Bakan Çağlayan, Mersin 2012 Yılı Vergi Rekortmenleri ve Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni’ne katıldı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde yapılan törene; Bakan Çağlayan’ın yanı sıra, CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Vali Yardımcısı Ayhan Bayhan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jozef Atat, Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, siyasi parti temsilcileri ile rekortmenler katıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jozef Atat ve Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir’in ardından konuşan Bakan Zafer Çağlayan, Mersin’in Türkiye ekonomisinde son derece önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Mersin’in vergi tahsil ve tahakkuk konusunda da başarılı bir il olduğunu belirten Çağlayan, “Devletin 2 geliri vardır. Vergi gelirleri ve özelleştirmeler. Devlet topladığı vergilerle vatandaşına devlet olmayı, vatandaşına millet olmanın görevlerini yerine getirecek çalışmalar yapar. Bir de borçluluğu artırarak yapabilirsiniz. Seçim ekonomisi geliyor kesenin ağzı açılacak, bir Pazar günü seçimi kurtarıp oy almak için devletin kesesinden harcayacaklar diye korktuğumuz günler vardı. O günler geride kaldı. Siyasetçi de bu işin ne olduğunu anladı, vatandaş da bu işin sürdürülemez olduğunu anladı” diye konuştu.
“DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİ EMEKLİSİNE 30-35 YIL BAKMAZ”
Artık kimsenin bu anlamda popülist demeçlere, beyanlara itibar etmediğini vurgulayan Çağlayan, “Geçmişte bunların Türkiye’yi nereye getirdiğini gördük. Bir Pazar seçimi kurtarmak adına kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veririm diyerek sosyal güvenlik sisteminin içinden çıkılmaz hale getirildi. 38 yaşında emeklilik hakkına sahip olanların hepsi bu popülizmin peşinden gitti. Dünyanın hiçbir ülkesi emeklisine 30-35 yıl bakmaz. Sürdürülemez karşılayamayacağı bir durum. İşverenler işgücü faaliyetlerinden şikayet ediyor. O verilen açığı milletçe hepimiz bunu kapamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Kayıt dışılıkla mücadelenin devletin temel görevi olduğunun altını çizen Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maliye Bakanlığı’nın temel görevidir. Ancak bu konuda asıl sorumluluk bugün kendisini vergi sistemi ile tanıştırmış, şirketini kayıt altına sokmuş, vergisini ödeyenlerin aslında vergi ödemeyenlerle haksız rekabetle karşılaştığını bilmeli. Devletin bir kaybı var ama asıl kayıp sizin. Devletin her elemanını her firmanın başına dikmek mümkün değil. Tüm meslek kuruluşlarının bir oto kontrol sistemi kurarak ihbar etmeniz gerekiyor. Öbür türlü topu taca atarız. Devlet daha fazla vergi almak zorunda. Bugün Avrupa ülkelerinin karşılaştığı sürdürülemez duruma gelecek vergisini alamazsa. Enflasyon niye bugün tek haneye düştü. Dünya krizinden yara, darbe almadan ekonomisini rahat şekilde getirdik. Bizi sağlam tutan şey bütçemizin denkliği ve kamu borçlarının milli gelire oranının Avrupa ülkelerinden daha düşük olmasıdır.”
“İLK 6 AYDAKİ TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİ BENİ TATMİN ETMEDİ”
Kendisinin her zaman büyümeden yana olduğuna dikkat çeken Çağlayan, “Gaza basmadan yanayım. İlk 6 aydaki Türkiye’nin büyümesi beni tatmin etmiyor. Her yıl ortalama yüzde 5 büyümesi gereken bir ülkeyiz hedeflere ulaşmak için. Türkiye olarak büyüme hedefimizi bu yıl 3.6 koyduk. Türkiye ihracat rekorları kırıyor. Bizim hedefleri yakalamamızda ihracat rakamlarına bağlı değil miktarı da artırmalıyız. 90 milyon tonu 270 milyon tona çıkaramayız. Almanya’nın yaptığı gibi ihracat birim kilo fiyatlarımızı yükseltmekten geçer. 3.58 dolar ihracat yaptığımızda 2023’ten önce 500 milyar dolara ulaşırız. Bunun için Bakanlığın tüm kanalları açık. Destekler az ya da çok var. İhracatın kilogram fiyatının artması üretimin birim fiyatının artmasına bağlı. Bu da Arge’den geçer” ifadelerini kullandı.
Türkiye nüfusuyla vergi mükellefi sayısının uygun olmadığına vurgu yapan Çağlayan, “1 milyon 700 bin vergi mükellefi 76 milyonluk bir ülkede gerçek vergi mükellefi sayısı değildir. Sıkıntı var. Sistemin mutlaka kayıt altına girmesini sağlayacak mekanizmada tedbirler yoğun şekilde alınıyor. Mükellef sayısı ne kadar artarsa ödenen verginin hesabı sorulursa Türkiye daha hızlı ve çabuk kalkınacak. Amerikalılar 2 şeye çare bulamadık diyor. “Ölüme ve kaçak vergiye”. Bugün dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de vergi suçu asla affedilmez” dedi.
Konuşmaların ardından Çağlayan, Mersin’de 2012 yılında en çok vergi veren kurumlara, gelir vergisi rekortmenlerine, vergi türlerinde toplamda en çok vergi ödeyen firmalara ve ihracat rekortmenlerine plaket verdi. Kurumlar vergisinde ilk sırayı Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş., gelir vergisinde Mehmet Hanefi Küçük, vergi türleri toplamında en fazla vergi ödeyen firma MIP birinci olurken, en çok ihracat yapan firmada Durum Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. oldu.