Ajandahaber

“Çete yaz Kemal'e gönder“

GÜNCEL

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Türkiye genelinde AK Parti'nin seçim bürolarına, il ve ilçe bürolarına saldırılar olduğunu ifade ederek "Bunlara da boyun eğmeyeceğiz, geri adım atmayacağız. Demokrasi mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Trabzon Havalimanı'ndan helikopterle geldiği Rize'de liman sahasından Cumhuriyet Meydanı'ndaki miting alanına ulaşan Başbakan Erdoğan, hemşehrileri tarafından coşku ile karşılandı. Kendisine gösterilen ilgi nedeniyle Başbakan Erdoğan "Yeşil ile mavinin buluştuğu kenti, Rize'yi selamlıyorum. Anzer kadar tatlı, çay kadar keyifli, Kaçkar kadar yüce, Karadeniz kadar coşkun Rize'yi, hemşehrilerimi selamlıyorum'' diyerek teşekkürlerini iletti. Recep Tayyip Erdoğan, hemşehrilerine Rize aksanıyla da seslenerek "Ahh ah. Demir alduk limandan, hava kesti bi yandan, her şeyi unuturum, Rize çıkmaz aklumdan. Rize akıldan çıkar mı, Rize unutulur mu, baba ocağı, ana ocağı unutulur mu? Rizeli uşaklara, bacılara ha bu kardeşlerime vefasuzluk olur mu, olmaz. 8.5 yıl boyunca Rize'ye mahcup olmadık. Rize'yi mahcup etmedik, Rize'yi utandıracak hiçbir yanlışın altına imza koymadık. 81 vilayete Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını, en büyük hizmetlerini kazandırdık. Türkiye'nin ekonomisini 3 kat büyüttük. Geldiğimizde 230 milyar dolar olan Türkiye'nin milli gelirini 740 milyar dolara ulaştırdık. Nereden nereye. 230 milyar nere, 740 milyar dolar nere. Türkiye'nin itibarına itibar kattık" diye konuştu. 

"Bak biz CHP'liler gibi konuşmayacağız" diyen Erdoğan "CHP'nin bir tane profesör milletvekili bayan İstanbul'daki Zincirlikuyu Mezarlığı'nın kapısında 'Her nefis ölümü tadacaktır' ayeti var, diyor ki çok tiksindirici. Yahu bu CHP zihniyeti böyle. CHP zihniyeti bu. Bunlara aslında benim Rize'mden oy çıkmaması lazım. Çünkü Allah'ın ayetine 'çok tiksindiricidir' nasıl dersin. Yoksa sen ölmeyecek misin? Ölüm nasihattir. Herhalde bu profesör o sözü İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın sözü zannediyor.
Farkında değil. Sen profesör, ilim insanı, ilim kadını olabilirsin ama irfan sahibi olamamışsın. Kendini tanıyamamışsın. Sadece okumuşsun o kadar. Önüne de bir kariyer koymuşsun, profesör, ama kendini tanıyamamışsın. Hikaye. İrfan sahibi olmak, bilmediğini bilmektir. Mesele o. Onun için hoca efendi musalla taşına koyacak, cumhurbaşkanı, başbakan, milyarder, profesör, ordinaryüs profesör niyetine demeyecek. Er ya da hatun kişi niyetine diyecek. Alacaklar, iki metrekarelik mezarın içine gömecekler. Ondan sonra bir daha yanına gelirler mi gelmezler mi hak getire. Gelirlerse ne ala. Geride hayırlı bir şeyler bırakmışsak o zaman hayırla yad edilirsin. Bırakmazsan lanet ile anılırsın. Olayın aslı bu. Benim Rizeli kardeşim, biz ne bekliyoruz biliyor musunuz? 'Allah sizden razı olsun deyin' bize bu yeter" ifadelerini kullandı.

