Mersin Gazeteciler Cemiyetinde gerçekleşen Adaylık basın açıklamasında, daha önce gerçekleşen ve Mahkeme kararı ile iptal edilen seçim süreci ile ilgilide çarpıcı açıklamalarda bulundu. Basın Mensuplarının karşısına kendisi ile birlikte yol alan ardaşları ile birlikte geçerek, daha önce yönetimde bulunmamış yeni yüzlerle çıkması dikkatlerden kaçmadı.
2 Kasım Tarihinde yapılacak 1. Olana Cemiyetl seçimleri yeterli sayıya ulaşmaması halinde 9 kasım tarinde yapılacak. Mersin Kamuoyunun yakından takip ettiği Mersin Gazeteciler Seçimi Mersinin geleceği hakkında önemli bir yer tutmakta, tük mersin kamuoyu bu seçimi sonucunu büyük bir dikkatle beklemekte.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti başkan adayı Fatih Şahin yaptığı basın açıklamasının tam metni;
Değerli meslektaşlarım...
Bugün Türk Milleti’nin şanlı bir günü...
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde emperyalist ülkelere karşı verilen Kurtuluş Savaşı’ndan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 96. Yıldönümü…
Kutlu olsun…
4 yıl sonra asırlık bir devlet olacak olan Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacak; şüphesiz ki Cumhuriyet kuşakları, kendilerine bırakılan bu emaneti, Büyük Önder'in çizdiği yolda sonsuza dek koruyacak ve yaşatacaktır...
Ancak; ulu önderimiz bizlere bir emanet daha bıraktı…
Oda özgür ve bağımsız bir basın ilkesiydi…
“Basın hürdür, sansür edilemez” diyerek bize emanet ettiği bu ilke, bugün bizim burada olmamızı sağlayan yegâne sebeptir…
Hepinizin bildiği gibi 5 Mayıs 2018'de sancılı bir kongre yaşadık ve maalesef üzülerek belirtmeliyim ki; hakkımızı yasal yollarda aramaktan başka çare bulamadık…
Ama gazetecilerin kendi içinde mabedi dışarıya karşı ise mahremi olan Mersin Gazeteciler Cemiyetini asla kamuoyu önünde rencide etmedik…Karalamadık, eleştirmedik, sorgulamadık, yıpratmadık…
Yüce mahkemelerin verdiği kararla yeniden bir seçim sürecine girdik…
Bu sefer adil ve hakkaniyetli bir seçim yaşayacağımıza inanmak istedik.
Ancak; son haftalarda tanık olduğumuz gelişmelere bakınca üzülerek belirtmeliyim ki, yaşadıklarımızdan asla ders çıkartamıyoruz…
Mahkeme kararlarından sonra büyük bir uzlaşı içinde olduğuna inandığımız bu yönetim, üye listelerinin güncellendiğini ve DERBİS sistemine kayıt olması gerektiğini belirten, bizim de destek verdiğimiz bir çağrı gerçekleştirdi…
Biz de meslek örgütümüzün attığı bu ciddi sandığımız! adıma karşılık verip, istenilen belgeleri vermeyen 11 arkadaşımızdan gerekli belgeleri alarak son tarihten yaklaşık bir hafta önce imza karşılığında teslim ettik…
Biz samimi ve ciddi bulduğumuz bu karar karşısında umutlanırken, bir süre sonra sosyal medyadan bir liste yayımlandı.
Listeyi incelediğimizde maalesef ilçeler dahil 11 arkadaşımızın dosyalarından sadece 4 tanesinin DERBİS’e kaydedildiğini, diğer meslektaşlarımızın oy haklarının ise nedenini anlayamadığımız bir şekilde yine ellerinden alındığını gördük…
Bu arkadaşlar önceki seçimde oy kullanan kişilerdi.
O günden beri ikna edici bir açıklama yapamayan yönetim kurulu, “gözden kaçmış” gibi mazeretlerle yaşanılan haksızlığı savuşturdu
Peki soruyorum!.
Seçim sonrası oluşabilecek hukuksal durumdan kim sorumlu olacak?
Seçimin iptaline kadar gidebilecek bu yanlışta neden ısrar ediliyor?
Biz bu seçimi neden yeniden yapıyoruz?
Tam da bu nedenlerden dolayı değil mi?
Öte yandan 353 kişilik üye listesi yayınlanmasına ve uyarmamıza rağmen, kongre için 200 kişilik salon tutulmasının da hangi akıl ve mantıkla yapıldığını anlayamadık.
Büyükşehir Belediyesi Kongre Salonu ve Akdeniz Belediyesi Metropol Nikâh Salonu kongre günü boş olmasına rağmen neden bize dar gelecek bir salon tercih edildi?
Her şeye rağmen gelecek umutlarını yitirmeyen biz gazetecilerin olacaktır…
Hepimiz sektörün ve çalışanların yaşadıkları zorlukları biliyoruz.
Özellikle son dönemde gazetelerin içinde bulunduğu ekonomik buhran öyle arttı ki, korkarım Türkiye'de dalga dalga yayılan gazetelerin kapanması, Mersin'e de sirayet etmek üzere.
Ayrıca radyo ve televizyonların da durumu ortada.
Biz hem kenti hem de sektörü tetikleyici güç olarak meslek örgütümüz Mersin Gazeteciler Cemiyetini görüyoruz.
Kendi söküğünü dikemeyen terzilere dönen meslek örgütümüzün yapısal ve işlevsel olarak değişime ve gelişime ihtiyacı var.
Yaklaşık 30 yıldırı aktif gazetecilik yapan biri olarak bugün buradan şunun sözünü veriyorum:
Çok kısa bir süre içinde çok farklı bir cemiyet göreceksiniz.
Üyesi olmaktan onurla ve övünerek bahsedeceğiniz bir meslek örgütü olacağız.
Çünkü Gazeteciler Cemiyeti, hepimizin şerefi ve onurudur…
…Ve bilinmelidir ki basın özgürlüğü için tünelden önceki son çıkıştayız!