TEMAYÜL ( eğilim ) YOKLAMASI ÖNCESİNDE “ AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYLARI”

 Aslında “Neden Muhalefet Milletvekili Olmak İstenir?” başlıklı bir yazıya başlamıştım; fakat hafta sonu Ak Parti’de temayül(eğilim) yoklaması yapılacağından, şu anda Mersin’in genel olarak bu partiden  milletvekili tercihi konusunda yazmak istiyorum. 
Hangi partiye oy verirsek verelim, esas olarak bu kentin alacağı yatırımlar ve gelişmesine yön verecek kararlar için iktidar partisinden milletvekili olacak isimlerin önemli olduğunda hemfikiriz. 
Öyleyse konuyu bu çerçevede değerlendirmeye çalışacağım.
1. Sıra Milletvekili Adayı: 
Bir kentin yatırımlarının ve projelerinin gerçekleşmesi ve hızlanması için iktidar partisinin milletvekilleri çok önemlidir. Elbette bir Mersin milletvekilinin Bakan olması, kent için çok daha önemlidir.
Geçtiğimiz dönemde Mersin’den hem Bakan hem de Bakan Yardımcısı vardı ve kentin tüm projelerinin durumunu kolaylıkla takip ediyor, öneride bulunabiliyorduk. Bir yıldır Mersin’in Bakanı da yok  Bakan yardımcısı da...  Yarım kalan ve kullanılamayan yatırımlar konusu tam bir muammadır;  bir çoğumuzun bilmediği alanlarda da yatırımlar esirgeniyor.  
Yani Ak Parti’den 1. Sıradaki milletvekilinin mutlaka Bakan olması gerekir. Bazı işgüzar STK’lar bir önceki yerel seçimlerde olduğu gibi nasıl bir milletvekili olması gerektiği konusunda demeçler verecek, daha da ileri giderek bilimsel çalışmalar ve bazı istatistik sonuçlarını açıklayacaklar. Bazıları “dışarıdan yabancı aday istemiyoruz!” diyecekler. Gerçekte kim yabancı değil ki bu göç kentinde? Bana göre kim olursa olsun yeter ki  Mersin’den bir milletvekili Bakan olmalıdır ve 1. Sıra adayı bu amaçla belirlenmelidir.
Böylece 1. sıra adayı için ölçümüzü belirledik.
Gelelim 2. ve 3. Sıraya:
Kimileri eleştirebilir ama bir gerçek var ki: Bugüne kadar Mersin’de  uzun yıllar Milletvekilliği yapmış Ali Er gibi vatandaşla ilgilenen bir milletvekili çıkmamıştır. Bu milletvekilimiz parti ve yöre farkı gözetmeden, içtenlikle herkesin işi ile ilgilenmiş, hatta diyebilirim ki bazı konularda bir “bakan” kadar etkili olabilmiştir.
Öyleyse, pratik hayatın işaret ettiği bir zorunluluk gereğince, şimdi de Ali Er gibi doğrudan vatandaşla ilgilenen, onun sorunlarının çözümünde yol gösterici, yardımcı çalışmalar yapabilen bir milletvekili gerekiyor. Bu konuda da bölge farkının gözetileceği unutulmamalıdır. Yani bir kişi Mersin’in batısından, bir kişi de Mersin’in doğusundan olacaktır. Başka bir deyişle bu özellikleri taşıyan bir kişi Tarsus’tan, diğer kişi batıda kalan 6 ilçenin birinden seçilecektir.
Yani Mersin’e Bakan Milletvekilinin altında bir batıdan bir de doğudan 2. ve 3. sırada Ali Er gibi vatandaşla ve yöre ile ilgilenebilecek ve etkili olabilecek bir milletvekili gerekiyor.
4. Milletvekili varsayımı:
Geçtiğimiz genel seçimde MHP’nin neden 2 milletvekili çıkarabildiğinin sebebini iyi anlamak gerekir. Bugün MHP aynı durumda değildir ve 4. milletvekilini alabilecek 3 partiden biridir. 
4. milletvekili biraz da Hazirana kadar Büyükşehir ve İlçe MHP Belediyelerinin başarısına bağlıdır.
Bugüne kadar yalnızca eleştiren, sonuçsuz soru önergeleri vererek yürüyüşlere katılan, 15 yıllık başarısız Belediye yönetimini eleştirmeyen CHP Milletvekilleri var. Mersin’de başarı ve kente katkıyı ölçü kabul etmeyen sabit CHP oylarının bu seçimdeki yönü için tahmin yapmak güç. 
4. milletvekili, önümüzdeki günlerdeki siyasi gelişmelere bağlı olarak ve elbette adayların kişisel özellikleri bağlamında şimdilik Ak Parti’ye yakın görünse de, Ak Parti yönetiminin Mersin’i doğru okuyamaması sürdükçe bu zor gerçekleşecektir. Eğer 4. milletvekili Ak Parti tarafından kazanılacaksa, bunun için gerekli koşul, Genel Merkez tarafından işaret edilecek 4. Sıra adayın bölge sorunlarını iyi kavramış, tabanla da belli bir diyalog kurabilmiş iş çevresinden ya da bürokrasiden güçlü bir isim olmasıdır.
Yani sonuç olarak Ak Parti’nin geçen seçimde olduğu gibi 4 milletvekili çıkardığını düşünürsek;
1- Bakan olabilecek bir milletvekili
2- Tarsus’tan bir milletvekili
3- Batıda ki 6 İlçeden birinden bir milletvekili
4- Merkezden bürokrat ya da iş çevresinden teknik donanımı yüksek bir milletvekili… olarak değerlendirilmesi ve seçmene ona göre bir tablo sunulması gerekir.   
Tabii bütün aday adayları kendilerini “Bakan” olabilecek vasıfta görebilir; fakat burada gerçekçi olmak gerekir. Keşke “Bakan” olabilecek 10 aday adayını arka arkaya bir çırpıda sayabilseydim. Bugün, elbette hepsi de kendince belli değerlere sahip 113 aday adayının en az 90’ını yakından ve bütün özellikleri ile tanıyorum. 
Son dört dönemdir Ak Parti yönetiminde olanları, Mersin’i hâlâ doğru okuyamayanları, seçim kaybedenleri, seçim kaybettirenleri, seçilme amacı olmayıp yalnızca gelecek için “aday adayı” olanları, ya da akıllarında daha farklı planlar olanları yakından tanıyorum.
Aday adayları önce aynaya bakmalı ve kendi özeleştirilerini yapmalıdır. Hizmet düzeyi ve görev talebi için gerçekçi ölçüleri önce kendi üzerimizde uygulayacağız.
Özetle; bu seçim de elbette her Genel seçim gibi ülkemiz için önemlidir. Ancak,  bu fırsatı doğru değerlendirmek ve kentimiz Mersin için en doğru ve yararlı kararı vermek de bizlerin görevidir.
Kentin geleceği ve bu kentte yaşayan tüm Mersinlilerin refahı için gerçekten bilgili, etkili, fedakar, çalışkan, donanımlı “İktidar Milletvekilleri” olması gerekir. Seçimlerle ve kentteki politik çalışmalarla bu düzeyde de ilgilenmek, gücümüz ölçüsünde de etkili olmaya çalışmak hepimizin görevidir.   
YORUM EKLE