KPSS'DE SORULARIN SIZDIRILDIĞI İDDİALARI

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, savcılığın KPSS'ye yönelik iddiaları ciddiye alarak, ilgili yayınevi sorumlularını sorguya çekerek, soruların hangi yolla ele geçirilerek yayınlandığını açıklaması gerektiğini belirtti. Koncuk, "YÖK ve ÖSYM iddiaları reddetmek yerine araştırmalıdır" dedi.
Koncuk, geçtiğimiz hafta sonu yapılan KPSS sınavının sorularının önceden sızdırıldığı iddialarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. KPSS sınavının yapıldığını ama kopya iddialarının devam ettiğini ifade eden Koncuk, "Burada en büyük problem 2010 yılında yaşanan KPSS hırsızlarının hala ortaya çıkarılmamasıdır. Kamuoyunun çok yakından bildiği üzere, Türk Eğitim-Sen’in ortaya çıkardığı 2010 KPSS hırsızlığı binlerce kişinin katıldığı büyük bir skandaldı. Sorular 5 gün önceden binlerce adaya servis edilmişti. Türk Eğitim-Sen soruların servis edildiği bir kişinin adını da vermiş, bu kişi 'Evet, sorular bana filanca kişi tarafından beş gün önceden doğum günü hediyesi olarak gönderilmiştir' diye ifade vermesine rağmen olaya katılanlar ve ana suçlular hala ortaya çıkarılmamıştır. Ancak, hırsızlığın belgelenmesi sonucunda sadece eğitim bilimleri sınavı iptal edilmişti. 2010 KPSS hırsızlığının aydınlatılmaması, hırsızlığın yapanların yanına kar kalması, bu tarihten sonra yapılan her sınavı şaibe altında bırakır olmuştur" ifadelerini kullandı.
7 Temmuz 2012 tarihinde yapılan KPSS sınavında da çeşitli iddiaların ileri sürüldüğüne işaret eden Koncuk, ÖSYM'nin her zamanki anlayışını yine sergilediğini, iddiaları daha ilk saatlerde reddettiğini, temiz bir sınav olduğunu açıkladığını kaydetti. İddialarla ilgili, hiçbir araştırma yapmadan yapılan bu açıklamaların, kurumun ciddiyeti ile bağdaşmadığını belirten Koncuk şunları kaydetti: "Aynı yaklaşımı 2010 yılında o tarihteki ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’da sergilemiş ve sonunda istifa etmek zorunda kalmıştı. ÖSYM’nin açıklanan 57 sorunun kulaktan ezberleme yöntemi ile tespit edildiğini açıklaması mantık dışıdır. Çünkü, hiçbir adayın 57 soruyu yanlış şıklarıyla beraber ezberlemesi, sınavdan sonra hatırlaması mümkün değildir."

YAYINEVİNİN AÇIKLAMASI DA TATMİNKAR DEĞİLDİR
Beyaz Kalem Yayınevi'nin de yaptığı açıklamada, 'Sınava giren öğrencilerden elde edilen dönütlerle soruları en hızlı şekilde hazırlayarak, sınavdan 6 saat sonra yayınladıkları anlaşılmıştır' ifadelerine yer verdiğini belirten Koncuk, bu izahın yeterli olmadığını ve açıklamaya muhtaç olduğunu vurguladı. Sınava giren öğrencilerin doğru ve yanlış tüm seçenekleri noktası virgülüne kadar hatırlamasının mümkün olmadığını ifade eden Koncuk, ancak, sınav sorularının hangi şekilde olursa olsun sınavdan 6 saat sonra açıklanmasının, sınavda kopya olduğunu açıklayamayacağını bildirdi. Sınav sorularının üzerinde Deneme 2 yazmasının da kopya olduğunu gösterecek deliller olmadığını belirten Koncuk, "Ancak, bunların hepsi beraberce düşünüldüğünde şüphe yaratmaktadır. İnsanların bunca olaydan sonra şüphelenme hakları da en tabi haktır" dedi.
Savcılığın iddiaları ciddiye alarak, ilgili yayınevi sorumlularını sorguya çekerek, soruların hangi yolla ele geçirilerek yayınlandığını açıklaması gerektiğini vurgulayan Koncuk açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Savcılık internet sitelerinde yer alan yorumları değerlendirmeli, yorum sahiplerine IP’lerinden ulaşarak, sorgulamalıdır. Çünkü, sınavdan önce soruların dağıtıldığına dair yorumlar bulunmaktadır. Bunlar ciddi iddialardır. ÖSYM’nin tüm iddiaları reddetmesi kamu vicdanını rahatlatmamaktadır. 2010 KPSS sınavında yaşanan skandaldan sonra sınavda kopya çekilmemiştir, çekilemez demek mümkün değildir. Ancak, '2012 KPSS’de kesinlikle kopya çekilmiştir' diyebilmek de mümkün değildir. Türk Eğitim-Sen sorumluluk duygusuyla hareket eden ve her açıklamasının arkasında duran bir sendikadır. 2010 KPSS’de hırsızlık olduğunu söylemiş ve belgeleriyle açıklamıştır. Şu an için Türk Eğitim-Sen’e doğrudan ulaşan ve tüm kamuoyunun bildiklerinin dışında bir belge bulunmamaktadır. Tecrübelerimize dayanarak, eldeki mevcut bilgilerin sınavın iptalini gerektirecek güçte olmadığını söyleyebiliriz. Fakat, ilgili yayınevi 57 soruyu ne şekilde edindiğini açıklamalıdır, kilit nokta burasıdır. Bu konu açıklığa kavuştuğunda daha sağlıklı değerlendirme yapmak mümkün olacaktır. Hem bu konu hem de internet sitelerindeki yorumlar savcılık tarafından ciddi bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Ayrıca YÖK ve ÖSYM iddiaları reddetmek yerine araştırmalıdır. KPSS sonuçları açıklandığında, dikkat çekici sonuçlar incelenmelidir. Kopya varsa bunu en iyi anlama yöntemi sonuçlara bakarak değerlendirmek olacaktır. Belli arkadaş gruplar, belli dershanelere gidenlerin açıklanamaz başarılı durumları mercek altına alınmalıdır. Bütün bunların yanında, art niyetli çevrelerin ortalığı karıştırmaya yönelik tutum ve davranışlarına da dikkat edilmelidir."