Olayın ardından M.I.P yetkilileriyle görüşmek isteyen sendika temsilcilerine cevaben "hiçbir şekilde sendika yetkilileri ve işçilerle muhatap olunmayacağı, bir iki güne kadar herkesin her şeyi anlayacağı" bildirildikten sonra, 22 işçinin işten çıkarıldığı duyuruldu.
İşçilerin 24 Şubat’ta iş bırakmalarının gerekçe gösterildiği işten çıkarmalara ilişkin sendika yetkilileriyle görüşmeyi kabul etmeyen şirket yetkililerinin, toplu iş sözleşmesi için görüşmeye hazır olduklarını ama işten çıkarılan işçilerin işe alınması ile ilgili olarak herhangi bir görüşme kabul etmeyeceklerini bildirdiği belirtildi.
Bunun üzerine yaklaşık 400 işçi geçtiğimiz Salı günü Mersin Limanı A giriş kapısında toplanarak arkadaşlarının işten çıkarılmasını protesto etti. İşçiler adına açıklama yapan Liman-İş Sendikası Mersin Şube İdari Sekreteri Ürfet Deveci; çıkarılan işçilerin 22 kişi değil 1700 liman işçisinin tamamını ilgilendirdiğini dile getirerek, işverenin toplu sözleşmesindeki güçlerini kırmak istediğini söyledi.
“Bizler uyuşmazlık tutanağı tutularak, arabulucuya atanan yasal süreçte işimizin başında özverili bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar her zaman özverili bir şekilde çalıştık ancak buna rağmen işveren kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor. Alın terimizle kazandığımız ekmeğimizi elimizden almaya çalışmaktadır” diyen Deveci şöyle konuştu:
"Geçen hafta Pazar günü Atapol adında taşeron bir şirketi işyerine sokmuştur. Halen içeride MIP bünyesine ait 15 çekici ve dorsesi hazırda bekletilmektedir. Taşerona ait 25 araç çalıştırılmakta ve 15 araç da hazırda bekletilmektedir. Bunun karşılığında büyük ücretler ödenmektedir. Bunun neticesinde ekmeğine sahip çıkmaya çalışan bizlerden 22 arkadaşımızı işten çıkarıp bize gözdağı vermeye çalışmaktadır. Mersin valiliğine ve emniyet güçlerine bizlerin çalışmadığını, bizlerin makinelere zarar verdiğini ve işimizi aksattığımızı söyleyerek şikayette bulunmuştur. Sadece 6 aylık adaletsiz ücret dağılımını düzeltilmesi talebimize gözdağı vermek istemektedir. Limandaki huzursuzlukların ve olayların tek sorumlusu da bizlere emeğin karşılığını vermektense, emeğe ihanet eden MIP yönetimidir."
Deveci açıklamasının devamında "MIP yönetimi limandaki taşeronlarda kanunsuz çalışmalara göz yumarak tüm taşeronların vergi kaçırmasını, işçilere asıl aldıkları maaştan daha düşük sigorta primleri ödemelerini sorgulamıyor ve bunlardan hesap sormuyor ekmeğine sahip çıkan işine ihanet etmeyen işçileri işten çıkararak usulsüzlük yapanları cezalandırdığını savunuyor" dedi.
MIP yönetiminin örgütlü çalışanların birlik ve beraberliğini dağıtmaya yönelik çabalarının bazı taşeronlardaki işçileri kendi bünyesine almak zorunda kaldığını belirten Deveci "Sendikal örgütlülüğümüzün amacı; işçilerimizle oynanmasını engellemek ve çalışan arkadaşlarımızın emeklerini ve helal kazançlarını güler yüzle evlerine götürmelerini sağlamaktır. Örgütlenmiş MIP bünyesinde 1700 kişinin emeğini savunduğu için yaptığı mücadelenin faturasını 22 arkadaşımıza kesmesi çok manidardır. MIP yönetimi bizlere her türlü zararı verebilir ancak biz Mersin Limanına zarar gelmemesi için elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Asla ihanet içinde olmadık. Ancak eğer iş ahlakı ve iş yasaları bütün bunlara göz yumuyorsa ve MIP yönetimi yalan söyleyerek bizleri mağdur ediyorsa 1700 kişi olarak bunların vicdanlarında şüphe duyuyor ve bunları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Açıklama sırasında" Toplu sözleşme hakkımız engellenemez', 'İş, ekmek yoksa, barış yok', 'Burası Türkiye, Singapur değil', 'Gün gelecek, devran dönecek, MIP işçiye hesap verecek' şeklinde sloganlar atıldı. İşçilerin bir kısmı vardiyalarına döndükten sonra dışarıda kalan yaklaşık 100 işçi daha sonra halay çekerek eylemlerine son verdiler.