Seçim gündeminin yoğunluğundan dolayı, geçtiğimiz haftalarda Mersin’de yapılan çok önemli bir etkinlik gözardı edildi.
Mersin Deniz Ticaret Odası tarafından yapılan “Doğu Akdeniz ve Türkiye Çalıştayı”…
Mersin Deniz Ticaret Odası, 21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu ve Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR) işbirliğinde yapılan etkinlikte, genellikle Doğu Akdeniz’deki enerji havzaları ile güvenlik sorunları tartışıldı.
KÜDENFOR Direktörü E. Amiral Cem Gürdeniz, 21. Yüzyı Planlama Grubundan Hakan Özyıldız, Amiral Mustafa Özbey, E. Büyükelçi Onur Öymen, Doç. Dr. Murat Koç, Rafet Aslantaş, Doç. Dr. Nur Jale Ece, Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Prof. Dr. Sencer İmer gibi, Şahin Yaman, Oğuz Türkyılmaz, Arif Ertik, Doç Dr. Barış Salihoğlu, Yusuf Buldu, Aydın Erdemir gibi çok değerli konuşmacılar katıldılar.
Konuşulan konular şöyleydi:
“Doğu Akdeniz’de değişen stratejik dengeler” başlığı altında;
*AB ve ABD için Akdeniz’in Jeopolitik Önemi
*Türkiye’nin Stratejik Güvenlik Mimarisi ve Doğu Akdeniz
*Irak ve Suriye’deki Gelişmelerin Doğu Akdeniz’e Etkisi *Doğu Akdeniz: Enerji Kaynakları ve Sınırlandırma Anlaşmaları
*Denizlere Taşan Kıbrıs Sorunu ve Deniz Yetki Alanları *Doğu Akdeniz ve Hidropolitik
“Doğu Akdeniz’in ekonomik firsatları” başlığı altında;
*Doğu Akdeniz in Küresel Ticaretteki Yeri: Jeoekonomik Yaklaşım *Doğu Akdeniz ve Enerjide Yerlileşme Potansiyeli
*Doğu Akdeniz Enerjisinin Endüstriyel Altyapı İhtiyaçları
*Doğu Akdeniz’de Deniz Bilim Çalışmaları ve Mavi Ekonomi Potansiyeli
*Doğu Akdeniz Tersane İhtiyacı
*Doğu Akdeniz’de Limancılık Ve Depolama Terminalciliğinde Mevcut Durum
ve Gelecek Stratejisi
MDTO Başkanı M. Cihat Lokmanoğlu ve E. Amiral Kadir Sağdıç kapanış konuşmalarını yaptılar.
* * *
15 Kasım 2018 tarihinde Ankara’da düzenlenen ilk çalıştayın devamı niteliğinde planlanan çalıştaya Mersin kent protokolünün yanı sıra diplomatlar, amiralller, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği temsilcileri, düşünce kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Mersin’in bugün de yepyeni bir cephede farklı görevlere hazır olması gerektiği söylendi; yeni cephenin adı “Mavi Vatan”dır, ifadesi kullanıldı.
Söz konusu hayati çıkarların, AB ve ABD etki ve destek alanında gelişen Mısır, GKRY, Yunanistan ve İsrail dörtlüsünün her geçen gün gelişen Türkiye karşıtlığı paralelinde, geleceğimiz için en önemli önceliği oluşturduğunun ve bu yeni evrede devletin savunma ve dış politikasının her yönü ile Doğu Akdeniz odaklı olması gerektiğinin altı çizildi.
Bu zorlu süreçte Mersin’in çevre illeri ve hinterlandı ile öne çıktığı ve Doğu Akdeniz’deki Türk deniz gücünün Türkiye’nin geri kalanının kaderini etkileyeceği bir sürece girildiği belirtildi.
Mersin’in bu sürecin karadaki amiral gemisi olduğu, her yönü ile denizcileşmiş yüksek sorumluluğu kaldırabileceği, denizcilik gücüne hayat veren her alanda öne çıkması gerektiği sonucu ortaya çıktı.
Limanlarımız, donanma varlığımız, deniz müzemiz, üniversitelerimiz, uzun plajlarımız, marinalarımız, yelken ve yat kulüplerimiz, deniz bilimleri enstitülerimiz ve muhteşem bir coğrafyamız olduğu söylendi.
21’inci yüzyıl bu coğrafyaya jeopolitik seviyede etki yaratacak bütünleşik bir yakınlaşma ve iş birliği; Doğu Akdeniz havzasında gerek gemi inşa, gerek onarım, gerekse denizdeki enerji sektörüne her yönü ile destek sağlayacak endüstriyel altyapının oluşturulmasının, Mersin Üiversitesi bünyesinde Denizcilik Fakültesi kurulmasının , denizci Mersin hedefinde eksik kalan alanları dolduracağı vurgulandı.
Mersin her yönden sahip olduğu zenginliklerin yanında hem Türkiye’nin hem de dünyanın en stratejik önemde bölgelerinden biri olduğu açıklıkla görülüyor ve önemseniyor.
Her zaman kentimiz adına önemli çalışmalara imza atan MDTO’ na bir kez daha böyle değerli bir etkinlik üzerinden, Mersin’in önemini bir kez daha vurguladıkları için teşekkür ederim.