Gazali'nin hayatı ve ölümü
BİZİM DİNİMİZE HİZMET EDENLERİ BİZ TOPRAKTA DEĞİL KUCAĞIMIZDA YATIRIRIZ..
Gazali'nin Hayatı
İslam düşünce tarihinin en önemli isimlerinden birisidir. İmam Gazali; Miladi 1058 yılında Horasan’ın Tus şehrinde doğmuştur. Babasının ve kendisinin adı Muhammed’dir. Hüccetül İslam lakabıyla anılır. Zeynüddin diye de tanınır. Gazali ilk tahsilini doğduğu şehir olan Tus’da yapmış, devam eden tahsilini de Cürcan’da tamamlamıştır. Selçuklu hükümdarı Melikşah zamanında yaşamıştır.
Gazali'nin ölümü
53 yıllık hayatına 1000’e yakın eser yazan Gazali bugün aramızda eserleriyle ve görüşleriyle yaşamaya devam etmektedir. Gazali ömrü boyunca gece gündüz sürekli yazmış bir İslam alimidir. İmam Gazali 18 Aralık 1111 tarihinde vefat etmiştir.
İmam-ı Gazâli rh. hazretleri ölmeden etmeden önce vasiyetini yazdı ve talebelerinden birinin onun techizi tekfini ile ilgilenmesini ve kabre onun koymasını vasiyet etti.
Ölüm vakit saat geldiği zaman hak tecceli etti ve imâm-ı gazâli hazretleri vefat etti. Vasiyetindeki talebesi geldi, hocasının vasiyetini yerine getirmek ve son vazifesini yapmak için hocasının yıkanma ve kefen işlerini yaptı. Cenaze namazını kıldırdı. Cenaze omuzlara alındı ve mezarlığa getirildi.
Vasiyeti yerine getirmek için talebesi üstâzının hocasının kabrine girdi, mevtayı kucağına aldı ve tam hazreti imamı toprağa koyacağı vakit, hocasının cesedinin üzerine yıkıldı ve bayıldı.
Herkes talebenin hüzünden dolayı bayıldığını zannediyordu. Talebesi ayılınca herkes başına toplandı ve durumunu sormaya başladılar;
İmam-ı Gazâli rh. hazretlerinin talebesi anlattı; Mezara girdim, üstazımın/hocamın cesedini kucağıma aldım, tam hocamı toprağa defnedecektim ki, oradan bir başka âlem açıldı ve Resûlüllâh'ın (a.s) mübarek eli uzatıldı ve hocamın cesedi toprağa değmeden Resûlüllâh (s.a.v) onu kucağına aldı ve şöyle buyurdu;
Dünyada bizim dinimize hizmet edenleri biz kabirlerinde toprakta değil kucağımızda yatırırız.
İşte böyle Efendiler..;
"Bırakın bu fâni dünya onların olsun..
Ebedî hayat bizim olsun.
Bırakın lüks, şatafat, saltanat, güç, övünmek onların olsun..
Dîn-i mübin uğruna gerekirse; gariblik, Dualar, boynu büküklük, çile, hizmet, mazlumluk, mahzunluk vb bizim olsun. İşin sonunda Resûlüllâh'ın omuzları var Elhamdülillah
Eğer.! Biz doğru olursak elbet kazanan biz olacağız.
Rabbimiz.! bizleri kendisinin râzi olduğu Hidayet, istikamet, ilim, irfan, ihlas, ihsan, salih ameller ve hizmetler üzere eylesin ve ayırmasın, rızasından nasipdâr etsin. Âmin!
MÜJDELER, MÜKÂFATLAR VE MUTLULUKLAR.! KÛR’ÂNA, İLME VE KÛR’ÂN TALEBESİ OLANLARA, YA DA ONLARI SEVİP YARDIM EDENLEREDİR..
Makamı Cennet olsun, kabri nurla dolsun, Allah (c.c.) rahmeti üzerine olsun.
İbâdât, tâât ve hizmet ehline selam olsun!