Olay, geçen 28 Ağustos’ta meydana geldi. Çeşme’de bir restoranda aşçı Osman Çetin, 2 yıl önce evlendiği 20 yaşındaki Hatice Çetin’in kendisini aldattığını ve 1 yaşında olan çocuklarının kendisinden olmadığını öne sürerek sürerek eşi ile tartışmaya başladı. Daha önce pavyonda çalıştığı belirtilen Hatice Çetin, bunun doğru olmadığını savundu. Eşinin söylediklerine inanmayan Osman Çetin, kendisini aldattığını düşündüğü eşi Hatice’yi, yeğenini B.Ö ve onun arkadaşı B.A.S.’yi de yanına alarak gezdirme bahanesiyle Urla yakınlarında öldürttü. Cinayet ardından vicdan azabı çeken B.Ö., Eskiizmir Polis Merkezi’ne giderek, "Üç gündür uyuyamıyorum, kötü rüyalar görüyorum, yengemi boğarak öldürdüm. Dayım ve bir arkadaşım da bana yardım etti" diyerek teslim oldu. Soruşturma başlatan jandarma ekipleri, otoyol kenarında toprağa gömülü cesedi buldu. Yapılan incelemede Hatice Çetin’in boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Osman Ç., yeğeni B.Ö. ve ve cinayete yardımcı olduğu belirtilen B.A.S., gözaltına alındı.
ÖNCE BOĞMUŞ, SONRA TECAVÜZ ETMİŞ
Savcılıkta ve jandarmada ifade veren sanık Osman Ç.’nin yeğeni B.Ö.’nün anlattıkları tüyleri ürpetti. B.Ö. ifadesinde şunları söyledi,
"Olaydan 5-6 ay kadar önce dayımın kayınpederi ile kavga ettik. O tarihten bu yana kendisini öldürmeye kafaya koydum. Dayım beni telefonla arayıp, ’Alaçatı’ya gel seninle bir şey konuşacağız’ dedi. Bana bir kağıt uzattı. Kağıtta Hatice Çetin, Bayram Tanrıverdi ve İsmet usta yazıyordu. Kağıtta, beni kastederek bir insan resmi çizmiş, elimde silah var ve isimleri yazılı olanları vurduğumu resmetmiş. Ben de güldüm. Dayım ’Üçünü de öldüreceğiz. Yakalanırsak da sen cezaevine gireceksin, ben sana bakacağım’ dedi. Önce kayınpederi, ardından eşi ve sonra da İsmet ustayı öldürecektik. 3 Eylül’de öldürmek için anlaştık. Beni işyerimden aldı. B.A.S. ile birlikte araca bindik. Bana, ’Bugün bu iş olacak’ dedi. Dayım ile esrar içtik. B.A.S.’ye daha önce bu olaydan bahsetmiştim. Kendisi yardımcı olamayacağını, yanımızda duracağını belirtti. Dayım, eşini telefonla arayıp gelmesini istedi. Bizi araçtan indirdi. Yolda yürürken tesadüfen görmüş gibi bizleri de arabaya tekrar aldı. Yengemin yanında çocuğu da vardı. Araçla Çeşme otobanda giderken, telefon şarj kablosunu yengemin boğazını doladım. Yengem, gevşetmeye çalıştı, şarj kablosu koptu. Bu kez de elimle boğmaya devam ettim. Kurtulmak için çok çaba sarfetti. Çocuk ağlamaya başladı. Dayım çocuğu yanına aldı. Yengemin tepki vermesi kesilince nabzını yokladım, kalbini kontrol ettim ve çimdikledim."
B.Ö., boğarak öldürdüğü yengesine tecavüz ettiğini, dayısı le B.A.S.’nin de olanları gördüğünü, ’Zeytinler’ yazılı tabelanın altında durduktan sonra, Hatice Çetin’in cesedini 25 metre kadar götürüp, toprağa gömmeye başladıklarını söyledi. B.Ö., "Dayım ile diğer sanık, bana yengemin ölmediğini bayıldığını söyledi. Ardından dönüp, üç kez daha bıçağı vücuduna sapladım. Yengem rüyalarıma çıkmaya başladı. Ben de pişman oldum. Gidip polise teslim oldum" diye devam etti.
Osman Çetin ile diğer sanık B.A.S. de aynı yönde ifade verdi. 3 şüpheli de tutuklandı. Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, Osman Çetin, hakkında ’İştirak halinde eşini tasarlayarak öldürme, birden fazla kişi ile nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarndan, ağırlaştırılmış ömür boyu ve 25.5 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Savcı, suça sürüklenen B.Ö. ve B. A.S., hakkında da Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde aynı suçlardan yargılanmaları için iddianame hazırladı. İzmir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim önüne çıkan Osman Çetin, savcılıkta verdiği ifadeye reddetti. Çetin, eşi ile evliliklerinden 1.5 yaşında çocukları olduğunu, olaydan 6 ay önce ayrı yaşamaya başladıklarını ifade ederken, şunları anlattı:
"Zaman zaman yeğenim B.Ö., yanıma gelip, bana Hatice’yi kötüleyip, ’Sen ne biçim erkeksin, eşin pavyonda patronuyla yatmış, hatta benimle de yatmak istedi’ diyerek sürekli beni kışkırtıyordu. Hatice ile karşılaştığımızda da aynı şekilde kendi de bana hitaben sen ne biçim erkeksin, B., adam, sen adam değilsin’ dedi. İkisi arasında birşey olabileceğini düşündüm. Hatice ile buluştuğumuzda çocuğumun yanağında bir yanık izi gördüm. Kimin yaptığını sorunca kekelemeye başladı. Vücuduna da sigara bastırdığını söyledi. Olayın olduğu gün Hatice ile yeğenimi söyledikleri konusunda yüzleştirmeye karar verdim. Hatice ile yeğenim arabada tartışmaya başladı. Birden, eşimin arkasında oturan B.Ö., şarj kablosuyla boğazını sıkmaya başladı. Kopunca da eliyle boğmaya devam etti. Ben engellemeye çalıştım, ancak elinde bıçak olduğu için beni de tehdit edince korktum. Hatice iki büklüm oldu. Arabayı durdurup, Hatice’yi arka tarafa aldılar. Ben kesinlikle B.’nin eşime tecavüz ettiğini görmedim. Ormana bıraktıktan sonra, tekrar geri döndük. Arabanın kontak anahtarını alıp, attığımız yere gittiler. Burada da bıçaklamış."
Mahkeme heyeti sanık Osman Ç.’nin cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilerek rapor alınmasına, diğer sanıkların yargılandığı Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasının mahkeme dosyasıyla birleştirilmesine karar verip, duruşmayı erteledi. Diğer yandan öldürülen Çetin’in 1 yaşındaki çocuğu da Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce koruma altına alındığı ifade edildi.