Dijital Çağda Kölelik
MODERN KÖLELİK
İbnû'l-Arabi'ye bir dostu, "bana dünyayı anlat" dedi. İleride, derin, kayalık bir vadide çağıldayarak akan ırmağın iki yamacını birbirine bağlayan tahta köprüyü gösterdi. Şeyh, "dünya buna benzer" dedi. Arkadaşı bir şey anlamamış gibi baktı. Şeyh, "bir yer değildir" dedi, "oraya yerleşemezsin, geçip gidersin."
Akıl, üstelik de “ratio/n”, yani ölçme biçme yapan mekanik akıl, ruhsuz, mekanik bir dünya inşa etti; merhameti, kalbi yok etti; vicdansız, ruhsuz emperyalist bir dünya inşa etti: Bütün medeniyetlerin kökünü kazıyan, bütün dinleri fosilleştiren, kendi intiharının tohumlarını eken yapay, haksız, zorba bir hegemonya!.. Akıl hırs ile birleşti materyalist kapitalizm doğdu. Ortaya çıkan çocuğun adı zenginlik di. Servet büyüdü ama çok büyüdü, her şeye hakim geldi, artık paranın gücü konuşulur oldu. Her yerde ne kadar kazanç ve zarar hesapları yapılıyordu. Kar/zarar para olunca, bencil insanların aklı hırslarına yenik düştü. Para genç ve güçlüydü her istediğini yapabilme kudreti vardı. Artık insanlık kaybetti dediğimiz gün Covid-19 çıktı.
Yaşlı, hasta, özürlü, fakir insanlar ölmeli dedirtecek kadar zalim bir evlatlar var. Hepimiz o kadar bencil ve hırsı oldukki yanımıza hiç bir şeyin yaklaşmasını istemiyoruz. Oyunun her kuralını biliyor ve hep kazanmaya başladık. Para Hükümetleri devletleri satın almaya başladı. 3 5 milyon insan ölsün, 10 bin deve yok olsun diye anormal kararlar alarak kendimize yeni dünya düzeni kurduk.
"Mesafelerin kısaldığı, uzakların bir tıkla ayağımıza geldiği şu zamanda en büyük sorunumuz zamanımızın olmaması …" Diyen insanlar tam bir boşluğa düştüler, tam tersini yaşamaya başladılar, zamanları var bir yere gidemiyorlar, paraları var dışarı çıkamıyorlar kapana sıkışmış gibiler. Ölüm korkusu kapıda bekliyor. Bu Pandemiyi o çok arzuladıkları işler için kullanıp eşlerine, çocuklarına, büyüklerine bu kıymetli anı hediye etmeleri gerekmezmi. Her işte hayır var demek bu olsa gerek.
"Süper güç" dediğimiz devletler şimdi çaresiz kaldılar. Küresel siyaseti yöneten/yönlendiren küresel sermaye seçkinlerinin aslında hiç de insanlığın hayrına çalışmadıklarını! Hep beraber seyrediyoruz. Zira şeytani plan yapmaktan asıl olan insanı, sağlık alanını ve ziraati unuttular…
Mekânın sahibi geldi, herkese ders ve ibret verdi. Doğanın sahibi olan Allah yine doğa ile paraya bir ders verdi. Yaşlı, hasta, özürlü demeden renk, dil, din, ırk ayırmadan insansanları ölüme mahkum etmek istediler.
Ciddi olarak çok hızlı, görünmez, saklanabilen, sinsi bir virüs yönetenlerin iki yüzünü ortaya çıkardı. İnsanlar virüs salgınına karşı tüm hazırlıklara, buna hazırım diye düşündüğü zamanda karşısına çıktı.
An ânı kovalıyor. Çarşamba perşembeyi, perşembe cumayı sürüklüyor. Aralık ocak, ocak şubat oldu. Şubat da mart. Ve biz, karanlığın içinde şu vapur gibi zamanı yara yara ilerliyoruz. Artık gemi demir attı bu limana, burada biraz kalacağa benziyoruz. Oyun taşları yerinden oynadı, her an yeni bir hamle bekliyoruz, artık daha korkak, daha tedirgin. Her işte komplo teorileri üretiliyor, ne doğru ne yanlış, kim haklı kim haksız. Şimdi anlıyoruz ölüm gerçek vakit, saat, ama usta böyle olmamalıydı, ben yatağımda huzur içinde ölmek istiyordum. Para ne kadar insanları acımasızlaşıyor, yok artık insanlık, yok artık dedirtecek her şey artık vardı.
Veysel Bozkurt