Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi Akkuyu mevkiinde yapılmak istenen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne karşı Mersin halkının tepkisi sürüyor. Mersin Nükleer Karşıtı Platform (Mersin NKP), Elektrik Mühendisleri Odası’nda yaptığı basın açıklaması ile mücadele kararlı olduğunu açıkladı.
Platform adına açıklama yapan NKP Dönem Sözcüsü Avukat Alpay Antmen, 11 Mart 2011’de dünya tarihi en büyük nükleer felaketlerinden birinin Japonya’nın Fukushima kentinde yaşadığını anımsatarak, dün itibari ile bu trajedinin 7 yılı dolmasına rağmen halen bu nükleer kazanın yaralarının sarılamadığını belirtti. Kazanın olduğu santralin halen çevreye yüksek radyasyon yaymaya devam ettiğini vurgulayan Antmen, “Görülen o ki, bu kazanın zararları öyle kolay kolay ortadan kalkmayacak ve yaraları sarılamayacak” dedi.
“DEPREME DAYANIR DEDİLER, DAYANMADI; TSUNAMİ’DEN ETKİLENMEZ DEDİLER, ETKİLENDİ”
“Fukushima’yı unutmayın… Depreme dayanır dediler, dayanmadı; Tsunami’den etkilenmez dediler, etkilendi” diyen Alpay Antmen, “Fukushima Nükleer Santralinde kaza 2011 yılında olmasına rağmen Santral 2017 yılında halen yüksek radyasyon yaymaya devam etti. 2017 yılında Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi‘nin radyasyonu temizlemesi için tasarladığı robot girdiği reaktörde, en fazla iki saat dayanabildi. Radyasyon oranını düşürmek için her türlü teknolojileri sonuna kadar kullanan yetkililer, tasarlamış oldukları robotun 650 Sievert‘lik bir radyasyona maruz kaldığını belirtti Temizleme işlemi için ilk defa reaktöre gönderilen robot, maalesef yetkililerin umudunu boşa çıkartarak 2 saat sonunda çalışamaz hale geldi.
“BU ISRARI ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUZ”
Mersin Akkuyu’da da bir nükleer santral yapılmaz isteniyor. Ne Çernobil’den ne de Fukushima’dan ders alınmadan halen Akkyuu’da Nükleer Santral yapılmasında ısrar edilmesini Mersin kamuoyu anlamakta zorluk çekiyor
En son geçen hafta ÇED olumlu raporunun iptali davasında Danıştay 14.Dairesi davayı reddetti. Elbette yargı süreci burada bitmeyecek, elbette önce temyiz ardından gerekirse Anayasa Mahkememiz; olmadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde hak arayışımız, adalet arayışımız, çevre ve insan sağlığı için mücadelemiz devam edecek.
Ama 7.yılında unutmayın Fukushimayı diyoruz. Unutmayın Çernobil’i diyoruz” dedi.
“NÜKLEER SANTRALLER SÜREKLİ KAZA TEHLİKESİ TAŞIMAKTA”
Nükleer santrallerin kurulumunun uzun süren ve yüksek maliyetli olan tesisler olduğunu da dile getiren Antmen, ömrünü tamamlayan tesislerin sökülmesi işleminin de uzun süreli ve oldukça riskli olduğunu vurguladı. Ayrıca dünyada şu ana kadar radyoaktif atıkların güvenle saklanabilmesine yönelik bir formülün de bulunamadığını anımsatan Alpay Antmen, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Doğa olaylarının (Deprem, tsunami vb.) çokça yaşandığı dünyamızda nükleer santraller sürekli kaza tehlikesi taşımaktadırlar. Unutmayın diyoruz: Çevre salt o bölgede yaşayan insanların değil, tüm insanlığın ortak varlığıdır.
Unutmayın: Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek de; devletin önemli ödevlerindendir.Ancak bu sorumluluğun rant hırsına kurban edilmesi güzel Ülkemizi ve dünyamızı yok etmektedir. Adeta çevremiz bu hırs ile kuşatılmıştır. Gelecek nesiller; topraksız, susuz, yeşilsiz bir dünyaya mahkum edilmeye çalışılmaktadır.
Diyoruz ki: Tüm canlıları korumak ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için, hukuk arkadan dolanılarak , doğal alanların sanayi, inşaat, enerji yatırımları nedeniyle tahrip edilmesine son verilmelidir.
Önce Mersin, sonra tüm Türkiye kamuoyuna sesleniyoruz: Akkuyu bir Çernobil olmasın, Akkuyu bir Fukushima olmasın, Akkuyu cennetten bir parça olarak kalmaya devam etsin”.