"BUNLARIN MOLOTOF KOKTEYLLERİ, BOMBALARI, ŞUSU BUSU BİZİ BU YOLDAN ALIKOYMAYACAK" 

Başbakan Erdoğan, 8,5 yıl boyunca nice tehditler aldıklarını belirterek, "Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu yürekle çıktık. Bizi engellemek, bizi durdurmak, bizim üzerimizdeki millet emanetini almak için nice tuzaklar kuruldu. Hiçbirine düşmedik. Hukuku zorladılar, çeteleri üstümüze saldılar. Akla hayale gelmedik tezgahlar kurdular. Evelallah altüst ettik. En son Kastamonu'da konvoyumuza saldırdılar. Recep'imiz şehit oldu, Metin'imiz yaralı. Rabbim şehitlik makamıyla taltif etsin, Metin'imize de
şifalar versin. Silopi'de iki polisimiz şehit oldu. Bunlar son günlerdeki olaylar. Şu anda Türkiye genelinde AK Parti'nin seçim bürolarına, il ve ilçe bürolarına saldırıyorlar. Bunlara da boyun eğmeyeceğiz, geri adım atmayacağız. Demokrasi mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bunların molotof kokteylleri, bombaları, şusu busu bizi bu yoldan alıkoymayacak. Çünkü biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu yürekle çıktık. Biz bu yola bu mücadelemizin ne kadar kutsal bir mücadele olduğunu bilerek çıktık ve böyle de devam edeceğiz. Eşkiyaya, çapulcuya, çeteye, mafyaya, asla pabuç bırakmadık, bundan sonra da bırakmayız. Düşüncenin bittiği yerde eşkiyalık başlar. İnsanlığın bittiği yerde vahşet başlar, bunu böyle bilelim. İşte bunların sözü bitti, bunların düşüncesi zaten hiç olmadı. Bunlar insanlıklarını da kaybettiler, seçimden netice alamayacaklarını anladılar, onun için seçim bürolarımıza saldırmaya başladılar'' şeklinde konuştu.
Dört bir koldan AK Parti'ye karşı saldırıya geçildiğini ve ülkeyi eski günlerine döndürmek isteyenler olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: 

''Çünkü o eski günlerine döndürmek istiyorlar. Bunlara yol verecek miyiz? İttifak halinde AK Parti'yi hedef tahtasına koydular. CHP'si, MHP'si, BDP'si, terör örgütü, Ergenekon'u, onların yandaş, candaş medyası aynı hizaya geçtiler. İttifak halindeler, gözü kararmış şekilde AK Parti'ye saldırıyorlar. Kastamonu'da, Silopi'de, Diyarbakır'da polisimize saldırıyorlar. Ama biz durmak yok, yola devam edeceğiz. Durmayacağız. Dün Adana seçim büromuza saldırdılar, Doğu'da ve Güneydoğu'da sürekli seçim otobüslerimize, milletvekillerimize saldırıyorlar.''

"ÇETE YAZ, KEMAL'E YOLLA, ÜYE KARTIN CEBİNE GELSİN" 

Konuşması sırasında miting alanında açılan ve üzerinde ''Çete yaz, Kemal'e yolla. Üye kartın cebine gelsin'' yazılı pankartı gösteren Erdoğan, Rize şivesiyle ''Nasıl, benim hemşehrilerimun her yerinden zeka fışkırıyor da'' diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: 

''Söz kalmadı. Savunacakları ilkeleri yok. Biz bataklığı kurutuyoruz. Çünkü terörün, teröristlerin elindeki istismar araçlarını alıyoruz, aldık. Bundan rahatsız oluyorlar, onun için AK Parti'ye saldırıyorlar. Benim Kürt kardeşlerimin sorunlarını çözdüğümüz için BDP de terör örgütü de bundan çok büyük rahatsızlık duyuyorlar. Doğu'nun, Güneydoğu'nun yoksulluğu bitmesin istiyorlar. Anaların gözyaşı, gençlerin kanı dinmesin istiyorlar. Bugüne kadar kandan gözyaşından beslendiler. Bundan sonra da ondan
beslenmek istiyorlar." 

