Siirt'in Pervari ilçesindeki Belenoluk Jandarma Karakolu'na, 24 Eylül 2011 tarihinde teröristler tarafından düzenlenen hain saldırıda 6 asker şehit olurken, nizamiyede bulunan Bursalı er Yakup Acar (25) yaralanmıştı. Kanastan gelen bir merminin beline isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Bursalı asker dehşet anlarını İhlas Haber Ajansı'na anlattı.
Daha önce kendilerine bir saldırı olacağı ile ilgili istihbaratın geldiğini söyleyen Acar, her askerin tetikte beklediğini anlattı. 24 Eylül günü saat 17.00 sıralarında karakol yakınlarında birkaç el silah sesi duyduğunu kaydeden Acar, daha sonra telsizden Kürtçe konuşmalar geçtiğini duyduğunu ve bunu hemen karakol komutanına haber verdiğini belirtti. Saldırı olduğu gün terhisine 18 gün kaldığını söyleyen Acar, telsizden geçen Kürtçe konuşmalar sebebiyle saldırı olacağını tahmin ettiklerini ifade ederek, "Ben o sırada karakolda nizamiye çavuşuydum. Telsize Kürtçe konuşmalar düştü. Bizim karakolumuzun basılacağı belliydi. Telsiz sesindeki konuşmaları hemen karakol komutanıma haber verdim. Karakol komutanı tugay komutanlığını aradı. Ben daha sonra nizamiyeye koştum. Nöbetçi arkadaşlarımın daha dikkatli olmaları konusunda uyardım. Aradan 5 dakika geçtikten sonra bir iki el ateş sesi geldi. Biz ilk önce köylülerin keklik avladığını düşündük. Herhangi bir karşılık vermedik. Ardından silah sesleri daha da yoğunlaştı. Biz mevzimizde 3-4 kişiydik. Çatışma üzerine biz de onlara karşılık verdik" diye konuştu.
"TERÖRİSTLER OKULU SİPER OLARAK KULLANDI"
Saldırının 3 bölgeden geldiğini söyleyen Acar, bir grup teröristin bir okulda siper aldığını söyledi. Acar, çatışma anını şöyle anlattı:
"Nizamiyenin karşısında okul binası vardı. Öğretmenler ve öğrenciler bulunuyordu. Karakolun ön tarafında Beşevler Mahallesi vardı. Biz okula ateş edemiyorduk. Onlar bize ateş ediyordu. Oradakilere herhangi bir zarar gelmemesi için ateş etmedik. Mevzi 3 kişilik olduğu için bazı arkadaşlarımızı dışarı çıkarttım. Muhtemel bir roket saldırısına karşı zayiat vermeyelim istedik. O anda hava kararmak üzerindeydi. Onlar bizi görüyor ama biz onları göremiyorduk. Kurşunun nereden geldiğini göremedik. Onlar da okulu, evleri siper almışlar. Karakol, çukurda olduğu için onlar bizi rahat bir şekilde görüyordu."
"SALDIRI 4 SAAT SÜRDÜ"
Saldırı esnasında ben ve bir arkadaşının yaralandığını söyleyen Acar, bir kanas mermisinin sırtına isabet ettiğini ve kısa bir süre baygınlık geçirdiğini söyledi. Acar, saldırının yaklaşık 4 saat sürdüğünü dile getirdi. Acar, "Ben yere düştüm. 5-10 dakika baygınlık geçirdim. Ayıldığımda hava kararmıştı. Çatışma daha da yoğun bir hale gelmişti. Saldırıdan kısa bir süre sonra Skorsky helikopterler geldi. Onlar teröristlerin yerlerini tam tespit etmek için ateş ediyordu. Daha sonra beni komutanlar ve arkadaşlarım yaralı olduğum yerden alarak helikoptere götürdü. Oradan Şırnak Askeri Hastanesi'ne nakledildim" şeklinde konuştu.
"SESLERİ ÇOK İYİ HATIRLIYORUM"
Aynı mevzideki bir arkadaşının ayağından vurulduğunu kaydeden Acar, "Ben belimden vuruldum. Kendi kendime belime kan kaybı olmasın diye tampon yaptım. Bir asker arkadaşım yaralı askere seslenerek 'Yakup çavuşa bakın'. Onun durumu daha ağır' dediğini duydum. Bana yardım etmeleri için diğer arkadaşlara bağırdığımı hatırlıyorum. Arkadaşlarımın sesini çok iyi hatırlıyorum" açıklamalarında bulundu.
