NPL ve Kişisel gelişim uzmanı Ahmet Kara yaptığı özel açıklamada :
Performansınız, işin başında oturduğunuz saatlerle doğru orantılı değildir.
Heleki böylesi salgın gibi zor zamanlarda verimli olmak daha zordur. Daha az mesai harcayarak daha verimli olabilirsiniz. Nasıl mı? İşte size 10 tüyo..
Kimisi tam zamanlı işinin geliri yetmediği için kimisi bir ofiste çalışmaktansa tek başına çalışarak hayatını devam ettirmek istediği için evden çalışmak zorunda hissediyor. Ya da günümüzde bazı uluslararası sağlık krizleri de (mesela covid-19 pandemik gibi) insanları evden çalışmaya itebiliyor. Start-up şirketler, yeni iş kuran girişimciler ve profesyoneller ise ofis giderleri işin başında altından kalkması zor bir yük olduğu için evden çalışmayı tercih ediyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de açık ya da sanal ofis uygulamaları ile “ortak çalışma saatlerini” ayarlamayı sağlayacak imkanlar var. Bununla birlikte bir ofiste doldurulan mesai saatlerinin, üretkenliği ve verimliliği ne kadar artırdığı tartışılabilir. Öte yandan işverenlerde evden çalışanların “rahatlığıyla” ilgili önyargılar olduğu gibi zaman zaman “freelance” çalışanların kendi çalışma saatlerinin esnekliğini istismar ettiği söylenebilir. Tabii ki bu ellerindeki işleri zamanında teslim edememek gibi olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.
Freelance çalışanların veya evden çalışma yöntemine geçenlerin de çalıştıkları sektöre ve mesleklerine göre çalışma saatlerini ayarlamaları, hem teslim tarihlerini tutturmalarını hem de esnek çalışma saatlerini istismar etmeden kendilerine daha çok zaman ayırmalarını sağlayabilir.
1. Bir Takvim Belirleyin ve Tanıdığınız Herkesle Paylaşın
Sadece iş yaptığınız insanlarla değil aileniz ve arkadaşlarınızla da takviminizi paylaşın. Sürekli bir şeylerin talep edilmesi, yapılan işi sekteye uğrattığı gibi üretkenliğin de katilidir. Evden çalışırken işiniz en çok aileniz ve arkadaşlarınız tarafından bölünür. Bu yüzden programınızı onlarla da paylaşmanız gerekiyor. Hangi günler hangi saatler arasında çalıştığınızı ve ne ile uğraşacağınızı açıklayın. Onlara “İşimi kesintiye uğratma” (tabii ki bu üslup pek güzel değil) veya “Beni sadece acil durumlarda dürt” (daha iyi) gibi mesajlar da verebilirsiniz.
Her şeyden önce insanların evden çalışırken hâlâ çalıştığınız gerçeğine otomatik olarak saygı göstereceğini düşünmeyin. Yapmayacaklar. Evde olduğunuz için boş vaktiniz var sanıyorlar ama o işlerin öyle olmadığını insanlara anlatmanız gerekiyor. Anlamalarına yardımcı olun.
2. İşinizin Kalitesini Artıracak Donanım ve Yazılımlara Yatırım Yapın
İşinizde kullandığınız yazılım, donanım ve araçlar önemli. En azından bilgisayara iyi bir yatırım yapmak işlemlerin süresini azaltacağı ama maddi külfet getireceği için biraz kritik. Öte yandan evde çalışanların büyük bölümü vaktinin önemli bir kısmını araştırmaya harcadığı için hızlı bir internet bağlantısı, iyi bir bilgisayar, kaliteli bir telefon hatta belki ücretli birkaç uygulama kullanması gerekebilir. Bunlarla birlikte şirketlerin, çalışanlarının ortopedik sağlıklarını hiçe sayarak aldığı ucuz ve kalitesiz çalışma sandalyeleri yerine çok daha rahat bir çalışma sandalyesine yatırım yapmak, özellikle sağlık açısından faydalı olur.
Yapacağınız işte verimi artıracak anahtar yatırımlara karar verdikten sonra diğer giderlerinizden kesinti yapabilirsiniz. Belki size komik gelecek ama mesela iyi bir sandalyeniz olduktan sonra yemek masasında bile çalışabilirsiniz. Evet bu doğru.
3. İş Gününüzü Saatlere Bölün
Genellikle bir işe tam anlamıyla odaklandığımız süre 1-2 saat arası. Bundan sonra çalışmaya devam ettikçe verim düşüyor, hata yapma riski artıyor, yeni bilgilerin hatırlanması zorlaşıyor. Bu nedenle her saat başı ya da en fazla 2 saatte bir kez 15-20 dakikalık aralar vererek çalışmanız gerekiyor. Böylece enerjinizi yeniden toparlayıp bir sonraki seansta işinize daha iyi odaklanabilirsiniz.
Gününüzü 90’ar dakikalık çalışma sürelerine bölebilirsiniz. “Şu saatte işe başlayıp bu saatte kalkacağım” diyerek gününüzün 8 ila 10 saatini toptan çalışmaya ayırmayın. Bunun yerine işinizi 90’ar dakikalık 4 veya 5 seansa bölebilirsiniz.
