İlçe Tarım Müdürlüğü giderek sıkıntılarını anlatan arıcılar, hava şartlarının daha iyi olması sebebiyle Diyarbakır, Van, Muş, Hakkâri, Bitlis ve Şırnak'tan Tarsus'a geldiklerini, milyonlarca arılarının, 2-3 günde telef olduğunu, bir yıllık emeklerinin boşa gittiğini söyledi.
Tarsus'ta yıllardır arıcılık ve bal üretimi yapan Sedat Gider, arıların, çiftçilerin kullandığı ruhsatsız, kalitesiz ilaçlar nedeniyle zehirlenerek telef olduğunu ileri sürdü.
Gider, "20 bin kovanda, milyonlarca arımız telef oldu. Toplam 2 milyon liradan fazla zararımız var. Devletin bilinçsiz çiftçiyi bilinçlendirmesi gerekiyor. Çiftçi ürününe ilaç atmasın demiyoruz ama ilaçlamasını bilinçli yapsın. Tarsus'ta arıcılık faaliyetleri çok yoğun olduğu ve Tarsuslu çiftçi arıya saygı duymuyor. Bizler de böyle mağdur oluyoruz." dedi.
Mustafa Koca ise arıları öldüren ilacın, bazı bölgelerde erik, şeftali ve kayısıya atıldığını savunarak, şunları söyledi:
"Tarsus'ta bunların hiçbiri yok. Fakat bizim arılarımız telef oluyor. En son olayda, tüm arılarımız öldü. Acaba bu ilaç başka bölgelerde atılıyor da, rüzgâr yoluyla mı bizim arılarımızı zehirliyor. Yoksa birileri tarafından, kasıtlı ilaçlamamı yapılıyor. Kafalarımız çok karışık."
Arıcılar, 50 kilometre çapındaki alanda bulunan tüm arı kovanlarında, toplu arı ölümlerinin gerçekleştiğini iddia etti.