir teknopark yapılacak.

*Milli Eğitim ek yatırım bütçesinden en büyük payı alan il Mersin…

Mersin ile ilgili birçok önemli konunun da gündeme geldiği, konuşulduğu ve kimi adımların atıldığı bir uzun gün yaşadık.

3 Bakanla görüşme ve taleplerde bulunulabilme imkanı doğdu; bazı projeler etraflıca konuşuldu, sorular soruldu ve gerekli cevaplar alındı.

Özetle; kentimize dönük hizmetler açısından olsun, kimi sorunların çözümüne dönük müzakere imkânları bağlamında olsun çok verimli ve kalıcı sonuçlar üreten bir günü yaşadık.

Ancak, bir noktanın da altını çizmem gerekir:

Hizmet ve yatırım açısından çok önemli bir günde, 3 Bakanla doğrudan temas, konuşma, düşünce alışverişi ve çözüm üretme imkânı ayağımıza kadar gelmişken gözlerimiz kent dinamiklerini, oda ve STK başkanlarını aradı.

Maalesef yalnızca birkaç kent dinamiği oradaydı.

Orada olanlardan söz etmeyeceğim; onlar zaten çok küçük bir azınlıktır ve bu kentin gelişmesi için yalnız kalsalar da ellerinden gelen çabayı göstermektedirler.

Kentin gelişmesini istemeyenler, Mersin’in önünü tıkayanlar, Mersin’e dönük hizmetlere dar politik hesaplar içinde uzak duranlar, sahiplenmeyenler, hatta engelleyenler… onların hiç birisi yoktu !

Soyut ideolojik gerilim yaratmakta usta olanlar, yıllardır bu kente ve bu kentte yaşayan insanlara daha iyi bir hayat vaat eden hizmetleri inkâr ettiler; yatırımlar ve projelerle ilgili en ufak bir heyecan duymadılar.

Siyasi vicdanlarında en ufak bir merhamet kırıntısı hissetmeden kendi faydaları, koltukları ve kişisel hesapları içinde sağır ve kör yaşadılar.

İşte; devletin 3 Bakanı birden Mersin’e geliyor; hizmet, proje, yatırım açısından sayısız meseleyi konuşma, müzakere etme ve bilgilenme imkânınız var; sorularınıza cevap, varsa eleştirilerinize açıklama, sıkıntılarınıza çözüm bulabilirsiniz.

Peki neredesiniz? Neredeydiniz?

Yıllardır yapıştığınız koltuklarınızdan niye kalkıp gelemediniz?

O koltukların sizlere yüklediği görev ve sorumluluk bu günler için değil de ne zamandır?

Devletin 3 Bakanı ile konuşacağınız bir mesele, paylaşacağınız bir düşünce, aradığınız bir çözüm, bir istek, bir bilgi olsun yok mudur?

Ortada gözükmeyerek bu sorulara doğrudan cevap vermiş oldunuz.

Bizim yıllardır yazdığımız yazılar, sayısız saldırıyla karşıladığınız eleştirilerimiz de kamu vicdanında bir yere oturmuş oldu…

İşte Mersin’in sahipsizliği budur; özellikle de bir Mersin lobisinin yokluğundan söz ettiğimizde tam da bu ilgisizliğe dikkat çekiyorduk.

Kent aynı kalsın; taşlar kımıldamasın, kent içindeki kurulu düzen sarsılmasın diyenler için, aynı günde 3 Bakanın Mersin’e gelmesi bir telaşa neden olmuştur!

Mersinlilerden gelecek her talebi gerçekleştirmeye hazır Bakanlar, bu kayıp kişiler ve onları besleyen düzen için bir tehdittir.

Özellikle yatırımlarla, ekonomiyle, ticaretle ilgili sektörel kurumlar ve onların çatı kuruluşları niye bu çok önemli ziyaretleri bir fırsata çevirmezler?

İşte her türlü soyut tartışmaların, yazıların ve konuşmaların ötesindeki somut gerçeklik budur!

Mersin’in içler acısı durumu budur...

Olur olmaz her fırsatta boy gösterenler, oturdukları koltuklarına yapışıp kalanlar Devletin 3 Bakanı aynı günde Mersin’e geldiğinde kayıplar!

“Ayıplı Kayıp”tır bunlar!

Merkezî ve yerel yöneticilerimiz ve akademik çevremiz yanında, sorumluluk duygusuna sahip siyasilerimiz ne kadar iyi niyetle çalışsalar da; masanın üç ayağı tatmin edici bir denge sağlamıyor.

O olmayan tek ayak?

Bu eksik ayak Kentin gelişmesinin önünde en büyük engel olarak kalıyor.