''12 Haziran'dan sonra yeni anayasa'' diyen Erdoğan ''Özgürlükçü sivil, katılımcı bir anayasa diyoruz. İlk kez millet kendi anayasasını yapacak diyoruz. İşte bunu engellemeye, bunun önünü kesmeye çalışıyorlar. Allah aşkına bakar mısınız, bütün ömrünü CHP ile mücadele ile geçiren 87 yaşındaki bir zat CHP ile kol kola yürüyor, kim olduğunu biliyorsunuz değil mi?'' şeklinde konuştu. 

Erdoğan, BDP ve PKK Terör Örgütü'nün MHP'yi savunduğuna dikkat çekerek "Dün çok şaşırtıcı bir şey oldu. MHP, PKK terör örgütüne adeta teşekkür etti. Kaset olaylarında MHP'ye arka çıktığı için, kendilerini savunduğu için adeta PKK'ya iltifat etti. MHP Genel Başkan Yardımcısı aynen şu ifadeyi kullanıyor, dikkat edin, PKK terör örgütü için söylüyor, 'demek ki kendilerine özgü fikir ahlakları, namusları var. Takdir duygusuyla söylemiyorum ama kendi içlerinde tutarlı fikir namusu var.' Bu nasıl bir ittifak, bu nasıl bir AK Parti karşıtlığı. Buradan, Rize'den öyle bir haykıralım ki bütün Türkiye duysun, Kandil duysun, Silivri duysun...
Sevgili hemşehrilerim bu oyunu bozacak mıyız, bu tezgahı alt üst edecek miyiz? Bunlara gereken cevabı 12 Haziran'da verecek miyiz? Rize bizim yanımızda mı, arkamızda mı? İstikrar sürsün, Rize büyüsün mü? Evelallah bu iş yoluna girdi.''

"ŞİFRE DİYE BAŞLADILAR, DEŞİFRE OLDULAR" 

AK Parti'ye YGS üzerinden saldırdıklarını ifade eden Erdoğan "Ne oldu? Biz bir gencimizin heder olmasını istemeyiz. Yargı takipsizlik kararı verdi. Şifre diye başladılar, deşifre oldular. En son devlet bakanımız Hayati Yazıcı üzerinden tezgah kurdular. Daha önceki tezgahlar gibi bunu da bozduk. Gazetelere çıktı, neymiş, mail. Sen bu tür iftiraya sığınırsan bu da senin seviyeni gösterir. Nasıl bir yalancı, müfteri olduğunu bir kez daha ispat ettik. Birkaç haftadır bize ettiği hakaretler nedeniyle özür
dilememizi istedik, ses vermedi. Özür dile diyoruz, hiç umurunda değil. Çok pişkin. Türkiye'de yürüyen yalan ararsanız Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bunun yatsıya kadar değil mumu 35 dakika yanıyor. 'YÖK'ü kaldırıcağım' diyor, 35 dakika sonra 'bedelliden gelen parayı YÖK'e aktaracağım' diyor. Elimde çok önemli bilgiler var diyordun, neden açıklamıyorsun. Yalancılığının bir kez daha tescillenmesinden mi korkuyorsun. Benimle ilgili dosya hazırlıyormuş. Bahçeli'yi, candaş, yandaş medyanı da yanına al varsa benimle ilgili bir şey açıkla. Çok sevdiği kameralar Baykal'ın sonunu getirdi. Madem televizyonu çok seviyorsun Yalan Rüzgarı dizisini yeniden çeksinler sen de başrolü oyna. Hesap uzmanıyım diyor ya, 'Bir Kelime Bir İşlem' programına katıl kendini ispat et. Kılıçdaroğlu, sen daha çıraksın. Önce milli şefin dizinin dibinde otur" dedi. 

Erdoğan, MHP ve CHP'nin söylemlerinin aksine ÇAYKUR'un özelleşmeyeceğini sözlerine ekledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mitinginin ardından Rize Valiliği'ni ziyaret etti.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.