"Ummanı" kaybettik!
Yazan: Veysel Bozkurt
İnsana sonsuzluk duygusu veren "Ummanı" kaybettik. Sınırlı bir dünyada yaşamak için yarışıyoruz.
Yazın yaylaları çok severiz, TV kapatıp ay ışığında sohbet etmeyi... Özellikle yüksek yerlere oturanlar çok iyi bilirler, gökyüzünü sonsuz, yıldızlar nokta gibidir. Ay bile bir parçacık görünür, bizi aydınlatır. Deniz kenarında oturan yakamozu seyre doyum olmaz. Sıkıntılı insan deniz kenarına sıkıntıyı atmaya gider.
Hiç bir şeyin sabit olmadığı bir dünyada her şeyi değiştirmek isteyen insan, ömrünün sonunda başarısız olduğunun farkına varır. Steve Jobs ölürken "her şeyim var ama bir saniye daha fazla yaşamayı satın alabilecek hiç bir şeyim yok" diyerek hayatı anlatmış.
Yunan filozofları ve İslam alimlerinin ortak noktası astronomiyi çok iyi bilmeleriydi. Şimdi astronomi okullardan kalktı kimse sonsuzun tarifini yapmaz oldu. Sonsuzluk kavramını kaybettik. Ölünce her şeyin biteceğine inanır olduk...
Gözlemlenebilir evrenin çapının yaklaşık 28 milyar parsek (93 milyar ışık yılı) olduğu tahmin edilmektedir. Bu hesaplamada gözlemlenebilir evrenin en uzak ucu yaklaşık 46-47 milyar ışık yılı ötede olarak hesaplanmıştır. Bunu insan aklının ve zekasının kavranması dışında bir büyüklük.
Peki bu kadar büyük kainat sistemli bir şekilde kusursuz işliyorsa insan dünyadaki küçük şeyleri kendisi düzeltmek için neden büyük gayret gösteriyor. Kendisinin dışındaki olaylara müdahale etmek istiyor.
Uzaya yarım saat yolculuk için 28 milyon dolar para ödeyen insanlar, dünyayı yaşanır yapmak için neden gayret göstermez.
Mezarı bir çukur, ölümü yok ediliş olarak görmek, kainatın büyüklüğünü fark etmemek birbirine eşdeğerdir.
Ufkunuzun, dünya görüşünüze katkı yapması için yüksek yerlerde saatlerce gökyüzünü izleyin, inanın size çok şey katacak.