Darbecilerin kini! İp, kefen, mezar parasını bile Menderes’ten aldılar
27 Mayıs darbecileri, dönemin başbakanı Adnan Menderes’in Yassıada’da kaldığı sırada yediği yemeğin parasını, idamında kullanılan ipin parasını, kefeninin ve mezarının parasını bile ondan tahsil etti.
27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleştirilen darbenin ardından tarihe kara bir leke olarak kazınan kararla dönemin Başbakanı Adnan Mederes idam edildi. 60 yıl önce bugün idam edilen Adnan Menderes, hayırlarla, dualarla yad ediliyor.
27 Mayıs darbesi, yalnızca Türk değil dünya siyasi tarihine kara leke olarak kazındı. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes’i, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı idam eden darbeciler, kan donduran uygulamalarıyla tarih sayfalarında yerlerini aldı.
Darbeyle indirilen hükümete olan kinleri nedeniyle başbakan ve 2 bakanı idam eden darbeciler, vefatlarından sonra bile 3 isme rahat vermemek için kefen ve mezar paralarını bile onlardan tahsil etti.
27 Mayıs darbesinde hayata geçirilen rezalet uygulama şu şekilde:
Darbeciler hızlarını alamayıp idamlıklardan ip, kefen, mezar ve Yassıada’da yenen yemeğin parası, ödeme emri kâğıdı ile istediler.
Polatkan ve Zorludan ip, kefen, mezar ve darağacı parası isteyen zihniyet aynı uygulamayı Başbakan Menderes’in yakınlarına da yapar. Menderes’in mirasçılardan idam sırasında yapılan masraf istenir. Mirasçılara icra emri gönderilir.
Menderes’i kuşatan Darbeci kini üç kez ipte sallandırılmasıyla da tatmin olmamış olacak ki ölümden sonra da ailesinin kapısına bir belge olarak yapışır.
Aydın Menderes bu tarihi fecaati şöyle anlatıyor: “Polis memuru üzüntülü bir ifade ile bunu yapmaya mecbur olduğunu söyledi. Eş, dost, bulunanlar itiraz edecek oldular, biz itiraz edecek olduk. Annemin müdahalesini hatırlıyorum. Dedi ki: ‘Adnan gittikten sonra neyin üzerinde duruyorsunuz? Herhalde sebep olanlar şan şöhret kazandıklarını zannediyorlar, bununla da pekiştirecekler. Bırakın, dokunmayın” (Bostancı,1987:145).
Yassıada yargılamalarından sonra Darbeciler idamlıklardan ip, kefen, mezar ve Yassıada’da yenilen yemeğin parası ödeme emri kâğıdı ile istemişlerdi.
Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes: bu bayağı olayı şöyle anlatıyor: Babamı asan cellatın kirasını da astıkları ipin parasını da bizden aldılar (Şen,2010),
Aynı zihniyet Menderes’in ölü fotoğraflarını satarak bir kazanç elde etmekten de çekinmez.
Menderes’in ölüsünün fotoğrafını da Darbeciler 200 bin liraya satarlar. Tarihte ilk kez idam edilen bir bahtsız şehidin ipte sallanan resmi satışa çıkarılıyordu.
Darbeciler tarafından idam edilenlerin naaşları ailelerine verilmeyip adanın bir köşesinde açılan çukurlara gömüldü. Yassıada’da Ordu Film Merkezi’nde çekilen fotoğraf ve görüntüler basına irtibat bürosu üzerinden açık artırma ile satıldı.
Hürriyet gazetesinin sahibi Erol Simavi, 200 bin liraya fotoğrafların yayın hakkını aldı.
Yakın tarihin şahitleri darbeci generallerin Menderes’e duydukları kini, binlerce insanın ve bebek katili Abdullah Öcalan’a duymayıp onu hapishanede adeta ağırlamalarını manidar buluyorlar.