"SALDIRINI RÜYALARIMA GİRİYOR, UNUTULACAK BİR ŞEY DEĞİL"
Kendine geldiğinde GATA'da olduğunu söyleyen Acar, "Bana saldırı ile ilgili herhangi bir şey söylemiyorlar. Karakol komutanının yaralandığı, bir komutanımın şehit olduğunu, 5 asker arkadaşımı kaybettiğimi bana söylemediler. Şehit askerlerden birisi benim kendi devremdi. Bu olayı ben karakolu aradıktan sonra öğrendim. Karakolu telefonla aradığımda başçavuşumun şehit olduğunu ve diğer asker arkadaşlarımı kaybettiğimi öğrendim. Aynı devrem olan asker arkadaşım nişanlıydı. Askerlikten sonra evlenecekti. Olayı hiç unutamıyorum. Yoğun bakımda sık sık saldırı anı rüyalarıma giriyordu. Özellikle gürültü ve patırtı duyduğumda ürperiyordum. Zaman geçtikçe insan alışıyor. İnsanda etki bırakıyor. Kolay bir şey değil. Bir asker arkadaşının yanında şehit olması zor. Unutulacak diye bir şey değil"
Belinden yaralandığı için yürüyemediğini söyleyen Acar, Ankara'daki tedavisinin devam ettiğini söyleyerek, "Doktorlar ayağa kalkarsın diyor ama zaman alır. Olsun önemli değil. Gazilik herkese nasip olacak bir şey değil. Bu ülke var olduğu, bu ülke evlatları gazi ve şehit olmaya layıktır" şeklinde konuştu.
BABA VE OĞUL AYNI KARAKOLDA ASKERLİK YAPMIŞ
Saldırıdan bir saat önce oğluyla telefonda konuştuğunu söyleyen baba Osman Acar (67), kendisinin de aynı karakolda 1967 yılında askerlik yaptığını söyledi. Saldırıyı duyduktan sonra paniğe kapıldığını kaydeden Acar, "Saldırı öncesinde oğlumla telefonla görüştüm. Baba buralar sakin diyordu. 'Kendinize dikkat edin' dedim. Ben daha sonra dışarı çıktım. O arada telefon geldi. İzmir'de kızım aradı. Oğlumun bulunduğu karakolun basıldığını ve çatışmanın devam ettiğini söyledi. Ben şaşkına döndüm. Televizyonu açtım ve gördüm. O anda zaten ben gittim. Akşam saatlerinde oğlumun şehit olduğunu öğrendim. Sabah saat 9-10 gibi diğer oğlum beni aradı. Yakup'un yaralı olduğun öğrendim. Daha sonra ferahlandım. Gazi babası olmak gurur verici. oğlum şehit olsaydı yine gözümden yaş gelmezdi. Vatan sağolsun. Ben de aynı karakolda askerlik yaptım. 1967 senesinde böyle olaylar yoktu" dedi.
ASKER ARKADAŞLARININ FOTOĞRAFLARINI YANIDAN AYIRMIYOR
Bursa'da ailesiyle beraber yaşayan Yakup Acar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin verdiği Üstün Hizmet Belgesini yanından hiç ayırmıyor. Ailesinin manevi desteğiyle hayata tutunan Acar, ayağa kalkacağı günü bekliyor. Acar, saldırıda şehit olan komutanı İzmirli Kıdemli Başçavuş Erdal Canbulat ve asker arkadaşı Adem Yörük'ün fotoğrafını yanından ayırmıyor. Komutanı Erdal Canbulat'ın saldırıdan bir hafta önce köy ziyaretinde çocuklarla sohbet ettiğini gösteren fotoğrafı hiç unutamadığını söyleyen Acar, 4 saatlik çatışmayı hayatında asla unutmayacağını söyledi.
Dehşet anlarını anlattı
Dehşet anlarını anlattı
Ajandahaber Ajandahaber
GÜNCEL
Siirt'in Pervari ilçesinde eylül ayında 6 askerin şehit olduğu karakol baskınında yaralanan 25 yaşındaki çavuş Yakup Acar o dehşet anlarını anlattı.
Paylaş: