YKS sürecinde öğrencinin kendine uygun bir çalışma programının olması, doğru kaynak seçimi ve pratik yapmanın öneminden bahseden Kurs Merkezi Rehber Öğretmenlerinden Duygu Çeviker, sınavı iyi tanımanın, YKS sürecinin en önemli noktalarından biri olduğunu dile getirdi. Geçmişe dönük soruları çözmenin, öğrencinin sınav anındaki heyecanlarını azaltacağını; öğrencinin kendini iyi hissettiği, psikolojik olarak rahat olduğu bir çalışma ortamında hazırlanmasının da stresini ortadan kaldıracağını ifade eden Çeviker, “Öğrencinin çok katı bir çalışma programıyla çalışması, bir süre sonra süreçten kopmasına yol açacaktır. Sosyal yaşam ile ders çalışmanın dengelenmesi gerekli. Biz kurs merkezlerimizde, belirlediğimiz aylık sunum konularıyla öğrencilerimize rehberlik hizmeti sunuyoruz. Bunun yanı sıra YKS provası olması için, öğrencilerimize haftalık deneme sınavları da yapıyoruz ve tüm bunları ücretsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ücretsiz soru bankalarıyla da öğrencilerimize kaynak desteği sunuyoruz” dedi.
Akbalık: “Düzenli program ve sessiz bir ortamda öğrenciler daha motive oluyorlar”
Eğitim Şube Müdürlüğü bünyesinde Kurs Merkezi’nde Rehber Öğretmen olarak görev yapan Jiyan Akbalık ise LGS süreci hakkında yaptığı bilgilendirmede, öğrencilerin düzenli bir ders programıyla çalışmaları gerektiği için, kişiye uygun ders çalışma programı yaptıklarını belirtti. Çalışma programlarının, kişiden kişiye değişkenlik gösterebileceğini ifade eden Akbalık, “Öğrencilerimize uygun ders çalışma programıyla beraber, hangi dersten başlaması gerektiğini de söylüyoruz. Ders çalışma programı, uygun bir ortam ve soru çözümünü de oluşturduğumuzda, öğrencilerimizin düzenli bir şekilde yeni nesil sorularla beraber ders çalışması gerekiyor” diye konuştu.
LGS’nin beceri temelli bir sınav olduğunu, öğrencilerin ezber yapmadan küçük notlar tutarak ya da özet çıkararak çalışmalarını önerdiklerini kaydeden Akbalık, “LGS’nin yeni nesil soruları, okuduğunu anlama soruları ve öğrencilerin sözel mantık, muhakeme, neden-sonuç ilişkisi ve okuduğunu yorumlayabilme becerisini istiyor. Bunun için de öğrencilerimize, günde 30 dakika ya da en az 20 dakika kitap okumalarını öneriyoruz” ifadelerine yer verdi.