"İnternet andıcı"nda 3 tutuklama

İnternet andıcı davasında, hakkında yakalama emri verilen Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve Albay Hulusi Gülbahar tutuklandı.

İnternet andıcı davasında, hakkında yakalama emri verilen Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve Albay Hulusi Gülbahar tutuklandı. Çubuklu ve Gülbahar, Hasdal Askeri Cezaevine gönderilirken, adliyedeki işlemleri süren Otuzbiroğlu'nun ilerleyen saatlerde cezaevine sevk edilmesi bekleniyor.

'İnternet Andıcı' davasında hakkında yakalama kararı verilen 14 sanıktan Koramiral Otuzbiroğlu, Balyoz davası kapsamında tutuklu bulunduğu Hasdal Cezaevi'nden Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Otuzbiroğlu'nun ardından Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu ile Albay Hulusi Gülbahar adliyeye geldi.

Haklarındaki yakalama kararı yüzlerine okunan üç şüpheli tutuklandı. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada söz alan Hıfzı Çubuklu, suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirterek, "Ben hakim tümgeneral rütbesindeyim. 28 yıldır hukuk içindeyim. Böyle bir şeyle suçlanmam çok acı" şeklinde konuştu.

Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu, Genelkurmay Başkanlığı'na ve komuta kademesine hukuki hizmet verdiklerini söyledi. Soruşturma sırasında iki albayın verdiği ifadeleri hatırlatan Çubuklu, "Murat Uslukılıç, 'Biz andıcı götürdük düzeltme yapıldı hizmete sokuldu' demiş. Adli müşavirliğin görevi hukuka uygun hale getirmektir. Tüm belgeler bize gelir zaten. Hukuka uygunsa paraflarım. Değilse, nedenini izah eder düzeltilmesini isterim. Düzeltilmişse imzalarım. Düzeltilmemişse, yanına bilgi notu düşerim.
Bu andıçta da yapmış olduğum budur" dedi. Albay Ziya İlker Göktaş'ın da 'andıcı imzaladığını, ancak kafasına takılan şeyler olduğunu, adli müşavirlik imzaladığı için sakınca olmadığını düşündüğünü' söylediğini belirten Çubuklu, "Belge hukuka uygunsa paraflarız. Daha sonra biz üst makama göndeririz. Üst makam Genelkurmay Başkanı veya ikinci başkandır. Andıçta, benim parafe ettiğim bölümde hukuka aykırı bir şey yok. Buna kimsenin itirazı da yok. Herhangi bir evrak imzalandığında evrakla ilgili yapılacak işlem hazırlayan ilgili başkanlığa aittir" diye konuştu.

Söz konusu andıç ile geçmişte işlendiği iddia edilen suçlara kılıf hazırladığı suçlamasının yapıldığını ifade eden Çubuklu, "Bu andıç geçmişteki suçları ortadan kaldıramaz, kılıf da olamaz. Bu meclisten çıkan bir kanun gibidir" ifadelerini kullandı.

İfadesinde zaman zaman örnekler veren Çubuklu, "MOBESE kuruluyor halkın güvenliği için. Emniyetin adli müşavirliği onay veriyor. Kullanan 2-3 kişi şantaj için evleri, vatandaşları dikizliyor. Sonra yakalanıyor. 'Kim onay verdi bu MOBESE'ye?' deniyor. Böyle şey olmaz" diye konuştu. Çubuklu'nun bu ifadeleri üzerine mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Kimler yapmış?" diye sordu. Çubuklu, "Bilemem. Suç içerikli yayınlar varsa sorumlusu kullananlardır" karşılığını verdi.

Çubuklu, "Görev yaptığım sürede hiçbir hukuksuzluğa izin vermedim. Vermem de söz konusu değildir. Bu internet andıcında benim değerlendirmem hukuka aykırı olup olmadığıdır. Hukuka aykırı bir durum da yoktur. İnternet andıcı denen belge, hukuka uygun resmi bir belgedir" dedi. Çubuklu daha sonra, "Ben onuruyla görev yapmış hakim subayım. Kaçma şüphesi yok, delil karartma durumu yok gibi bir şeylere sığınmayacağım. Ben suç işlemedim. Olmayan suçtan da tutuklanmak istemiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum" diyerek, sözlerini tamamladı.

Daha sonra savunma yapan Balyoz tutuklusu Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ise, olay tarihinde Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı olduğunu söyledi. Suçlamaları kabul etmediğini belirten Otuzbiroğlu, "Hiçbir hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetin içinde olmadım. Teşebbüste de bulunmadım. İddialar somut dayanaktan uzaktır. Andıcın hazırlanmasında görev aldığım iddiası maddi gerçeğe aykırıdır. Andıç bana bilgi amaçlı gönderildi. Üzerindeki parafım koordine anlamındadır" dedi. Andıcın yetkili makamın uygun veya uygun değil kararı almak için hazırlanan tensip yazısı olduğunu ifade eden Otuzbiroğlu, andıcta ikinci komutanın imzasının olduğu ve birinci komutana arz edildiğinin görüldüğüne dikkat çekti. Birinci komutanın imzasının olmadığına vurgu yapan Otuzbiroğlu, bu nedenle andıçın tamamlanmamış olduğunu ve sitelerin de işletime geçirilmediğini savundu.

Albay Hulusi Gülbahar da suçlamaları kabul etmeyerek, Çubuklu ve Otuzbiroğlu'yla ilk defa yan yana geldiğini, iddianamede adı geçen hiçbir şahıslarla telefon ve mail irtibatı olmadığını söyledi. Bilgi destek dairesinin 4. şubesinde göreve başladıktan sonra turkatak ve ozgurgenc sitelerinin kendi sorumluluğunda olduğunu, bu sitelerin geçmişteki faaliyetleri bilmediğini belirten Gülbahar, iddianamede atfedilen suçların sitelerin geçmişinde bulunabileceğinin ifade edildiğini söyledi. Sitelerdeki suç unsurlarının neden kaldırılmadığının kendisine sorulduğunu kaydeden Gülbahar, "Benim arşiv kaldırma yetkim yok. 27 Nisan bildirisi de sitede duruyor. Neden kaldırılmıyor diye konuşuluyor" dedi. Suçsuz olduğunu yineleyen Gülbahar serbest bırakılmasını talep etti.


Savunmaların ardından görüşü sorulan Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, sanıkların suçları işlediklerine dair iddianame ve eklerde somut olgular bulunması, atılı suçların 100/3. maddesi kapsamında olması, sanıkların konumları itibariyle delilleri karartma ihtimalinin göz önünde bulundurularak tutuklanmalarını talep etti.

Verdiği aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, 3 ismin tutuklanmasını kararlaştırdı. Dava kapsamında hakkında yakalama kararı çıkan 14 şüpheliden tutuklanan isim sayısı 6'ya yükseldi.

Öte yandan adliyedeki işlemleri tamamlanan Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve Albay Hulusi Gülbahar Hasdal Askeri Cezaevine gönderildi. işlemleri süren Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun ilerleyen saatlerde cezaevine sevk edilmesi bekleniyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER