Mimar Sinan Camisi'nde, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da bayram namazını kıldı.
Erdoğan'a vatandaşlar sevgi gösterisinde bulunurken, dışarıdaki çocuklara oyuncak hediye edildi.
Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan Erdoğan neler söyledi?
İşte o sözler:
Maalesef özellikle Suriye'de, Mısır'da, Libya'da, Myanmar'da sıkıntılarla girdik. Afrika'nın değişik bölgelerinde sıkıntılarla girdik. İnsanların kimyasal silahlarla öldürüldüğü konvansiyonel silahlarla öldürüldüğü bir ortamda girdik. Bütün bu olayların saptırmalarla izahı bizleri ayrıca üzmektedir. Yani kimyasal silahlarla öldürmenin sanki suç olmadığı, bin 400 tane kimyasal silahla öldürülen var. Öbür tarafta 120 bine yakın insan konvansiyonel silahlarla öldürüldü. Sanki suç değilmiş gibi izah edildiği bir tablo ortada. Bize göre eğer sonuç ölümse burada insanlar öldürülüyorsa ister kimyasal olsun ister konvansiyonel silahlarla olsun suçtur.
Bunlara karşı tüm insanlığın ortak tavır alması gerekir. Şu ana kadar böyle bir tavır alınamadığını görüyoruz. BM Güvenlik Konseyi zaten şu anda istikametini kaybetmiş vaziyette böyle bir tablo ile iç içe. Ve adeta bir daimi üyeler arasında yaşanan sıkıntılarla, bir kararsızlığı işliyor. Bütün bu olaylara karşı bir vurdum duymazlığı yaşıyor. Tabi bunun tarihe hesabını veremeyeceklerdir. Tarih bunun hesabını soracaktır. Bizler bugün varız yarın yokuz. Bu hesabı tarihin soracağına inanıyorum. Böyle bir ortamda yaşayacağımız bayramın temennimizi, milletimiz için birlik beraberliğe, İslam dünyası için birlik beraberliğe vesile olmasını diliyorum. İnşallah halklar bunu çözer.
Milli maç için ise skoru tahmin etmeye gerek yok. Öncelikle sahaya çıkmamız lazım. Öncelikle play-off'a kalalım. Son maçlarda 3'te 3 yapılması güzel şey. Fatih hocayla görüştüm. İnanıyorum ki bütün Türk milleti tek yürek olarak milli takımın yanında olacaktır. Futbolun zoru kolayı yoktur. Temennimiz odur ki bu da Türkiye'dir sağı solu belli olmaz.
Balyoz davasını gerekçe gösterek istifa eden komutanlar hakkında, nasıl böyle bir şey yaparlar anlamak mümkün değil. Gerekçesini bilmeden bir açıklama yapmak istemiyorum.
Erdoğan, bir gazetecinin "BDP ile İmralı arasındaki makas açılıyor mu?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"İmralı ile arasının açılıp açılmamasından çok BDP, verdiği mesajlarla Adalet Bakanlığımızla arasını açmamaya gayret etsin. Eğer verdiği mesajlar, bu dozda gidecek olursa, bu sefer Adalet Bakanlığı ile arasını açar, böyle bir görüşmenin önü kapanır. Bunu bir defa çok açık, net söylemek zorundayım çünkü böyle sınırı aşan ve tahrik kokan mesajlara hükümet olarak biz de 'evet' diyemeyiz."