TÜSAD, AKCİĞER SERTLEŞMESİ (IPF) HASTALIĞININ GEÇ TANI ALMASINA İLİŞKİN UYARDI
Akciğer sertleşmesinde
erken tanı önemlidir!
Dünya İdiopatik Pulmoner Fibrozis Haftası kapsamında açıklama yapan Solunum Derneği (TÜSAD), sıklıkla başka akciğer hastalıklarıyla karıştırılan İPF’de erken teşhis ve ayırıcı tanının önemine dikkat çekti. İPF tanısı almış hastaların ilaçlarını aksatmaması uyarısında bulunan TÜSAD, COVID-19’dan korunmak için de aşılarını mutlaka yaptırmalarını önerdi.
Akciğer sertleşmesi olarak bilinen İdiopatik Pulmoner Fibrozis (İPF – Akciğer sertleşmesi) hastalığıyla ilgili farkındalığı arttırmak, erken teşhis ve tedavinin önemini vurgulamak amacıyla bu yıl 14-21 Eylül tarihleri Dünya İdiopatik Pulmoner Fibrozis Haftası olarak belirlendi. Bu kapsamda bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), özellikle İPF hastalığına erken tanı konulması konusunda uyarılarda bulundu. Çünkü İPF belirtileri başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Oysa İPF’de erken tanı önemlidir.
NEFES DARLIĞI VE KURU ÖKSÜRÜĞE DİKKAT!
TÜSAD Difüz Parankimal Akciğer Hastalıkları ve Pulmoner Vasküler Hastalıklar Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Funda Coşkun tarafından yapılan açıklamada, hastalığın anlaşılmasını sağlayan belirtileri şöyle sıralandı: “İPF, ileri yaştaki erkek hastalarda daha çok görülüyor. Genel olarak 60 yaş üzerinde ve erkeklerde daha sık görülen bu hastalığın Türkiye’de görülme sıklığı 100 binde 5. Sigara hikayesi olan bireyler, yüksek risk taşıyan gruplar arasında. Hastalığın en önemli belirtileri ise, nefes darlığı ve kuru öksürük.”
.
BELİRTİLER KARIŞTIRILABİLİYOR
Halk arasında akciğer sertleşmesi olarak bilinen İPF’nin nadir görüldüğünü ve toplumda tanı alamayan pek çok İPF hastasının olduğuna dikkat çeken Coşkun, şu bilgileri verdi: “İPF, havayolunu tutan diğer göğüs hastalıklarıyla sıklıkla karıştırılıyor. İPF’li hastalar geç tanı alabiliyor. Biz uzmanlar olarak mevcut tedavileri ile rahatlamayan hastalarda mutlaka İPF düşünülmesini ve bunun araştırılmasını öneriyoruz. Akciğer grafisi, toraks tomografisi, kan tetkikleri ve difüzyon testi erken ve ayırıcı tanı için kullanılan yöntemler arasında yer alıyor. Bazı hastalarımızda ayırıcı tanı için akciğer biyopsisi ve bronkoskopi gerekebiliyor. İPF’de erken ve ayırıcı tanı çok ama çok önemli.”
İLAÇ KULLANIMI ÇOK ÖNEMLİ
İPF’nin kesin bir tedavisi olmadığını, yaşam süresinin ve konforunun ilaçlar sayesinde artırılabildiğini belirten Coşkun, İPF tanısı konmuş hastalara uygulanacak tedavilerle ilgili ise şu uyarıları yaptı: “Tanı aşamasından sonra, hastalığın seyrini yavaşlatan veya duraklatan ilaçlarla hastalığın tedavisi başlamaktadır. Uygun hastalar için akciğer nakli seçeneği özellikle değerlendirilmelidir. COVID-19 pandemisi döneminde İPF de kronik hastalıklar arasında yer aldığından hastalarımıza aşılarını mutlaka olmalarını ve rutin tedavilerine ve ilaçlarına uymalarını mutlaka öneriyoruz.”
İPF hastalığı ile ilgili podcast yayınımızı bu linkten dinleyebilirsiniz:
TÜSAD HAKKINDA
Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 4.500’ün üzerindeki üyeleri ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 50 yıllık geçmişinde 42 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.