4. Takviminize Dinlenme Molaları Ekleyin
Freelance çalışanların veya şirketi için evden çalışanların "hafta sonu çalışmak" gibi bir “özgürlüğü” olsa da yine de en azından hiç olmazsa bir günü dinlenmeye ayırmanın faydası görülebilir. Bununla birlikte günlük programınıza öğlen yemeği, kahve içme ve atıştırma molaları eklemeyi de ihmal etmeyin. Hatta zaman zaman molalarınızı dışarı çıkıp yürümek, temizlik yapmak, çamaşırları makineye atıp asmak, ortalığı toparlamak gibi aktivitelere ayırarak bir taşla iki kuş bile vurabilirsiniz. Evde iş yoksa çıkıp yürüyüş yapabilirsiniz. İşin başına dönüp odaklanmak için kendinizi nasıl toparlayabileceğinizi en iyi siz bilirsiniz.
5. Tüm Bildirimleri Kapatın!
Eğer iş için telefonunuzda ve tarayıcınızda WhatsApp veya başka bir mesajlaşma uygulaması kullanıyorsanız tüm bildirimleri kapatmasanız bile dikkatinizi dağıtma ihtimali olan kişi ve grupları en azından 8 saatliğine sessize almayı deneyebilirsiniz. İşletim sisteminizin masaüstü bildirimlerini de kapatmanız faydalı olabilir. Aksi halde gelen bildirimler ile işiniz bölünür, odağınız kaybolur ve dikkatiniz dağılır. Tabii ki iyi vakit geçirir ve kendiniz için faydalı bir şeyler öğrenebilirsiniz ama yetiştirmeniz gereken bir iş olduğunu unutmayın.
6. Belli Bir Rutininiz Olsun
Evden çalışmanın en güzel yönü bir çalışma düzeninin size dayatılmaması ama bu bir çalışma düzeniniz, bir rutininiz olmayacağı anlamına da gelmiyor, gelmemeli. Düzensiz bir çalışma sürecinde önceliklendirme hataları yapabilir ve işten işe atlayıp bazı işleri yarım bırakabilirsiniz. Üzerinizde belli bir çalışma düzeni baskısı olmasa da kendi kişisel düzeninizi kurarak düzensizliğin neden olacağı riskleri en aza indirebilirsiniz.
7. Haftada Bir Temizlik Yapın
Eğer kalıcı veya geçici bir süre ile evinizi ofisiniz bellemişseniz işle ilgili doküman, dergi, gazete, kitap, donanım vb. malzemeleri toparlamak için haftanın bir gününü ayırın. Tabii ki derli toplu ve sonra ihtiyacınız olduğunda geri dönüp rahatça bulabileceğiniz bir sistem de kurarsanız evde çalışırken çok daha rahat edersiniz. Çalışma ortamınız ne kadar düzenli olursa o kadar üretken olmanızı sağlar. Ayrıca başka insanların evdeki çalışma ortamınıza müdahale etmemesi, eğer siz eşyalarınızı nereye koyduğunuzu unutmadıysanız çok daha rahat bulmanızı sağlar. Böylece ihtiyacınız olan bir şeye erişme süresini azaltarak çalışma veriminizi artırabilirsiniz.
8. Bir Akşam Rutini Oluşturun
Evden çalışan bazı emekçiler akşamları ve geceleri çalışmayı tercih eder. Bununla birlikte gündüz çalışanların da bir gece rutini oluşturmasında fayda var. Özellikle reklamcılıkve bilişim sektörlerinde bazı çalışanlar gündüz çalışmayı tercih etse de abuk subuk saatlerde gelen isteklere maruz kalabiliyorlar. Bu tarz istekler “bu saatte çalışmıyorum” diyerek bir sonraki günün programına eklenebilir. Birinci maddeyi hatırlayın. Bununla birlikte akşam saatlerinde bir sonraki iş gününü planlamak için kendinize biraz zaman ayırmanız faydalı olur. Ayrıca akşam saatleri gün içinde yaptığınız araştırmaların ve öğrendiğiniz diğer şeylerin üzerinden geçmek ve notlar almak için de uygun.
9. Bir Gündüz Rutini Oluşturun
İşlerinize başlamadan önce o gün yapacağınız iş listesinin bir kez üzerinden geçin ve günü zihninizde bir kez yaşayarak kendinizi yapacağınız işe hazırlayın. Bunu bir sporcunun antrenmana başlamadan önce ısınması gibi düşünebilirsiniz. O günkü hedeflerinizi, o hedeflere ulaşmak için yapmanız gerekenleri, aynı gün içinde bitiremeyeceğiniz işleri tespit edip ne kadarını bitireceğinizi vb. zihninizde canlandırabilirsiniz.
10. Evden Çalışmayı Rekabet Avantajı Olarak Görün
Evden çalışan birçok insan boş zamanlarında bile işten çok uzaklaşabildiklerini düşünmez ancak bu düşünce tarzı tersine çevrilebilir. Evden çalışanlar kendi seçtikleri saatlerde en az ofis çalışanları kadar, belki bazen daha da verimli çalışabildikleri için kendilerini şanslı sayabilir. Ayrıca birçok rakibine göre kendilerine erişilmeye çalışıldığında çok daha hızlı geri bildirim yapabilme olanağına sahip oldukları da bir gerçek.