1000 Market Akıllıca Olmaz
Devletin çözüm için gördüğü 1000 market devlete zarar ettirir. Arada kalan bakkallar kapanır.
Devlet her arıza gördüğü yere aynı sektörel mantıkla dalarsa sanırım tüm bürokratlar, memurlar işi gücü bırakıp bir gün sanayide oto tamirine de başlarlar.
Yanlış, yanlışla düzelmez. Domates patates mevzusunda başlayan devletin özel sektöre alternatif tanzim satış yerleri açması, ilk başta sanki faydalı oluyor da fiyatlar aşağıya çekiliyormuş izlenimi verebilir.
Benzer şekilde, tarım kredi kooperatifleri ilk başta fiyatları diğer market zincirlerde aşağı çekebilir. Ancak bu sefer marketler rekabet için kardan zararı göze alıp tarım kredinin altında da fiyat çekerse elimizde atıl 1000 tane tarım kredi kooperatifi olacak !
Devletin, 20 yıldır çıkaramadığı hal yasası, çıkmadıkça bir cacık olmaz. Tedarik zincirine yasal düzenlemeler gelmedikçe bu sorun şimdilik düzeliyormuş gibi görünüp soğuyacak, yarın ilk fırsatta ısıtılacak.
Dış politikada tarih yazan Türkiye maalesef iç politikada aynı başarıyı sağlayamıyor. bunun nedeni aslında çok basit.
Devletin kılcal damarlarından sökülen Fetö'den daha zararlı bir virüsümüz var. Bürokrasi ve vesayet. Ya da bu virüse karşı antivirüs olduğunu öne süren ama hiç bir şey üretmeyip sadece bunlara laf yetiştirmeyi hizmet sanan zihniyet !
Hiç kimse böyle gelmiş böyle gider'e dokunmak istemiyor. Erdoğan, bu nedenle dışarıda aslan kesilirken içeride marketçiliğe kadar düşürülüyor. Buna neden olan şey, basit ve çok gündelik çözümlerle Reis'i keklemeye çalışan bürokrasi.. Başarılı da oluyorlar !
Reis'in 2023 seçimlerine hiç olmadığı kadar gözünü karartırp gitmesi gerekiyor. Hantal, çözüm üretmeyen, ağzının içine bakan, "Cumhurbaşkanımızın önderliğinde", "liderliğinde" demeden cümle kuramayan ne kadar memur amir varsa emekliye ayırıp memleketine göndermesi lazım. Yoksa patates soğan tanzim manzim derken Reis'e her mesleği yaptıracak bu bürokratlar !
Bu 1000 küsur market çözüm değil, yeni bir KİTin ilk adımlarıdır. Üstelik fiyatlar da hiiiç UYGUN DEĞİL.
Erdoğan'ı market zincirlerin patlama yaptığı dönemin sebebi sayanlar yanılıyorlar.
Daha doğrusu bir hakikatin üzerini örtüyorlar. Erdoğan öncesi tüm yurt genelinde stokçuluk zincirini kıran aslında bu market zincirleriydi.
Halk her istediği ürüne artık her yerden ve her zaman ulaşabiliyor. Ancak bu market zincirleri ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmaması, aralarında çok büyük mesafeler bırakılmaması hem esnafa zarar verdi hem de sayıları artan bu zincirler tekelleşerek eski stokçuların yerine geçti.
Erdoğan, başta yanlış yapmadı, sonradan devlet bürokrasisi hızlı gelişen bu sürece ayak uyduramayıp yasal düzenlemeleri çıkarmakta geç kaldı !
Şimdi bu market zincirlere alternatif marketler açmak devletin iş yükünü arttıran, gereksiz ve geçici bir çözüm. Kalıcı çözüm yasal düzenlemelerin yapılmasında ve denetlemenin sıkı tutulmamasında.
Örneğin fahiş fiyat uygulayan markete caza kesilmesi büyük saçmalık. Marketler kendilerine kesilecek cezanın zaten kat be kat fazlasını kazanmış oluyorlar. Vatandaş soyulduktan sonra bir de devlet gidip marketi soyuyor. Vatandaşa olan oluyor. Devlet bu süreçte iki defa ceza kestiği marketi KESİNLİKLE KAPATMALIDIR !!!
Her zam furyasında markete ceza kesmenin eski dilde karşılığı haraç almaktır. Devlet, vatandaştan soyan marketten ceza keserek aslında bir nevi haraç almış oluyor. Marketler de soyguna kaldığı yerden devam ediyor. Söyleye söyleye dilimizde tüy çenemizde sakal, ensemizde hörgüç çıktı ekmek çarpsın !