Huzur ve Bilgelik

Huzur ve Bilgelik 

“Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de insanların can ve malları konusunda kendisinden emin oldukları kimsedir.” (Tirmizî, Îmân, 12) 

İnsan nereye giderse gitsin her zaman yanında götürdüğü iki şeyi vardır; gönlü ve zihni. İnsanın eğer kafası karışık, yüreği de sıkıntılıysa, dünyanın en huzurlu yerine gitse bile onu rahat bırakmaz. Huzur ve sevgi dolu bir kalbi varsa gittiği her yer ona cenneti hatırlatır. Allah insana beyin, akıl ve düşünme yetisi vermiş ne var ki, huzuru kendisinin elde etmesini İstemiştir. Akıl ve mantık; vicdan, merhamet ve sevgi gibi duyguları barındırmaz, daima kar zarar hesabı yapar görünene bakar. 

Bugün uzaya giden, bilgisayarı üreten, bilgisayarı cep telefonlarına sığdıran akılla, karısını döven ve öldüren insan aklı aynı değildir. 

İnsan sevgiyle büyümemişse ona sevgiyi sonradan anlatmak/ öğretmek çok zordur. Akıl nefse binek olursa her türlü iyiliği yapar. Tam tersi de doğrudur nefis akla binek olursa her türlü kötülüğü yapar. Tehlikeli olan sevgisiz ve merhametsiz aklı ön planda tutup vicdanı elden bırakmaktır. 

Yaşadığımız sanal ortam insan nefsini, beğenilme egosu (like) tavan yaptığı bir zamandayız. Aklını kullanan zengin olurken, başkasının peşinden giden hem parasız, ahirette nasipsiz, hem de diğerini zengin etmeye devam eder. Futbol, siyaset, eğlence peşinden koşanlar bu dünya yoksul, ahirete aciz kalır. Eskiden bunlara beyhude işler denirdi. 

Aklı; hırs, haz kullanma konusunda disipline etmeliyiz. Aklı zaptetmek imkansızdır ancak yön verilebilir, yönünü de kalbinden almalıdır, şayet nefisten talimat alırsa her şeye yetişemez, imkansızın peşinden koşar. 

Heran 7/24 sanal dünyada hızlı bir şekilde kayboluyoruz.

Kişi cahilliğinin farkına varırsa öğrenmek için gayret gösterir. En kötü cahil "cahil olduğunu bilmez" bu tip insana bir şey yapılmaz. 

Gönül insanı dediğimiz "bilge" kimseler vicdan ve merhamet sahibi, hak, hukuk ve adaleti bilen, çevreye saygılı insanı kamil kişilerdir. Arı duru, saf, olaylara ve kişilere önyargısız bakandır. Belli bir olgunluğa bir takım zorluklardan ve imtihandan geçerek gelmiştir. Sen kendini yetiştirdiğini söyleyebilirsin, seni tanımayan kişilerin onayının alınması gerekir, bir nevi tarafsız hakem gibi.

Yağmur yağarken ne kadar yumuşaktır değil mi? Sesi, akışı, hayat ve huzur verir, canlılığı, tazeliği hissettirir zariftir. Gökten gelen her şey canlıdır. Bilge insanda yağmur gibi gezdiği yerlere rahmet indirir. Şehir insanı yağmuru pek sevmez, bilmez ki hayat su gibi candır. Şehirli insan tabiatla ilişkisi kopmuş, mevsimlerin bile farkına varmadan, evinden işine, masasına çökmüş, hayatı görmez, bir tek masa'sı, bilgisayarı, telefonu bir de evrakları vardır. Çoktan unutmuştur taze domatesin, salatalığın kokusunu, dalından hiç limon koparmamıştır, çilekler buzdolabında hormonlu sonra der ki yaşıyoruz işte sitem eder, kendi kendine acımasızca eleştirir durur. Şehir insanından bilge adam çıkmaz! İzlediği haberler, dizileri, filmler, gazeteler, dergiler, sosyal medya onu yönetmektedir. Yönetilen kimse akıl sahibi değil, başkasının aklını kullanan demektir.. 

Günümüzde nasıl Mimar Sinan, Mevlana, Yunus Emre yetişmiyorsa, bilge insanda yetişmiyor/ yetişmesine de imkân yok. İyi güzel şeyleri çabuk tüketiyoruz. Düşünce dünyası kısırlaştırılmış bir toplum, büyük hedeflere insan yetiştiremez. Tabiatla, doğayla ilgisi olmayan masa başı kalemşörleri, televizyonda nutuk atanlar bilge sayılmaz. 

Bilge; yaşanmış hayat hakkında deneyim sahibi olan kişidir. Yaşayan bir tecrübe, bilgisini benliğinde yok etmiş, kişilik havuzunda egolarını eritmiş kişidir. Kitaptan okumakla teorik bilgiyle Alim olunur, bilge olunmaz. Kılık kıyafet, yaş kişiyi bilge yapmaz, olaylara verdiği kararlar, doğal tepkileri onu ölçer Arif yapar. Hayatın iniş ve çıkışları, kar/ zarar hesabı yapmayan, hakîkatı savunan kişi bilgedir. 

İyi şeyler için biraz daha beklemeli

Okunacak kitaplar, gidilecek yollar var

Ama işliyor saat, kötülük çoğalıyor

Ey bilgin uyandır şu şairi

Nefer gerekiyor

Aşkın gerileyen saflarına

Ölümüne bir sefer

(Bütün Şiirleri, Kemal Sayar) 

Bugün bilene/ bilgiye saygı kalmadı, bilmeyen bilmediğinin farkında değil. Cahilin gücü Alime zulümdür. Bildiklerimizin yanında bilmediklerimizin bir okyanus olduğunu bilmeli, haddimizi bilmek daha doğru olur. Günümüzde az bulunan hayat okuması yapan gerçek bilgili/ bilge kişilere, üstadlara /ustalara saygı gösterelim. Bunu da Allah için yapalım, bu haktır onların bizim üzerimizdeki haklarıdır. 

Kıymet bilirlenlere...

Sevgilerimle… 

Veysel Bozkurt 

YORUM EKLE