Geçmişi bilmeyen geleceği göremez
Geçmişin derin izlerine sahip dünyamız,
bugünün gençleri neden şükretmiyor.
Yıl 1900 de dünyaya geldin.
14 yaşındayken I. Dünya Savaşı başlıyor ve 18 yaşına geldiğinde bitiyor. Dünyada 22 milyon insan öldü. Açlık ve kıtlık var.
Yıl 1919 de tam delikanlısın, İspanyada "grip" adı olarak adlandırılan bir hastalıktan, dünya'da altı ayda 50 milyon insan ölüyor, sen canlı ve özgür çıkıyorsun ve 20 yaşındasın.
Sonra 29 yaşında New York Borsası' nın çöküşü ile başlayan küresel ekonomik krizi enflasyon, işsizlik ve açlığa neden oluyor. Birileri haksız yere zengin olurken bir çok insan yoksullaşmış, intihar ediyor. İlk kapitalizmin ayak sesleri. Acıma acınacak hale gelirsiniz.
Naziler 1933 yılında iktidara geliyor, ve faşizmle dünya tanışıyor.
2. dünya savaşı başladığında 39 yaşındasın ve acımasız soykırım sırasında 45 yaşındayken biter, 6 milyon Yahudi ölmüştür.
9 Ağustos 1945 hiroşima'ya atom bombası atıldı. Kimsenin kurtulamadığı yeni bir bomba icat oldu. Dünyayı psikolojik olarak baskı altına aldığı.
Dünyada 60 ülkenin saçma bir hedef için savaşmasında, toplamda 70 milyondan fazla ölü vardır ortalıkta. Her yer kan kokusu olmuş sınırlı imkanlar.
Sen 52 ine geldiğinde Kore savaşları başladı, haberler kötü gidiyor. Silah satmak için insanları birbirlerine vurduranlar.
1960 yılında Türkiye ihtilallerle tanışır. Askeri Sıkıyönetim işe koyulmuş halkın değil askerin iradesi var demiştir.
64 yaşındayken Vietnam savaşı başlar ve 75. yaşındayken biterken kazananı olmayan bir savaştır aslına. Acımasız bir yok ediliş.
12 Eylül 1980 asker yönetime el koymuştur.
1985 doğumlu bir bebek, büyükbabasının ve büyükbabasının hayatın ne kadar zor olduğunu bilmediğine inanıyor ve birçok savaş ve felaketten kurtuldu.
1985 doğumlu bir bebek, büyükbabasının ve büyükbabasının hayatın ne kadar zor olduğunu bilmediğine inanıyor ve birçok savaş ve felaketten kurtuldu.
Bugün 1995 ve 25 doğumlu bir çocuk, Amazon paketinin üç günden fazla sürdüğünde ya da Facebook veya Instagram'da paylaşılan fotoğrafına 15 beğeniyi geçmezse dünyanın sonunun geldiğine inanıyor...
2020'de birçoğumuz rahatlıkla yaşıyor, evde çeşitli eğlence kaynaklarına erişebiliyor ve çoğu zaman ihtiyaç fazlası bulunuyor.
Ama insanlar her şeyden şikayetçi, çünkü şükretmeyi bilmiyor. Tüm tarla arsa dededen miras kaldı. Toprağı bir kez sulamadı bilmiyor. Hemen inşaat yapıyor, bina dikiyor. Markette her şey var.
Elektriği, telefonu, yemeği, sıcak suyu ve başlarının üstünde çatı var. Hiç yokluk, sıkıntı görmemiş. Ölüm korkusu yaşamamış.
Son 25 yıldır bunların hiçbiri yoktu.
Ama insanlık çok daha ciddi koşullardan kurtuldu ve yaşama sevincini asla kaybetmedi.
Belki de daha az bencil olma zamanıdır, sızlanmayı ve ağlamayı bırakmak, gelinen bu günlere şükretmek lazım.